Uluslararası çapta benzer projeleri gerçekleştiren Mimar Nevzat Sayının inceleyip hayran kaldığı tarihi ve kültürel değer, bir an önce kent yaşamına kazandırılmalıdır...
Mersin’in tarihi ve kültürel potansiyeline gerektiği ölçüde özen gösterilip değerlendirilmiyor...
Yerel yönetimler beton dökmeye yoğunlaşırken, kültürel miras niteliğindeki değerler ise ekonomik ve sosyal anlamda ilgi bekliyor...
Sanayi Sitesi'ne doğru yolunuz düşerse devasa bir taşyapı dikkatinizi çeker...
İlgili yapı Tarihi İngiliz Yağ Fabrikası...
1900’lu yılların başında Kızılhaç adına inşa edilen yapı, 1960 ihtilalinde gözaltına alınan Mersinlileri de ağırlamıştı...
Dış görünüşüyle Avrupa mimarisini çağrıştıran harabeye dönüşmüş yapı, çatısı ve kat döşeme bölümleri çökmüş konumuyla aradan geçen onca zaman ve terk edilmişliğe karşın özgün ve heybetli duruşuyla varlığını korurken, çevresinden geçenlere,”Ne olur beni değerlendirin” diyerek yalvarırcasına el sallıyor...
Yapının değerlendirilmesi zaman zaman gündeme gelse de öngörülen projeler hep sözde kaldı...
1990’lı yıllarda Mersin Üniversitesi’nin kuruluş aşamasında mekân arayışı çerçevesinde Rektör Vural Ülkü’nün "Güzel Sanatlar Fakültesi" olarak değerlendirilebileceği yolundaki önerisi, Valiliğin “Sanayi Müzesi” işlevi yükleneceği yolundaki tezi de söylenceden öte gitmedi...
Uygun işlev yüklenmesi durumunda eski otogarın taşınmasına paralel çöküntü bölgesine dönüşen semte canlılık kazandıracağı savunulan yapıya bir türlü el atılmıyor...
Özetle, yıllardır sözde projeler var eylem yoktur!
Valilik yapıya bir proje hazırlatsa da gerekli ekonomik kaynak olmaması nedeniyle proje yaşama geçirilemiyor...
Uluslararası çapta benzer projeleri gerçekleştiren Mimar Nevzat Sayının inceleyip hayran kaldığı tarihi ve kültürel değer, bir an önce kent yaşamına kazandırılmalıdır...
Yapının, Almanya’da RVHR havzasındaki Emsheer park, İngiltere’de Londra’nın eski elektrik fabrikalarından birinin dönüştürülmesiyle gerçekleştirilen Tate Modern, Fransa’da Paris’in eski çar yapısından dönüştürülen 19. yy. sanatının müzesi olan Çar Dorsay, İstanbul’da Silahtar Ağa eski elektrik fabrikasından dönüştürülerek yapılan Bilgi Üniversitesi eğitim yapıları, Çağdaş Sanatlar Müzesi ve Enerji Müzesinin yer aldığı kampus, liman bölgesinin eski antrepo yapılarından oluşan müze, İstanbul Modern, Ankara’da, eski lokomotif atölyelerinden oluşan Cermodern, İzmir’de eski havagazı fabrikasından oluşan Kültür Merkezi vb. örneklere dönüştürülebileceğine dikkat çeken Mimar Nevzat Sayın’ın saptamasını özetleyerek sonlandıralım: ”Mersin eski İngiliz Yağ Fabrikası da benzer işlevler için dönüştürülebilecek bir yapı olarak büyük bir potansiyel taşıyor. Yapı ve bahçesi, abartısız ama yoğun işlevli bir programla çok önemli bir kentsel fonksiyonu üstlenebilir. Hemen yanı başındaki, derme çatma atölyelerin de geleceğini belirleyebilecek olan bu karar kentin belirli bir bölgesinin gelecekteki kimliğinin de en önemli kararını oluşturacaktır. Bu amaçla Kentin Akapunktur Noktaları olarak tanımlanabilecek olan kimi bölgelere, o bölgelerdeki özellikleri değiştirip, yeniden oluşturabilecek programları içeren yapılar yerleştiriliyor. Bu yapıların tamamen yeni yapılar olmaları yerine, kentin hafızasında olan, kendi tarihi ile ayakta duran yapılar olmaları tercih ediliyor. Bulunduğu yer, yakın çevresi ve kentin gelişme, yayılma doğrultuları düşünüldüğünde, söz konusu yapının bulunduğu yer çok önemli bir ayrıcalığa sahip görünüyor. Yapısal nitelikleri, palmiyeleri, yeni ekler için bahçesinin olanakları çok kullanışlı bir olasılıklar mekânının işaretleri. Mersin eski İngiliz Yağ Fabrikası da benzer işlevler için dönüştürülebilecek bir yapı olarak büyük bir potansiyel taşıyor. Yapı ve bahçesi, abartısız ama yoğun işlevli bir programla çok önemli bir kentsel fonksiyonu üstlenebilir. Hemen yanı başındaki, derme çatma atölyelerin de geleceğini belirleyebilecek olan bu karar kentin belirli bir bölgesinin gelecekteki kimliğinin de en önemli kararını oluşturacaktır. Bu amaçla Kentin Akapunktur Noktaları olarak tanımlanabilecek olan kimi bölgelere, o bölgelerdeki özellikleri değiştirip, yeniden oluşturabilecek programları içeren yapılar yerleştiriliyor. Bu yapıların tamamen yeni yapılar olmaları yerine, kentin hafızasında olan, kendi tarihi ile ayakta duran yapılar olmaları tercih ediliyor. Bulunduğu yer, yakın çevresi ve kentin gelişme, yayılma doğrultuları düşünüldüğünde, söz konusu yapının bulunduğu yer çok önemli bir ayrıcalığa sahip görünüyor. Yapısal nitelikleri, palmiyeleri, yeni ekler için bahçesinin olanakları çok kullanışlı bir olasılıklar mekânının işaretleri..."