Çakır, “Bu sene, gerek iklim koşulları, gerekse fazla üretimden dolayı turunçgilde ciddi sorunlar yaşadık. Aynı sorunları meyvede de görmeye başladık. Bu sene ve bundan sonraki senelerde bu riskin devam etme ihtimali bizi endişelendiriyor…”
Tarım sektörü önce doğru envanter sonra doğru planlama istiyor…
Rekolte fazlası nedeniyle bu yıl turunçgilde yaşanan sıkıntıların ardından sektörün önünü açmak, turunçgil üretiminin yol haritasını belirlemek adına TurunçgilÇalıştay’ı düzenlendi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın alınacak kararların tarım politikasına dönüştürülmesi talimatı verdiği Çalıştayda sektör temsilcileri vakit kaybedilmeden sağlıklı bir envanter çalışmasının tamamlanıp ardından planlamaya geçilmesi talebinde bulundu.
Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonu, Mersin Valiliği himayesi, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Ticaret Borsası, Akdeniz İhracatçı Birlikleri ve Ulusal Turunçgil Konseyi işbirliğinde “Üretim Planlamasında Turunçgil Yol Haritası” TurunçgilÇalıştayı düzenlendi. İki gün sürecek çalıştıyda turunçgil, veri envanteri ve yönetiminden dış ticarete, pazarlamadan hasat ve depolamaya, hastalık ve zararlılarla mücadeleden ruhsatlandırmaya kadar her yönüyle değerlendirilecek.
Çalıştay’ın açılışı MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır’ın yanı sıra Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan, Tarım Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen ve sektör paydaşlarının katılımıyla gerçekleşti.
Turunçgilde yaşanan sorunların ele alındığı açılışta konuşmacılar çözüm önerilerini sıraladı.
Çakır: “Bereketli toprakları geleceğe taşımak zorundayız…”
Çalıştayın açılışında konuşan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır sözlerine bölgenin tarımdaki gücünü özetleyerek başladı. Mersin ve Adana’nın iki önemli tarım kenti olduğunu hatırlatan Çakır, Çukurova’nın toprak yapısı, su kaynakları, toprak işleme becerisine sahip insanları, mikro klima özelliği, etkin üniversiteleri, tarım enstitüleri ve Türkiye'nin ilk tarım teknoparkıyla tarımda güçlü bir konumda olduğunu söyledi.
Böylesi bir zenginliğin verdiği sorumlulukla bereketli toprakları geleceğe taşımanın bir zorunluluk olduğunu vurgulayan Çakır, “Bu sene, gerek iklim koşulları, gerekse fazla üretimden dolayı turunçgilde ciddi sorunlar yaşadık. Aynı sorunları meyvede de görmeye başladık. Bu sene ve bundan sonraki senelerde bu riskin devam etme ihtimali bizi endişelendiriyor…” dedi.
“İhracatçılar kendi içinde rekabet etmemeli…”
Yüksek girdi maliyetlerinin, üreticinin ürününün değerlendirilememesinin, gelecekte yapılacak üretimi miktar ve kalite açısından riske soktuğunu kaydeden Çakır, mevcut ürünlerin daha iyi şartlarda satılabilmesi için üreticinin, ihracatçının ve sektör paydaşlarının birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi. “İhracatçılar kendi içinde rekabet etmemeli” diyen Çakır, içeride rekabet yerine dış pazarlara, kaliteli ve daha katmadeğerli ürün ihracatına odaklanmak gerektiğini vurguladı.
“Örgütlü bir tarım modeli olmadan tarımı kurtaramayız…”
Bölgedeki plansız üretim kaynaklı oluşan üretim fazlasına da değinen Çakır, bu soruna çözüm önerilerini ise şöyle sıraladı:
“Başta narenciye olmak üzere ürünlerin endüstriyel altyapısını oluşturmak gerek. Tarımını sanayiye, özellikle gıda sanayisine entegre edemeyen bir ülke gelişemez. Tarımın kaliteli şekilde geleceğe taşınması için ilk olarak tarımda örgütlenme olmalı. İkinci olarak da yeni nesli tarıma entegre etmeliyiz. Yaşlanan bir tarım nüfusumuz var. Yeni nesli tarıma kazandırmak zorundayız. Bunları ve sayısız hayati konuyu ele alacak bu çalıştayın, sorunlara çözümler getireceğine yürekten inanıyorum.”
“Ölçemezsek yönetemeyiz…”
Toplantının açılışında konuşmacıların tümünün üzerinde durduğu ortak konu doğru envanter çalışması yapılması zorunluluğu oldu. “Elimizde sağlıklı veri tabanı olmazsa yol haritasını doğru belirleyemeyiz…” diyen UTK Başkanı Kemal Kaçmaz, ardından UTK’nın bugüne kadar yürüttüğü çalışmaları paylaştı.
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, sektörü geliştirecek her konuda birlikte hareket edilmesinin önemine değinerek Mersin, Adana ve Hatay’da entegre bir kontrol koordinasyon sistemi kurulmasını önerdi.
MTB Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir,Türkiye ve Mersin ekonomisinde tarım ve özelinde de turunçgil üretiminin önemini özetleyip sektör sorunlarına çözüm oluşturacak önerilerini sıraladı.
Oluşan arz fazlasını eritecek politikalar geliştirilmesi gerektiğini kaydeden Özdemir, bunun için dışarıdapazarın çeşitlendirilmesi, içeride narenciyenin önemini anlatacak kamu spotları hazırlanması, endüstriyel narenciye pazarının geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Kısa, orta ve uzun vadeli politikalara ihtiyaç olduğuna da değinen Özdemir, “Doğru planlamayla politikalar belirlenip bu sistemi teşvik eden bir mekanizma kurulmasını arzu ediyoruz…” dedi.
Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ferhat Gürüz tüm dünyada narenciye üretiminin artarak sürdüğünü dile getirip planlamanın önemine işaret etti. Büyük üreticilerin modern tarımla yoluna devam edebildiğini belirten Gürüz, küçük üreticilerinse gerek devlet desteği gerekse akademisyenler aracılığıyla yeni meyve türlerinin ekimine yönlendirilmesi önerisini getirdi. Dış ticareti artırmak adına yeni pazarlarla zirai karantina protokollerinin imzalanması gerektiğini kaydeden Gürüz, analiz ücretlerininse yeniden gözden geçirilerek ihracatçının rekabet gücünün artırılması gerektiğini söyledi.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Gümen’in bakanlık olarak tarıma verilen destekler, hastalıklarla mücadele konusunda yürütülen çalışmalar hakkında aktardığı bilgilerle devam eden açılış, Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın tarımda artık yapay zeka, akıllı tarım uygulamaları, dijitalleşme dönemi başladığını belirtip tarım ve özelinde turunçgilin geleceğini şekillendirecek yol haritalarının bu bakış açısıyla çizilmesi gerektiğini söylemesiyle son buldu. Toplu aile fotoğrafı çekimi sonrası oturumlara geçildi.