Yakup Tekin, “Cumhuriyet, bugün birçok alanda kurulduğu günden çok daha geridedir…” | MERSİN MOZAİK

Yakup Tekin, “Cumhuriyet, bugün birçok alanda kurulduğu günden çok daha geridedir…”

Yakup Tekin, “Cumhuriyet, bugün birçok alanda kurulduğu günden çok daha geridedir…” mersinmozaik.com

Tekin, "30 Ağustos Zaferi ve sonrasındaki tarihi zaferlerle kavuştuğumuz Cumhuriyet, bugün birçok alanda kurulduğu günden çok daha geridedir. Atatürk’ün en büyük eserim dediği, bu topraklardaki insanları tebaa olmaktan çıkarıp ulus haline getiren Cumhuriyet’imiz, son 21 yılda her anlamda geriletilmiş durumdadır. Bütün gelişmiş ülkelere parmak ısırtacak bir vizyon ve ilkeler birliğiyle kurulan Cumhuriyet’in, bugün ne yazık ki eğitimden adalete, demokrasiden hak ve özgürlüklere kadar birçok taşıyıcı kolonu, siyasal İslam tarafından tahrip edilmiş haldedir..."

Birleşik KAMU-İŞ Konfedarastyonu Mersin İl Temsilcisi Yakup Tekin, 30 Ağustos 1922’de insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir bağımsızlık destanı yazıldığını vurgulayarak, Cumhuriyet Deveriminin bekçisi olduklarını ifade etti.

Tekin Konfederasyon adına yayımladığı mesajda, Nazım Hikmet'en dizlere de yer verrek şu görüşleri dile getirdi.

“’…Paşalar onun arkasındaydılar.
O, saati sordu.
Paşalar : ‘Üç’ dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar,
eğildi, durdu.
Bıraksalar
ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı
...

Özgürlüğün şairi Nazım’ın bu dizelerle anlattığı büyük önder Atatürk’ün Kocatepe’deki kararlılığı, bundan tam 101 yıl önce tüm emperyalistlere ders, tüm mazlum halklara ilham olacak bir zaferi beraberinde getirmişti.

Atatürk'ün Samsun'a çıkışıyla başlayan umut dolu süreç, 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Savaşı sonucunda kazanılan 30 Ağustos Zaferi ile taçlandı.

Atatürk’ün 'Bu eser, Türk milletinin hürriyet ve istiklâl düşüncesinin ölümsüz bir âbidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evlâdı, bir ordunun Başkomutanı olduğumdan, mutluluk ve bahtiyarlığım sonsuzdur' sözleriyle önemini anlattığı 30 Ağustos Zaferi, Türk ulusunun emperyalistlerin kendisine biçtiği kaderi yırtıp atarak savaş meydanında yeni bir tarih yazma mucizesidir.

Bu toprakların insanının tebaa olmaktan millet olmaya geçişinin, çağı yakalayıp öne geçmesinin en önemli kilometre taşlarından biridir 30 Ağustos.

Bugün içimiz gururla, kıvançla ve şükranla dolu. Ancak bugün aynı zamanda 'nereden nereye' diye sormanın da günüdür.

30 Ağustos Zaferi ve sonrasındaki tarihi zaferlerle kavuştuğumuz Cumhuriyet, bugün birçok alanda kurulduğu günden çok daha geridedir. Atatürk’ün en büyük eserim dediği, bu topraklardaki insanları tebaa olmaktan çıkarıp ulus haline getiren Cumhuriyet’imiz, son 21 yılda her anlamda geriletilmiş durumdadır. Bütün gelişmiş ülkelere parmak ısırtacak bir vizyon ve ilkeler birliğiyle kurulan Cumhuriyet’in, bugün ne yazık ki eğitimden adalete, demokrasiden hak ve özgürlüklere kadar birçok taşıyıcı kolonu, siyasal İslam tarafından tahrip edilmiş haldedir. Daha açık bir ifadeyle; Cumhuriyet, onu hazmedemeyenlerin elinde paha biçilmez kazanımlarını bir bir kaybetmektedir.

Padişahlık dönemine öykünen bir tek adam rejimi, her gün biraz daha budanan hak ve özgürlüklerimiz, Cumhuriyet’in ülke değeri olarak kabul ettiği çalışan insana artık yöneticilerin adeta köle olarak bakması, laikliğin gün aşırı hedef alınıp tek tip bir yaşam tarzının empoze edilmesi gibi uzayıp giden bir karanlık liste, bizi büyük Zaferimizin mirasından gün be gün alıkoymaktadır.

Cumhuriyet’in ve devrimlerinin bekçisi olan Birleşik Kamu-İş olarak; 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı bu bilinçle karşılıyoruz.

Bu kıymetli yıldönümlerini sadece bir gurur nostaljisi değil, birer bileme taşı olarak kabul ediyoruz. Kararlılığımızı, umudumuzu geçmişin fısıldadığı hakikatle bileyliyoruz ve ülkede her alanda yaşanan gerici kuşatmaya karşı verdiğimiz Cumhuriyet kavgasına bir an olsun ara vermeyeceğimizin altını çiziyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle; 30 Ağustos 1922’de insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir bağımsızlık destanı yazan Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını minnet ve vefayla anıyor, tüm halkımızın Zafer Bayramı’nı kutluyoruz.