Ateş, "Dünya ticaretinde önemli bir yere sahip olan tavuk ürünleri, Türkiye’nin dış ticaret dengesine katkı sağlamaktadır. İhracat kısıtlamaları, bu dengenin bozulmasına ve ülkenin döviz gelirlerinde azalmaya neden olabilir. Ayrıca, kısıtlamalar nedeniyle uluslararası alıcılar alternatif tedarikçilere yönelebilir ve bu da Türkiye’nin pazar payını uzun süreli olarak etkileyebilir. Küresel pazarlarda rekabet edebilirliğimizi korumak ve tarım sektörümüzü güçlendirmek için ihracat kısıtlamalarını yeniden gözden geçirmeliyiz. Sürdürülebilir bir tarım politikası hem iç piyasayı korurken hem de ihracatı teşvik ederek, üreticilerin ve tüketicilerin çıkarlarını dengeler. Tavuk ürünlerine getirilen ihracat kısıtlamaları, bu dengeyi bozan ve Türkiye’nin tarım sektörünü olumsuz etkileyen bir karardır.”
-CHP’Lİ ATEŞ, TAVUK ÜRÜNLERİ İHRACATINA GETİRİLEN KISITLAMAYI ELEŞTİRDİ:
-“BİNBİR ZORLUKLA KAZANILAN DIŞ PAZARLAR KAYBEDİLECEK...”
-“GIDA KRİZİNİN FATURASI TAVUK ÜRETİCİLERİNE KESİLEMEZ...”
CHP Bolu Milletvekili ve Sanayi ve Ticaret Komisyonu Üyesi Türker Ateş, tavuk eti ihracatının Ticaret Bakanlığı tarafından 1 Mayıs itibariyle kısıtlanmasına tepki gösterdi. İhracatın teşvik edildiği bir dönemde getirilen kısıtlamanın anlaşılır olmadığını iddia eden Ateş, “Yüksek tavuk eti fiyatlarının sebebi ihracat değil, iktidarın yanlış tarım politikalarıdır. Dış pazarların kaybedilmesinin ne ihracatçımıza ne tüketicimize bir faydası olamaz. Kısıtlama sonrası üretimde yaşanacak düşüş, hem kadın istihdamına hem de sözleşmeli üretim yapan çiftçilerimize büyük zarar verecek. Bu kararın kimseye faydası olmaz” diye konuştu. Ateş, “Tavuk eti fiyatlarındaki artış, ihracattan değil, yüksek girdi maliyetlerinden kaynaklanıyor. Faturası da üreticiye kesilemez. Yıllık yaklaşık 500 bin ton olan tavuk ürünü ihracatını, 80 bin tonla sınırlamak yaşadığımız gıda krizini kalıcı olarak çözmez. İç pazarda kısmen bir yumuşama yaşansa da tavuk üretiminde yaşanacak düşüş, sonrasında fiyatların daha hızlı artmasına neden olacak. Her aldıkları önlem başka bir dengeye zarar veriyor. Enflasyonla sözde değil, özde mücadele etmeden gıda krizi çözülemez...” dedi.
İhracat pazarlarımızı Amerikalı ve Brezilyalı şirketlere kaptırma tehlikesine dikkat çeken Ateş, şöyle konuştu:
“1 Mayıs itibariyle uygulamaya giren tavuk ürünleri ihracatını kısıtlama kararı, ülkemizin gıda sektörünün altını oyuyor. Karar, kısa dönemde iç piyasada fiyat istikrarını sağlamak gibi bir amaca hizmet etse de, uzun vadede hem üreticilerin hem de tüketicilerin zararına olacak bir adımdır. İhracat kısıtlamaları, üreticilerimizin geniş pazarlara erişimini engeller ve onları sadece iç piyasaya bağımlı hale getirir. Bu durum, rekabeti azaltır ve üretim kalitesinin düşmesine yol açabilir. Ayrıca, uluslararası pazarlarda güvenilir bir tedarikçi olarak ün kazanmak için yıllarca yapılan çalışmaları da riske atar.
“İhracat dengemiz bozulacak...”
Dünya ticaretinde önemli bir yere sahip olan tavuk ürünleri, Türkiye’nin dış ticaret dengesine katkı sağlamaktadır. İhracat kısıtlamaları, bu dengenin bozulmasına ve ülkenin döviz gelirlerinde azalmaya neden olabilir. Ayrıca, kısıtlamalar nedeniyle uluslararası alıcılar alternatif tedarikçilere yönelebilir ve bu da Türkiye’nin pazar payını uzun süreli olarak etkileyebilir. Küresel pazarlarda rekabet edebilirliğimizi korumak ve tarım sektörümüzü güçlendirmek için ihracat kısıtlamalarını yeniden gözden geçirmeliyiz. Sürdürülebilir bir tarım politikası hem iç piyasayı korurken hem de ihracatı teşvik ederek, üreticilerin ve tüketicilerin çıkarlarını dengeler. Tavuk ürünlerine getirilen ihracat kısıtlamaları, bu dengeyi bozan ve Türkiye’nin tarım sektörünü olumsuz etkileyen bir karardır.”