Kırsal doğallığıyla kalsın! | MERSİN MOZAİK

Kırsal doğallığıyla kalsın!

Kırsal doğallığıyla kalsın! mersinmozaik.com

İsterseniz Mersin’in çevresinde yayla olarak bilinen yerleşim birimlerine dikkatlice bir göz atın; Gözne’sinden Fındıkpınarı’na, Namrun’undan Aslanköy’üne, Ayvegediği’inden Tekir’ine kadar uzanan kır coğrafyasında katledilen karakteristik bölge dokusunun yerini estetikten yoksun beton yığınları işgal etmiş!

Bütünşehir Yasası'yla mahallleye dönüştürülen köylrde çarpık eksenli yoğun değişim yaşanıyor.

Tüketim kültürünün histerisine kapılan günümüz insanı lükste sınır tanımıyor!

Tolumun tüm kesimleri daha fazla, daha çok, daha büyük… histerisine kapılmış!

Kentlerdeki beton yığınları çoktan Torosların tepelerine kadar ulaştı!

Temiz bir hava alıp soluklanmak için gittiğiniz en ücra dağ başlarında bile betonarmenin soğuk yüzüyle karşılaşırsınız!

İsterseniz Mersin’in çevresinde yayla olarak bilinen yerleşim birimlerine dikkatlice bir göz atın; Gözne’sinden Fındıkpınarı’na, Namrun’undan  Aslanköy’üne, Ayvegediği’inden Tekir’ine kadar uzanan kır coğrafyasında katledilen karakteristik bölge dokusunun yerini estetikten yoksun beton yığınları işgal etmiş!

Geçmişte insanların doğayla sarmaş dolaş ömür geçirdikleri çadır, hayma, çatma, çardak, taş ve kâgir yapılar tarihe karışırken, yerlerine villa adı altında malikâneler, hatta 2-3 katla da yetinmeyip apartmanlar dikildi!

Yazın sıcağından kurtulmak adına yayla olarak da değerlendirilen köylerin vazgeçilmezi taş evler ve çardaklarından arta kalanlar, içinden geçtiğimiz süreçte terk edilmenin yıkılmışlığı içinde önünden geçenleri boynu bükük selamlıyorlar…

Bir zamanlar Mersin’e tepeden bakan şimdilerde haberleşme vericileriyle ünlenen Kocahamızalı ve İnsu gibi kâğıt üzerinde mahalleyle dönüşen köylerdeki terk edilen yöreye özgün evler yapıldıkları zaman kim bilir hangi gönüllerde çiçekler açtırmıştı…

Beton yığınlarına büyük kaynaklar yatırıp büyüme edebiyatı yapan anlayış, geçmişin gelecek kuşaklara iletilmek üzere emaneti olan kültür mirası ve doğanın değerini ne zaman anlayacaklar dersiniz?

Politik hesaplarla Büyükşehir’e sözde dâhil olan köylerin büyük çoğunluğu belediyecilik hizmetinden yoksun durumda!

Yaz aylarında piknikçilerin uğrak yeri olan alanlar ve ulaşım güzergâhları adeta çöplük!

İnşaat artıkları, poşetler, pet şişeler, hayvan leşleri…

Yollar köstebek yuvası gibi!

Köylü sözü dinlenen muhtarını, belde sakini dilediği zaman kapısını çalacağı belediye başkanını arıyor!

Belediye hizmeti ulaşmayan her köyün girişine mahalle tabelası asan belediyelerin nerede olduğu soran vatandaş, muhatap bulamamaktan yakınıyor!

Daha çok ararlar!

Aslında bana göre, belediyelerin kırsal kesime hiç dokunmaması daha iyi!

Çünkü el attıkları yeri betona bezeyip bozuyorlar!

 Kırılıp dökülmektense bırakın köyler doğallığıyla kalsın!