Geçmişte üç büyük insanın yaşadığı Camişerif Mahallesi’ndeki yapı harabe durumda kurtarılmayı bekliyor, taşınmaz her ne kadar sahip değiştirmiş olsa da tarihi gerçek kayıtlara geçmiştir. İlgili yapıyı restore ettirip semt müzesine dönüştürmek, başta sanat çevreleri olmak üzere, yerel yönetimler ve Mersinlilerin boyun borcudur...
Genç Türkiye Cumhuriyeti devrimlerinin kökleşmesine katkı sağlamak adına1930’lu yıllarda Kültür merkezi olan İstanbul’dan Mersin’e göçen Celal Abaç, dönemin Halkevi’nde katılımcılara başta tiyatro olmak üzere çeşitli konularda dersler verir...
Çocukluk ve gençlik dönemlerini Mersin’de geçiren oğulları Nuri ve Sudi Abaç da babalarının yolunu izleyerek sanatla yoğrulan kişiliklerini Mersin’in kültür ve sanatına yansıtırlar...
Celal Abaç’ın ısrarı üzerine önce mimarlık eğitimi alan Nuri Abaç, resme yönelip Avrupa'nın değişik ülke ve kentlerinde farklı ustaların atölyelerinde dersler alarak, dünyaca tanınan kendine özgü renk ve çizgileriyle Türk resmine yeni anlayış ekler...
Osmanlı minyatür sanatını döneminin resim anlayışıyla harmanladığı tabloları dünyanın dört bir yanında müze ve koleksiyonlarda Mersinli Türk ressamı olarak yerini almıştır...
Ayrıca Nuri Abaç’ın projesini çizdiği iki özgün yapı, Camişerif ve Mesudiye Mahallelerinde halen kullanılmaktadır...
Hukuk okuyup yaşamını Mersin’de geçiren Sudi Abaç ise, sosyal ve sanatsal anlamda Mersin’e azımsanmayacak değerli katkılar sağlamıştır...
Uzun yıllar başkanlığını yaptığı Türk Hava Kurumu’na bina, yelken sporunun tanınmasına, İçel Sanat Kulübü’nün yanı sıra sanatsal kadın derneklerinin kuruluşuna öncülük, son olarakta İkinci Dünya Savaşı sırasında İnönü ile Çörçil’in buluşup görüştüğü tarihi tren vagonunu Ankara’da atıldığı hurdalıkta bularak Yenice’ye getirtip düzenletmiştir...
Mersin’in kültür ve sanatını renklendirip zenginleştiren üç büyük insanın bir zamanlar yaşadıkları Camişerif Mahallesindeki yapı harabe durumda kurtarılmayı bekliyor...
Mersin’i dışarıda tanıtıp değer katan yüce gönüllü insanlar, anıları yaşatılarak gelecek kuşaklara aktarılmalıdır... Taşınmaz her ne kadar sahip değiştirmiş olsa da tarihi gerçek kayıtlara geçmişti. İlgili yapıyı restore ettirip semt müzesine dönüştürmek, başta sanat çevreleri olmak üzere, yerel yönetimler ve Mersinlilerin boyun borcudur...