CHP’Lİ ERDEM,“TÜRKİYE’DEKİ YÜKSEK ENFLASYONUN SEBEBİ ÜCRETLER DEĞİL...” | MERSİN MOZAİK

CHP’Lİ ERDEM,“TÜRKİYE’DEKİ YÜKSEK ENFLASYONUN SEBEBİ ÜCRETLER DEĞİL...”

CHP’Lİ ERDEM,“TÜRKİYE’DEKİ YÜKSEK ENFLASYONUN SEBEBİ ÜCRETLER DEĞİL...” mersinmozaik.com

Erdem, "Bakanımızdan talihsiz bir açıklama geldi. Emekli aylıklarının ve ücretli çalışanların gelirlerinin artışlarının enflasyona neden olduğunu söyledi. Burada aklıselim olan herkes Türkiye’de enflasyon karşısında ücret gelirlerinin eridiği ve enflasyonun ücretlerden kaynaklanmadığı konusunda hemfikir..."

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşülmeye devam ederken, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın görüşmeleri üzerine konuşan CHP Antalya Milletvekili Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Mustafa Erdem, şunları söyledi: “Aslında Bakanımızı burada görmek çok güzel çünkü biliyorsunuz Bakanımız geldiğinden bu yana uluslararası finans çevreleriyle yoğun bir görüşme içinde. Bakıyorsunuz bir gün Körfez ülkelerinde, bir gün Londra’da, sonra bir bakmışsınız Fransa’da. Durum böyle olunca benim de ilk aklıma 2024 yılında Bakanlığın yolluk giderlerine bakmak geldi. Şimdi Sayın Bakanımın tasarruf vurgusuna bakınca gören de sanki gittiği ülkelerde simit ayranla günü geçiriyor sanacak. Fakat bakıyorum 2023’ün ilk altı ayında 39 milyon lira, 2024’te ayrılan bütçe 259 milyon lira. Anlaşılan o ki Sayın Bakanım daha çok ziyaretlerde bulunacak, çok gezecek. Sayın Bakanım, isterseniz ara ara yatırımcıları da yurt dışına gönderirseniz belki yurt içine döviz getirisine de faydası olur ve tasarruf etmiş oluruz en azından çünkü dolar çok yüksek gerçekten. AKP iktidarı maalesef ülkemizi 3 sente muhtaç etti, siz de kapı kapı geziyorsunuz. Neredeyse Arap ülkelerini su yolu yaptınız. 2023’ün Temmuz ayında Sayın Erdoğan 200 patronu da alarak Körfez turuna çıkmıştı, 22 Haziranda Cevdet Bey’le siz de Birleşik Arap Emirliklerine gittiniz. 9 Temmuzda yine Sayın Cevdet Yılmaz’la birlikte Katar’a gittiniz, 12 Temmuzda Merkez Bankası Başkanı Gaye Erkan’la birlikte Suudi Arabistan’a gittiniz. 17-19 Temmuz tarihleri arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ı kapsayan üç günlük Körfez turuna çıktınız.Yani Temmuzda, bir ayda 3 kez yurt dışına gitmişsiniz. 24 Ekimde yine Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan’a gittiniz. Maşallah Arap ülkelerini tavaf ede ede bitiremediniz, sanırım Bakanlığa Arap ülkelerine gittiğiniz kadar gelmediniz. Yine, kayıt dışı para girişine baktığımızda siz yurt dışına gittiğinizde resmî para akışı diye görüşmelere gidiyorsunuz,

Türkiye’de haziran-ağustos ayına kadar finans hesabına 8,4 milyar dolar para girmiş, aynı dönemde net hata noksan kaleminden gelen para girişi 16,3 milyar dolar. Yani ülkeye kayıtlı olanın 2 katı kadar para kayıt dışı girmiş. Biz, Sayın Bakan kurumsal yatırımcılarla görüşüyor zannediyorduk ama umarım yine öyledir.

Biliyorsunuz Türkiye Mali Eylem Görev Gücünü gri listesine alınmıştı, Hazine ve Maliye Bakanımız da bu listeden çıkmak için çaba harcıyor ama bu kayıt dışı sermaye girişiyle bunun mümkün olması olası gözükmüyor.

Yine, eylül ayında IMF heyeti Türkiye’yi ziyaret etti, tam da kendilerinden beklendiği gibi ücretlerin beklenen enflasyona göre ayarlanmasını tavsiye etti. Biliyorsunuz ki bu; ücretlerin enflasyon karşısındaki kayıplarını telafi etmeyin demenin IMF diliyle bir ifadesiydi. Bunun hemen ardından IMF’yi doğrulayacak şekilde maalesef Sayın Bakanımızdan talihsiz bir açıklama geldi. Emekli aylıklarının ve ücretli çalışanların gelirlerinin artışlarının enflasyona neden olduğunu söyledi. Burada aklıselim olan herkes Türkiye’de enflasyon karşısında ücret gelirlerinin eridiği ve enflasyonun ücretlerden kaynaklanmadığı konusunda hemfikir. Bu konuda uyarmak istiyorum, enflasyonun nedeni konusundaki teşhisiniz yanlış.

Türkiye’de enflasyonun nedenleri faizlerin dünyada artırılırken Türkiye’de ısrarla düşürülmesi, döviz kurunda hâlâ durdurmayı başaramadığınız yükseliş, kârlarını yükseltmek için tekelci şirketlerin fiyat yükseltmesi. Ücretleri baskılama konusundaki tutumunuz Türkiye’de yaşayan milyonlarca insanı açlıkla karşı karşıya bırakacaktır. Bundan vazgeçin, IMF’ye değil milyonlarca emekçinin ve emeklinin sesine kulak verin. Daha önce belirttim, Türkiye’de enflasyonun nedeni ücretler değil, 'Ben ekonomistim.' diyen Erdoğan’ın 'Faiz neden, enflasyon sonuç.' diyerek faizleri düşürme çabasıdır.

Faizler düşerken kurları tutabilmek için Merkez Bankası’nın 100 milyonlarca dolarını ucuz yolla sattınız sonra kurları tutamayınca bu sefer toplumun sırtına yeni bir yük bindirdiniz; neydi o? Kur korumalı mevduat hesabı.

Bilinen kadarıyla kur korumalı mevduat hesaplarına ilişkin yılda 312 milyar ödendi, takip etmeyelim diye de ödemelerinizi Merkez Bankası'na aldınız, yıl sonunda oradaki yağmanın da boyutlarını tam olarak öğreneceğiz.

Gelen bütçe teklifinde Bakanlığın farklı kamu kurumlarının kullanımı için 500 adet araç alımı yaptığı söyleniyor. Bu araçların detayları nedir?

Hangi kurumların ne kadar araca ihtiyacı bulunmaktadır?

Bunların detaylı bir şekilde açıklanması gerekiyor zaten bu araç merakınızdan da bir türlü maalesef vazgeçmediniz.

Yine, Bakanlığın 2024 bütçesinde görevlendirme giderleri devasa boyutlara ulaşmış durumda. Örneğin, Bakanlık 2022 yılında görevlendirme giderleri için 122 milyar lira para harcamış, 2024 yılı bütçesinde görevlendirme giderleri 934 milyara çıkmış yani artış yüzde 670.

Bu kadar devasa bir artışın mutlaka detaylarıyla açıklanması gerekir. Hangi uygulamalarınız kamu kurumlarını zarar ettiriyor?

Seçim dönemlerinde bankalar eliyle dağıttığınız ucuz krediler mi bunun sebebi?

Dağıtımını özelleştirdiğiniz için mi alacaklarınızı toplayamadınız, elektrik şirketlerinden mi kaynaklı? Bu kadar kamu yüksek görevlendirme zararı daha önce hiçbir dönemde görülmedi.

Umarım önce zarar ettirip sonra yandaş sermayenize peşkeş çekmek için plan yapmıyorsunuzdur.

Türkiye’de son yıllarda şirket kârları patlama yaptı. Buna rağmen kurumlar vergisinden gelecek olan 657 milyar lira gelirden vazgeçiyorsunuz.

Depremin yaralarını sarmak isteyen iktidar bu kadar gelirden vazgeçmemeli.

Emeklilere verdiğiniz ikramiyenin neredeyse 10 katından fazlasını tek seferde vazgeçiyorsunuz. Bütçede faiz giderleri inanılmaz boyutlara ulaşmış. 2024 yılında faiz giderleri 1,3 trilyon lira, 2025 ve 2026 yılındaki tahminler de eklenirse üç yılda 5,4 trilyon lira faiz gideri yapılacak.

Bu rakam Millî Eğitim Bakanlığının önümüzdeki üç yıllık bütçesinin tam 1,4 katına ulaşıyor.

Yine, Maliye Bakanlığı 2022 yılında kâr amacı gütmeyen kuruluşlara 700 biner lira kaynak aktarmışken 2024 bütçesi içinde ayırdığı kaynak 8 milyon lira.

Bu kaynakların nereye aktarıldığının, ne için kullanıldığının kalem kalem açıklanması gerekiyor; bu hem bir yasal zorunluluktur hem de Türk milletinin bilmeye hakkı vardır.

Sadece Antalya örneğini verdiğimizde, Antalya’da vergi dairesi müdürü, vergi dairesi başkanları dâhil, sadece aldıkları maaşla şu anda ev kiralarını ödeyemez durumdalar. Bunlar için de bu çalışanlardan verimlilik beklemek akıl işi görünmüyor.

Hangi politikanıza göz atsak altında emekçi düşmanlığı, yandaşları, rantiyeleri zengin etme çabası çıkıyor.

Bütçenizdeki kaynak yandaşlara aktarılıyor. Kalkınma planınınız, ihracat stratejiniz, enflasyonu düşürme politikalarınız sadece emekçi düşmanı görünüyor.”