1990’lı yıllarda heyecanla başlatılan, ancak sonraları gelişigüzel yürütüldüğü izlenimi veren kazılarda meydana çıkan iz ve kalıntıların gerektiği gibi korunmadığı da dikkat çekiyor.
Hükümetler değişti, belediye başkanlıkları partiler arasında el değiştirdi, ancak kent merkezinin tarihi dokusu, il genelindeki arkeolojik alanlar gibi Yumuktepe’ye de gerekli önem veilmedi.
Boz betona sınırsız harcamalar yapılırken, tarihi vde külgtürel mirasın korunması adına gerekli kaynak ayrılmıyor...
Bilim çevrelerinde Mersin’in Side’si olabileceği kanısı uyandıran Yumuktepe, kazı dönemi olarak anılan bugünlerde yine sessizliğini dinliyor...
Yumuktepe’de 1946 yılından sonra başlatılan en kapsamlı kazıyı yöneten Prof. Dr Veli Sevim ve Prof. Dr. Taner Tarhan’ın gelecek vaat ettiğini bildirdikleri geçmişi 9000 yıl öncesine işaretli Yumuktepe’de kazı çalışmalarına gereken ağırlık verilmiyor.
1990’lı yıllarda heyecanla başlatılan, ancak sonraları gelişigüzel yürütüldüğü izlenimi veren kazılarda meydana çıkan iz ve kalıntıların gerektiği gibi korunmadığı da dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Veli Sevim’in Yumuk tepe’deki 9000 yıllık tarihin günışığına çıkarılması için takipçi olunması çağrısında bulunmuş olsa da, aradan yaklaşık 32 yıl karşın Yumuktepe kazısı bir türlü tamamlanamadı…
Dünya Kültür Mirası listesine girebilecek özellikteki tarihi ve kültürel miras Yumuktepe’nin kazısı, gerekli ödenekler sağlanarak menzile ulaştırılmalıdır…
