Seçer, “Lojistik burada gelişmiş, birçok sektöre ilham kaynağı olmuş. Liman olmazsa taşımacılık olmaz. Sanayi gelişiyor, zaten mevcutta doğası ve yapısı itibariyle tarım sektörü, turizm canlılığı var. Mersin çok sektörlü bir kent. Bunların tam da ortasına, göbeğine Mersin Limanı’nı koyabilirsiniz. Bu kadar altyapısı, tarihsel birikimi olan bir şehirde ana konteyner limanı planlanmasından doğal hiçbir şey olamaz.”
-BAŞKAN SEÇER’DEN ‘ANA KONTEYNER LİMANI’ AÇIKLAMASI...
-“ANA KONTEYNER LİMANI İÇİN MERSİN’DEN DAHA UYGUN BİR YER DÜŞÜNÜLEMEZ...”
-“ALTYAPISI UYGUN VE HAZIR ROTALARI OLAN KENTTEN VAZGEÇMEK YANLIŞ...”
-“MERSİN ANA KONTEYNER LİMANI CUMHURBAŞKANLIĞI YATIRIM PROGRAMI’NDAYDI...”
-“YETKİLİLERDEN AÇIKLAMA BEKLİYORUZ...”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’de yapılması planlanan ve kent tarafından yıllardır beklenen Ana Konteyner Limanı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
10. Kalkınma Planı’nda, yatırım yeri Mersin olarak belirlenen ‘Mersin Ana Konteyner Liman Projesi’, 11. Kalkınma Planı’nda ismi değiştirilerek Mersin yerine ‘Doğu Akdeniz’ olarak ifade edilmiş ve 12. Kalkınma Planı’nda ‘Doğu Akdeniz Ana Konteyner’ olarak kayda geçmişti. Kalkınma planından Mersin ibaresinin kalkmasının ardından kent bileşenleri ana konteyner limanının akıbetini sorarken geçtiğimiz günlerde AK Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili Ömer Çelik tarafından konuyla ilgili bir açıklama gelmiş, Çelik, Adana Konteyner Limanı’nın tahsisinin onaylandığını ifade etmişti.
Gelişmeler üzerine Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersinlilerin yıllardır beklediği Ana Konteyner Limanı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Seçer, 10. Kalkınma Planı’nda Mersin’de bir ana konteyner limanının planlandığının belirtildiğini ancak 11. Kalkınma Planı yazılırken Mersin ibaresinin kalktığını ve 12. Kalkınma Planı’nda da ‘Doğu Akdeniz Ana Konteyner Limanı’ şekline dönüştüğünü ve bunun da akıllarda soru işaretleri yarattığını aktardı. Seçer, “O süreçte ‘Acaba bir şeyler mi oluyor? Acaba Ana Konteyner Limanı’nın yeri mi değiştiriliyor? Başka bir bölgeye, Doğu Akdeniz’de başka bir ile mi kaydırılıyor?’ diye endişelerimizi hep dile getirdik. Sadece ben değil şehrin diğer aktörleri de bunu sürekli dile getiriyordu.” dedi.
“Mersin gibi uygun bir kente ana konteyner limanı planlanmasından doğal hiçbir şey olamaz...”
Mersin’in hak ettiği yatırımın Mersin’e yapılmasını arzu ettiklerini belirten Seçer, “Mersinli olarak bunu istememiz doğaldır ama diğer bir tarafı, bir de gerçeklik var; o da Mersin’in bir liman kenti hüviyetinde olmasıdır. Kullanılan rotalar Türkiye’nin güneyindeki en uygun nokta. O rotalara en yakın ve en uygun liman kenti Mersin’dir. Burada 200 yıllık bir deniz ticareti tarihi var. Mersin’in Mersin olmasına neden olan temel konu limandır.” diye konuştu.
Mersin’in 200 yıldan fazla bir deniz ticareti deneyimi ve altyapısı olduğuna dikkat çeken Seçer, “Lojistik burada gelişmiş, birçok sektöre ilham kaynağı olmuş. Liman olmazsa taşımacılık olmaz. Sanayi gelişiyor, zaten mevcutta doğası ve yapısı itibariyle tarım sektörü, turizm canlılığı var. Mersin çok sektörlü bir kent. Bunların tam da ortasına, göbeğine Mersin Limanı’nı koyabilirsiniz. Bu kadar altyapısı, tarihsel birikimi olan bir şehirde ana konteyner limanı planlanmasından doğal hiçbir şey olamaz.” ifadelerine yer verdi.
“Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’na alınmıştı...”
Ana Konteyner Limanı ile ilgili çalışmalar başladığında, devletin ilgili kurumlarının, o zaman Demiryolları, Limanlar ve Hava Meydanları İnşaatı Genel Müdürlüğü (DLHİ) öncülüğünde hazırlanan fizibilite raporlarında Mersin’le ilgili birçok kriterin bu raporlarda yer aldığını da hatırlatan Seçer, “Bu raporlardan sonuç almak için belli faktörlerin bir arada olması ve olumlu olması lazım. Ve olumlu bir sonuç çıktığı için burada süreç devam ettirildi, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’na alındı” dedi. 2024 Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı’nda ‘Mersin’de Ana Konteyner Limanı’ ibaresinin olduğuna işaret eden Seçer, “Burada etüt ve proje çalışmalarının yapıldığına dair Kalkınma Planı’nda zaten bu konular dercedilmiş, devam eden bir çalışma gibi gösteriliyor. Biz bu anlamda da bu yatırımın buraya yapılmasını bekliyorduk ve bunun da gerekliliğini her fırsatta dile getiriyorduk.” diye konuştu.
“Ana Konteyner Limanı Mersin’e deniz ticaretinde bir merkez üssü hüviyeti kazandıracaktı...”
Mersin’in Doğu Akdeniz’in en önemli kenti olduğunun altını çizen Seçer, “Buradan dünyaya açılan kapısınız. Ana Konteyner Limanı demek; Ortadoğu’dan Kafkasya’ya kadar bütün bir bölgenin yükünün varış noktası, buradan dünyaya dağıtım noktası ya da dünyadan gelen yüklerin bu noktaya ulaşması, buradan diğer noktalara ulaşmasını sağlayan deniz ticaretinde bir merkez üssü demek. Ana Konteyner Limanı Mersin’e böyle bir hüviyet kazandıracaktı.” dedi.
Yapılan son açıklamaların yıllardır süren endişelerin boşa olmadığını gösterdiğini de vurgulayan Seçer, Kalkınma Planı’nda Mersin isminin yerine ‘Doğu Akdeniz’de bir ana konteyner limanı yapımı’ denmesinin temel sebebinin de ortaya çıktığını söyledi.
“Mersin’in umutla beklediği yatırımın başka bir kente yapılmasına karşıyız...”
Adana’ya ve diğer bölgelere yatırım yapılmasına asla karşı olmadıklarının altını çizen Seçer, karşı oldukları konunun yıllardır bu konuda kamuoyunun hazırlandığı, beklediği, umut ettiği önemli bir yatırımın altyapısı uygun olan kentten vazgeçilip başka bir tarafa yapılacak olması olduğunu ifade etti. Bu konuda hükümet yetkililerinden bir açıklama beklediklerini de belirten Seçer, “Daha önce Kalkınma Planı’ndan Mersin ibaresinin kaldırılmasının nedenini sorduğumuzda endişeye mahal olmadığını söyleyen yine iktidar partisinin o dönemki milletvekilleriydi. Plan ve Bütçe Komisyonu’nun o günkü görüşmelerindeki tutanaklarını açın, bakın; o dönemin Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı AK Partili Sayın Milletvekilinin söylediği sözcükler orada kayıtlarda vardır. Böyle bir endişeye mahal olmadığını, konteyner limanın Mersin’de yapılacağı söylenmişti ama görüyoruz ki farklı gelişmeler oluyor.” dedi.
“100 kilometre arayla 2 ana konteyner liman olması akla ve bilime aykırı...”
Ana Konteyner Limanı’nın Adana’ya yapılacak olmasının Mersin ile ilgili yatırım ihtimalini de ortadan kaldırdığına dikkat çeken Seçer, “100 kilometre arayla 2 ana konteyner liman olması mümkün mü? Bu akla, tekniğe ve bilime aykırı bir durum. Ben kentin belediye başkanıyım. Mersin’in hukukunu koruma zorunluluğum var. Bu sadece benim değil, Sayın Milletvekillerinin de STK’ların da görevi. Deniz Ticaret Odası başta olmak üzere Ticaret ve Sanayi Odası, diğer bütün odalar, sivil toplum örgütleri bu konuda Mersin’in hakkını aramakla görevlidirler, bu bir zorunluluktur. Bu girişim sayesinde Mersin lehine sonuçlanacak bir kararın alınmasını sağlayabiliriz.” ifadelerini kullandı.