Seçer, “Sadece 2019 ve 2024’te o günkü HDP bugünkü DEM aday çıkarmadı. Aynı koşullarda girdiğimiz seçimde bu seçimi biz oyumuzu 148 bin arttırarak kazandık. Türkiye’de genelinde sandığa gitme oranı düştü. Bizim 2019’daki geçerli oy sayısıyla, bugünkü geçerli oy sayısı aynı. Evet, seçmen sayısı 110 bin artmış ama oy kullanan oranı sabit kalmış. Yani nispi olarak düşüş görünüyor ama sayısal olarak aşağı-yukarı aynı. 1 milyon 50 bin kişi oy kullanmış...”
-BAŞKAN SEÇER: “HAYAT PAHALILIĞI, İSRAF, TALAN VE ÖTEKİLEŞTİRMENİN HESABI SANDIKTA GÖRÜLDÜ...”
-“CHP’Lİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLARI ‘HERKESİN BELEDİYE BAŞKANI’ OLDU...”
-“2028 YILINDA İKTİDAR KAÇINILMAZ...”
-“HER 3 KİŞİDEN 2’SİNİN BEĞENİSİNİ VE GÜVENİNİ ALMAK SON DERECE ANLAMLI...”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Gazeteci Ruşen Çakır’ın Medyascope’ta gerçekleştirdiği söyleşi programına konuk oldu.
“Türkiye’nin özeti olarak tanımladığımız bu kentte yüzde 59 buçuk gibi çok önemli bir oy oranına ulaşıldı...”
Yayın başında, tüm yurttaşların Ramazan Bayramı’nı kutlayarak konuşmasına başlayan Başkan Seçer,
Ruşen Çakır’dan gelen; “Rakamlara bakıyorum, açıkçası Mansur Yavaş ‘Yüzde 60’ı aştı’ diye haklı bir şekilde çok konuşuldu. Ama siz de yüzde 59.51 oy oranı ile 625 bin oy aldınız. İkinci sıradaki MHP adayı Serdar Soydan’ın oy oranı yüzde 31 ve seçimde neredeyse yarı yarıya fark atmışsınız. Aradaki fark çok bariz. Bunu bekliyor muydunuz?” sorusuna yanıt verdi.
Böyle bir seçim sonucunu beklediğini ifade eden Seçer, yaptıkları çalışmaları ölçümleyip, bilimle hareket ettiklerinden söz ederek, bu zamana kadar hep yurttaşın geri dönüşlerini dinlediklerini ifade etti. Her yıl yatırım programı ve kamuoyu araştırması yaparken de yurttaşların talebine göre bölgesel uygulamalar yaptıklarını sözlerine ekleyen Seçer, “Bu yaptığımız çalışmalarda 5 yıldır kamuoyunun siyasal bakışını da ölçmeye çalıştık. Son zamanlarda yaptığımız seçim anketlerinde de açıkçası yüzde 55-60 arası bir oy oranı bekliyorduk. Mersin sosyolojisinde, Türkiye’nin özeti olarak tanımladığımız bu kentte yüzde 59 buçuk gibi çok önemli bir oy oranına ulaşıldı. Bu önemli ve incelenmesi gereken bir durumdur. Mersin’in demografisini, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik yapısını iyi bilen her gözlemci, bu sonucun anlamlı olduğunu söyler ve bu konuda analiz yapılması gerektiğini düşünüyorum...” diye konuştu.
“Her 3 kişiden 2’sinin beğenisini ve güvenini almak son derece anlamlı...”
Mersin’de 5 benzemezin bir araya geldiğinden bahsederek, Mersin’in göçlerle büyümüş bir kent olduğunu dile getiren Seçer, kentin yerli nüfusunun çok üzerinde Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen insanların yaşadığını ve artık hepsinin de Mersinli olduğunu dile getirdi. Kentte farklı etnik yapılara, kültürel özelliklere ve inanç gruplarına sahip insanların yaşadığını kaydeden Seçer, “Böyle bir kentte 8 ayrı partiden milletvekilinin olduğu bir kentten bahsediyoruz. Böyle siyasal, heterojen ve toplumsal yapının olduğu bir yerde, her 3 kişiden 2’sinin beğenisini ve güvenini almak son derece anlamlı...” ifadelerini kullandı.
Ruşen Çakır’ın; “Bugünkü seçimde MHP’nin ve sizin aldığınız oya baktığım zaman MHP’nin oylarındaki; bunlar AKP destekli MHP oyları; oylarında 5 yıl içerisinde seçmen sayısı artmasına rağmen yaklaşık 100 bin düşüş var ve sizde de 100 binin üzerinde artış var. Bu bana çok kolaylıkla şunu söyletiyor; siz hem AK Parti seçmeninden hem MHP seçmeninden oy aldınız...” yorumu üzerine konuşmasını sürdüren Seçer, bunun doğru bir tespit olduğunun altını çizdi.
Seçer, Bütünşehir Yasası’nın 2014 yılında başladığından bahsederek, 2014’ten sonra idari sınırların belediye sınırları olduğunu dile getirerek, “Mersin 2014’ten önce, yani Macit Bey döneminde Büyükşehir’di, 4 merkez ilçesi vardı. 2014’ten sonra idari sınırlar belediye sınırları oldu, 13 ilçe oldu. Periferideki ilçeler daha önceki Büyükşehir konseptinde yoktu, sadece 4 merkez ilçe vardı. Çünkü periferideki ilçelerdeki oy oranı milliyetçi ağırlıklı oy oranı. Yani CHP daha önceki Büyükşehir konseptinde zaten merkezde çok güçlü, seçimi çok rahat alabiliyordu. 2014’te MHP seçim kazandı, yeni yasayla beraber periferideki ilçeler ilk kez tarihinde Büyükşehir’e oy kullandı. Ben 2019’da aday olduğumda yeni konsept Büyükşehir’le yüzde 45 oy aldım ve burada Millet İttifakı yoktu. Demokrat Parti-İYİ Parti İttifakı vardı. Eski Ekonomi Bakanımız Ayfer Hanım vardı. Yüzde 12-13 civarında oy aldı...” dedi.
“Bu seçimi oyumuzu 148 bin arttırarak kazandık...”
2024 yılında girilen seçimlerde de aynı koşullarda İYİ Parti’nin, Demokrat Parti’nin ve diğer partilerin aday çıkardığından bahseden Seçer, “Sadece 2019 ve 2024’te o günkü HDP bugünkü DEM aday çıkarmadı. Aynı koşullarda girdiğimiz seçimde bu seçimi biz oyumuzu 148 bin arttırarak kazandık. Türkiye’de genelinde sandığa gitme oranı düştü. Bizim 2019’daki geçerli oy sayısıyla, bugünkü geçerli oy sayısı aynı. Evet, seçmen sayısı 110 bin artmış ama oy kullanan oranı sabit kalmış. Yani nispi olarak düşüş görünüyor ama sayısal olarak aşağı-yukarı aynı. 1 milyon 50 bin kişi oy kullanmış...” dedi.
2019 yılında oy kullanan 1 milyon 50 bin kişinin 477 bininin oyunu aldığını, 2024’te de oy kullanan kişi sayısının aynı olduğunu ve bu seçimde 625 bininin oyunu aldığını belirten Seçer, “Bir taraftan siz oylarınızı anlamlı bir şekilde yükseltirken; 148 bin oy yükselmiş; diğer taraftan MHP, AK Parti ittifakından oluşan Cumhur İttifakı 100 bin oy kaybıyla yüzde 41’den yüzde 31’e düşmüş. 10 puan düşmüş. Siz yaklaşık 15 puan artırarak da yüzde 59 buçuk yüzde 60’lara ulaşan bir oy almışsınız...” diye belirtti.
“CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları ‘herkesin belediye başkanı’ oldu...”
Yerel seçimlerde elde edilen başarıda CHP’li Büyükşehir Belediye başkanlarının hayata geçirdiği uygulamalar ve hizmet anlayışlarının çok büyük payı olduğuna dikkat çeken Seçer, proje ve hizmetlerde farklılık olsa da CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanlarının hepsinin ‘herkesin belediye başkanı’ anlayışında olduklarını ve bu anlayışın da sandığa yansıdığını belirtti. Geçmiş dönemlerde toplumum farklı kesimlerinde CHP için oluşan algının 2019’dan sonra sona erdiğini hatırlatan Seçer, “2019’dan sonra farklı bir şey oldu. Sadece çok iyi ve şehircilik anlayışıyla yapılan belediyecilik yapılmadı, insanlara dokunuldu, farklı bir dille konuşuldu. Belediye başkanları halkla çok siyaset konuşmadı. İdeolojisini çok öne çıkarmadı. Biri milliyetçiliği referans alır, bir diğeri muhafazakârlığı bir diğeri ise Atatürkçülüğü, laikliği vesaire. Belediye başkanları ona bakmadı, milliyetçisine de muhafazakârına da Atatürkçüsüne de gitti, dokundu...” dedi.
“Ayrım yapmadan destek götürdük...”
Kendisinin de Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini bu anlayışla sürdürdüğünü vurgulayan Seçer, “Vahap Seçer 10 TL’ye yemeği 48 noktada siyasi görüşü ne olursa olsun herkese yaptı. Mersin’de öğrencilere otobüs ücreti 1 TL’dir. Bunu herkese yaptı. ‘Otobüse sadece CHP’liler 1 TL’ye binecek’ demedi. Hamile kadınlara süt, dezavantajlı mahallelerde çocuklara atıştırmalık gönderirken bir ayrım yapmadı. Tarımsal ve hayvancılık destekleri yaparken de yapmadı. ‘Bu köyden bize oy çıktı ya da çıkmadı’ ayrımı yapmadan destekleri götürdü” ifadelerine yer verdi.
“CHP’li belediye başkanları halka nüfuz etti...”
Belediye başkanlarının halka en yakın siyasiler olduğuna işaret eden Seçer, kimin cenazesi, düğünü, askeri var, hastası var, kimin başında bir sıkıntı varsa belediye başkanlarının hepsini bildiğini ve gördüğünü söyledi. İktidarın belediye başkanlarının güç zehirlenmesiyle halktan süratle uzaklaştığını ancak CHP’li belediye başkanlarının halka nüfuz ettiğini belirten Seçer, “İktidarın belediye başkanlarının dilleri, tavırları, giyimleri, kuşamları, insanları irrite etti. Yolsuzluk iddiaları, talan, israf çok sayıda olumsuzluğun altına imza attılar, onlarla anıldılar. Şimdi farklı bir uygulama var. Halk bize yöneldi. Bize dokunmayan, gelmeyen, inanmayan insanlar şimdi bize sarılıyor, bizden hizmet istiyor, bize güven duyuyor. Bizim kalbi güzel, insanları seven insanlar olduğumuzu gördüler. Vatandaşla iletişim ve gönül bağı kuruldu...” ifadelerine yer verdi.
“Toplumun farklı kesimlerinin sorunlarının hesabı sandıkta görüldü...”
Yerel seçimlerde halkın artık var olan düzeni değiştirmek istediğini net bir şekilde gösterdiğini de sözlerine ekleyen Seçer, “Toplumun farklı kesimlerinin sorunlarının hesabı sandıkta görüldü. Çiftçinin, emeklinin, geçim sorunları, hayat pahalılığı, israf, talan, ötekileştirme her şeyden önemlisi adaletsizlik; adaletsizliğin tavan yaptığı bir ülkede sandıktan böyle bir sonuç çıktı” dedi. Halkın bu kararı vermesinde belediye başkanlarının iyi birer örnek olduklarını da hatırlatan Seçer, “Halk seçimlerde, ‘Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Antalya, Aydın ve Eskişehir örneği var. Bakın gayet güzel başkanlık yapıyorlar. Bizim iktidara bir ders vermemiz lazım. Önemli sorunlar var, bir uyarıda bulunmamız lazım. Yeni belediye başkan adaylarını da destekleyelim. Hem iktidara ders verelim hem zaten bir şans vermiştik CHP’ye, mevcut belediye başkanları fevkalade başarılı oldu. Neden bunlar olmasın?’ dedi. Asıl her şey şimdi başlıyor...” diye konuştu.
“2028 yılında iktidar kaçınılmaz...”
Ruşen Çakır’ın yerel seçimlerde alınan başarının 2028 seçimleri için; ‘Bu CHP için bir iktidar yürüyüşü mü?’ sorusu üzerine Seçer, “Elbette. Büyük güç elde etmişsiniz, yerel iktidarsınız; moral ve motivasyon pik yapmış, kendinize özgüveniniz artmış, bu muazzam bir şey. Benim rüştüm, söylemlerim, sizin yaptığınız programlar, gazetelerde yer alan bana övgü dolu röportajlar ya da reklamlar değil, halk sandıkta; ‘Bu başkanın rüştü budur’ dedi. Diğer başkanlar için de öyle. Bu son derece değerlidir. Bunu neden genel iktidara taşımayalım...” dedi. Vatandaşların 2028 seçimlerinde oy verirken CHP’li belediye başkanlarının Türkiye genelinde yaptığı hizmetleri baz almasını istediklerini kaydeden Seçer, “Vatandaşları; ‘Neden genel iktidarı vermeyelim ki. Artık ekonomiyi, milli eğitimi, Türkiye’nin dış politikasını onlar yönetsin’ deme noktasına getirmek şu anda bizim elimizde ve bunu yapabiliriz. Eğer yeni seçilen belediye başkanları başarılı bir süreç yaşarsa; bizler; toplum tarafından kabul görmüş mevcut belediye başkanları bu durumlarımızı tahkim edersek, zenginleştirirsek 2028 yılında iktidar kaçınılmaz olur...” diye belirtti.
“Kadın ve çocuk projelerimiz ön planda...”
Çakır’ın; hayata geçireceği projeler arasından en önemsediği projenin hangisi olduğunu sormasını üzerine ise Seçer, Metro, Sosyal Konut ve Müftü Deresi Yaşam Vadisi ‘nin majör projeler arasında yer aldığını söyleyerek, “Ama sosyal politikalarda hem mevcut projelerimizin devamı ve onların zenginleştirilmesi hem yeni projeler; bunun içerisinde tarım destekleri, kadın, çocuk politikaları ön planda...” ifadelerine yer verdi.
“Sosyal Konut; belediye evleri olacak...”
Seçer, Mersin için en önce yapmak istediği şeyin metro olduğunu sözlerine ekleyerek, şunları söyledi:
“5 yıl sonra bu kentte insanlar metroyla yolculuk etsin istiyorum, onu bitirelim. Diğer bir konu da Sosyal Konut. Kira fiyatları dar gelirli yurttaşların canını yakıyor. Belediye evleri olacak. Belediye, yurttaşlarına bu konutları uygun rakamlarla kiraya verecek ya da kira öder gibi taksitlerle satışını yapacak. Bu son derece önemli bir sosyal proje ve bunu mutlaka hayata geçireceğiz. Ve büyük park alanları; 500 dönümlük Müftü Deresi Yaşam Vadisi projemiz var. Ben bu 3 majör projeyi Mersinlilere söz olarak verdim...” Seçer, vatandaşlarından da bu projelerin takipçisi olmasını istediğini de kaydetti.