Flütün Prima Donnası Şefika Kutluer...

Akdeniz İhracatçı Birlikleri Sayın Başkanı, 

Mersin Büyükşehir Belediyesi Pek Değerli Yöneticileri, 

Tarsus Amerikan Koleji Mezunları Derneği Üyeleri, 

Sevgili AKOB Üyeleri, Sanatsever Konuklar. 

Cumhuriyetimizi kutlama özel gecemizde aramızda olmanızdan, mutluluk duyuyoruz. Hoş geldiniz. Güzellikler getirdiniz. 

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 96. yılı kutlu olsun. Türkiye Cumhuriyeti sonsuz var olsun. Milletimiz mutlu ve müreffeh olsun. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, kurucu arkadaşlarının, kurtuluş günlerinden bugüne değin vatanı korumak için canını verenlerin ruhları şad olsun.  

Atatürk: “Çağın uygarlığını akılla, bilimle, sanatla yakalamak; yurtta ve uluslar ailesi içinde, barışık ve uygar olmak” nihai hedefini ve görevini vermiştir ulusa ve yeni nesillere. Onun “Sanatsız kalan bir milletin, hayat damarlarından birisi kopmuş demektir” önemli söylemi, topluluğumuza, ulusumuza yön gösteren deyişlerindendir.  

Cumhuriyet konserimize, kentimizin kıymetlerinden olan bu güzel salonu sunan güçlü kuruluş, Akdeniz İhracatçı Birlikleri’ne; dayanışma içine giren pek değerli Tarsus Amerikan Koleji Mezunlar Derneği’ne, Olcartur’a, Hiltonsa’ya teşekkür ediyoruz.  

Ünlü şeflerle, ünlü orkestralarda, dünya insanına büyüleyici müziğini sunan, köklü müzik festivallerine çağrılan, adına festivaller düzenlenen, ulusların müzik çevrelerinde tanınan, dünyanın etkin gazetelerinde hakkında yazılar yayımlanan bir sanatçıdır Şefika Kutluer. İtalya, Avusturya, Slovakya, Kazakistan devlet nişanları ve “Türkiye Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Madalyası” sahibidir; “Sihirli flüt”, “Türkiye’nin incisi”, “Flütün Prima Donnası” olarak da adlandırılan devlet sanatçısı Şefika Kutluer’i ve Ankara Yaylılar Topluluğu’nu, sizlerle bu akşam burada buluşturmaktan coşku duyuyoruz.   

Değerli sanatçı Şefika Kutluer’i ağırlayan derneğimiz AKOB, kuruluşunun onuncu yılını kutlamaktadır; aralıksız sürdürdüğü özenli ve farklı konserler yanında, gelecek nesillere aktarmak istediği, Mersin’in bir müzik, sanat, kültür kurumunu yaratma çabasındadır. Ülkemizin ve ülkelerin sanatçılarını, topluluklarını, davet ederek; insanlarımızı, günümüzün ve insanlığın yüzlerce yılının özgün müzikleriyle buluşturmaktadır. İnsanlarımızın mutluluğuna katkıda bulunmakta, Mersin’in çekiciliğini yükseltmektedir.   

Dergiler, kitaplar yayımlayarak; burslar vererek; konserler, konferanslar, kurslar, yarışmalar düzenleyerek, yaşamlarımızda iyi müziğe, sanata, kendimizi dinlemeye daha çok yer açmaktadır AKOB.  

Yetişmekte olanları izleyen; filizlenen yetenekleri, yaratıcılıkları fark etmeye çalışan, içerikli yazılarda geçmişi ve günümüzü araştıran; gelişmeyi, geliştirmeyi ilke edinen; gönüllülerden oluşan etkin bir topluluktur AKOB.  

İnsanın var olduğundan bugüne ürettiği, onu besleyen, onsuz yaşayamadığı müzik, uygarlığa açılan pencerelerdendir.  Dışımızda büyülü sesler, içimizde onların titrettiği devinim bizi karşı kıyılara, yeni duygulara yaklaştıran köprülerdendir.   

Yineleyelim yine, düşünür Nietzsche’nin sözünü: “Müziksiz hayat bir hatadır.” Sanat insanı değiştirmektedir, dönüştürmektedir. Dönüşen insan, ayırdında olsa da olmasa da toplumu dönüştürecektir. İnsanın ve toplumun şiddetten arınması bağnazlıktan kurtulması için; barışık, üretken, yaratıcı, yararlı olması için; bilimle, sanatla, düşünce zenginliği ile, tüm canlılara duyacağı sevgi ile evrilmesi için; insanlarla birlikte, uyum içinde yaşayabilmesi için Mersin’de dantel gibi örülmekte olan örnek birliktelik, insanlarımızın ve toplumuzun şansı ve zenginliğidir.  

Yeni oluşumların, yeni kurumların, sivil toplum örgütlerinin ve gönüllülerin sayısı, çalışmaları artmaktadır, sesleri yükselmektedir. Çok sesli müzikten, tiyatrodan, müzikli oyunlardan, sahne ve görsel sanatlardan beslenmek arzusu kentimizde yaygınlık kazanmaktadır. Temsillerde, izleyenlerin çeşitliliği, kentimizde sanatla yaşamak ve üretmek arzusunun kök saldığını göstermektedir. Bu bir Mersin farkıdır. Bazı yerlerde söylenenin aksine: Mersin’de sanat elitlerin uğraşısı olmaktan çoktan çıkmıştır. Sanat kurslarına giden çocukların, koroların, yurtdışında alınan ödüllerin, başarılara tırmanan yetenekli gençlerimizin artan sayıları bir göstergedir.  

Yönetilebilen iyi ekonomiyle, yolu açılan sanatla, ulusumuza ve dünyaya daha çok ses, eser ve ürün vermek olasıdır. İnsanlarımızın yaratıcılıklarını ortaya çıkarmalarına yol açacak ortam, imkân, altyapı birçok şehrimizle karşılaştırınca yeterli olmamakla birlikte vardır, fakat daha fazla küçük salona, orkestraya, piyanoya, sahneye, fona gereksinme vardır.   

Çoğalıyoruz. 30 yıldır gönüllüler olarak, kentin kültür ve sanat yaşamına katkıda bulunanlar olarak, yolculuğumuza katılmamışları aramıza katılmaya çağırıyoruz. Kendimizi, insanımızı yaratıcı, üretici, mükemmel yapmak için. Dehaları bulup, aydınlığa çıkarmak için, yollarını açmak için. Yaşamı yaşanılır kılmak için…   

Bilgisini, donanımını arttırarak, yeteneklerini işleyerek, cesaretini ve gücünü büyüterek, tüm insanlığa ömür boyu güzellik ve değer aktaranları selamlıyoruz.  

Mutlu, uygar, çağdaş, barışık, insan dostu topluma ulaşmanın yollarını döşeyenlere saygılarımızı sunuyoruz, onları yanımıza çağırıyoruz. Aydınlık yüzlerinden ışık almak için.  

Şefika Kutluer’in sihirli üflemeleri yeni duygular oluşturacak zihinlerimizde, düşlerimizde. Günlük, nesnel, hızla geçen hayatın, beynimizdeki dar, sıkışık alanlarından; geniş, ferah, içe bakışlara ineceğiz. Kendi sesimizi duyacağız derinden.  “Hayat, Şefika Kutluer’le daha zengin” diyeceğiz.  

Flütünüzü üfleyiniz Şefika Kutluer, sihiriniz hücrelerimize yayılsın.