Beton yığınları toplum için tehdide dönüşecektir… | MERSİN MOZAİK

Beton yığınları toplum için tehdide dönüşecektir…

Beton yığınları toplum için tehdide dönüşecektir… mersinmozaik.com

Genç kuşaklar bilmez, kente gecekonduvari eklentiler ulanmadan önce Osmaniye Mahallesi minibüsleri 67 Sokaktan çarşıya inerdi, yol boyu sağlı sollu dizli bir-iki, daha ileri üç katlı evlerin çoğu yıkıldı, yıkılmayanlar da zaten ikici-üçüncü kuşak varisler tarafından gözden çıkarılmış durumdalar!

İnsanlık adına büyük kayıplara yol açmadıkça çarpıklıkları görmezden gelmekten öte yararımıza gördüklerimizi destekliyoruz da…

Kadim deyimle,“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür!” saptaması çok yerindedir.

Mevsim sıcakları başlamak üzere, olanak sahipleri sahil veya kırsala yönelip biraz olsun korunacaklar, çoğunluk Mersin’de kalıp küçücük esinti için inandıklarına yalvaracaklar…

Çok değil 1970’li yıllarda Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’nın kuzeyi narenciye ağırlıklı yeşil dokuyla bezeliydi…

Verimli tarım alanlarını da kapsayarak tümü yerlerini beton yığınlarına terk etti.

Kocavilayet, Gökçebelen, Çiftlik, Kaleköy vb. yerleşim birimleri vahşi yapılaşmanın ortasında kalırken, rantçıların koçbaşı beton Torslara uzandı…

Tarihi Mersin’de her evin önünde istisnasız birkaç kök ağaç bulunurdu…

Sözcüklerinin yerlerini değiştirerek,“Kesme taş ve bağdadi yapı tekniğiyle inşa edilen Mersin evleri beton yığınlarına yenik düştü!”yolunda tümceleri kaç kez kurduğumuzun sayısını unuttuk!

Oysa iklimleme aygıtlarının dünyamıza girmediği dönemlerde bölge insanını Çukurova’nın sıcağından, kışın rutubetli soğuğundan koruyan şimdilerde yok olmaya terk edilen evler geleceğe taşınması gereken emanetlerdir!

Kentin özelikle Camşerif, Mesudiye, Mahmudiye, Çankaya, Kiremithane ve Bahçe Mahallerinde sıklıkla görülen otoparkçıkların yerinde o güzelim evler vardı!

Genç kuşaklar bilmez, kente gecekonduvari eklentiler ulanmadan önce Osmaniye Mahallesi minibüsleri 67 Sokaktan çarşıya inerdi, yol boyu sağlı sollu dizli bir-iki, daha ileri üç katlı evlerin çoğu yıkıldı, yıkılmayanlar da zaten ikici-üçüncü kuşak varisler tarafından gözden çıkarılmış durumdalar!

İnsanların ata mülkleri birer külfete dönüşmüş durumda, ne yıkabiliyorlar ne de değerlendirebiliyorlar!

Belediyelerin evrak ve plan üzerinde yaptıkları değişikliklerin gerçekte bir hükmü yoktur!

Plansız dönüşüme yönelik görüşünü aldığımız atadan Mersinli vatandaş, ” Burası 67 Sokak, Mersin’in en eski yollarından birisi, geçmişte Osmaniye minibüsleri buradan geçerdi, şimdi kuş uçmaz kervan geçmez yere dönüştü. Bu mahalledeki birçok ev sit kapsamında olduğundan müteahhit girmiyor. Mülk sahiplerinin restore etmeye gücü yetmiyor. Belediyeler el atmazsa bu yapıların tümü yıkılacak. Balkonu çökmek üzere olan bazı evler yoldan geçenleri can ve mal güvenliğine tehdit oluşturuyor. Belediyelerin tek yaptığı ‘yasak’ tabelası asmak…” diyerek tepki ve umutsuzluğunu aktarıyor.

SİT’lerin kurtarılması, yeşil alanların çoğaltılması için gerekli projeler geliştirilmezse yüklü kaynaklar harcanarak dikilen beton yığınları toplum için tehdide dönüşecektir…