Mersin’in tarihi ve kültürel varlıkları değerlendirilmelidir… | MERSİN MOZAİK

Mersin’in tarihi ve kültürel varlıkları değerlendirilmelidir…

Mersin’in tarihi ve kültürel varlıkları değerlendirilmelidir… mersinmozaik.com

Kültür varlıklarının sergilenip değerlendirildiği müzeciliğin ekonomik boyutu kadar eğitim ayağı da var. Öğrenciler ilkokuldan başlayarak müzeler götürülüp gezdirilmesi durumunda zihinlerine tarih ve kültüre dönük tohumlar serpilecektir...

321 kilometre kıyı şeridi, yaklaşık 16 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip Mersin’in neredeyse tümü tarihi ve doğal zenginliklerle bezeli.

Antik şehirleri, ören yerleri, mağaraları vb. zenginliler keşfedilmeyi bekliyor.

Kentin ortasındaki Yumuktepe’nin geçmişi M.Ö. bin yıllara uzanır.

Bunca zenginliklerde elde edilen bulguların toparlanıp sergileneceği çağdaş anlamda müzeye daha birkaç yıl önce kavuşuldu.

Oysa gelişmiş çağdaş ülkelerde Müzecilik çok önem verilen bilim dalıdır.

20. yüzyılın son çeyreğinde kavrayıp önem vermeye başladığımız müzeciliğe Batıda 1700’lü yıllarda başlanıp şimdilerde kültür birikimin yanı sıra yüklü ekonomik gelir sağlıyorlar.

Mevcut eserlerin derlenip toparlandığı Mersin Arkeoloji Müzesi’ni kaçımız gidip gezdik?

Yıllardır Pompeipolis Sütunlu Yolda kazı çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Remzi Yağcı, çevrede geniş çaplı kazı yapılıp yer altındaki değerlerin günışığına çıkarılması durumunda bölgenin en geniş ve zengin Açıkhava Müzesi olacağını savunup destek istiyor. Ancak adeta çerez parası ölçütünde kaynakla kazı sürdürülüyor.

Viranşehir’de kalıntıları görülen antik bir liman var…

Müzeciliğin ekonomik boyutu kadar eğitim ayağı da var. Öğrenciler ilkokuldan başlayarak müzeler götürülüp gezdirilmesi durumunda zihinlerine tarih ve kültüre dönük tohumlar serpilecektir.

Maalesef Müzeciliğe gerek önem verilmiyor…

Oysa batılı ülkeler müze, kültür ve sanat etkinliklerinden yüklü gelir elde ediyorlar.

Mersin Mozaik’in düzenlediği Taşınmaz Kültür Varlıkları ve geleceği konulu panelde konuşan Mersin'in kültür ve sanatına büyük katkılar sağlayan AKOB Önceki Başkanı Fazıl Tütüner şu görüşleri aktarmıştı:

Taşınmaz kültür varlığının tarihi eser olması gerekmez. Hundertwasser evi buna bir örnektir. Hundertwasser ünlü bir ressamdı, Viyana Belediyesi, onun arzusu üzerine onun çizdiği, çok farklı projeyi inşa etmiştir. Bu bina meşhur bir taşınmaz kültür varlığı olmuştur ve dünyadan çok meraklı insanı görmeye çekmektedir. İçinde, ailelerin yaşadığı bir müze gibidir. Bir ülkeden örnek verirsek:

· Fransa’da 8.000, Almanya’da 6.000, Türkiye’de 451 müze vardır.

· Almanya 1.150 köy evini onarma kararı almıştır.

· Almanya’ da yılda 12.000 civarında festival ve halk şenliği düzenlenmektedir.

· Bu etkinliklerde taşınmaz kültür varlıkları öne çıkarılmaktadır

· Tarihi eserlerin onarımı ve onlarda sanat, festival ve şenliklerin düzenlenmesi baş başa gitmektedir.

· 2000-2007 yılları arasında kendisini ziyaret eden kültür gezginlerinin sayısını “Almanya sanat ve kültür ülkesi” sloganıyla %30 arttırmıştır.

· Almanya merkezi hükümeti 1950 2022 yılları arasında taşınmaz kültür varlıklarının onarımına 400 milyon Euro harcamıştır.

· eyaletler, sivil topluluklar, kültür varlığı sahipleri, şirketler bakım ve onarım için ciddi harcamalar yapmaktadır.

· 6000 müze içinde tek başına 650.000 izleyici çekebilen ” Documenta, çağdaş sanatlar sergisi” gibi etkinlikler düzenleyen birçok müze mevcuttur, ,

· 360 sahne, 130 sürekli orkestra ve 12.000 festival ve halk şenlikleri içinde Almanya kendi taşınmaz kültür varlıklarını dünyaya sunmakta ve para kazanmaktadır.

· Kültür turizminden Almanya’nın elde ettiği yıllık gelir 2019 yılında 106,4 milyar Euro’ya yükselmiştir.

· 2 milyon civarında insana yeni iş yaratılmıştır…