Mahallelerin kuru temizlemecisi, bakkalı, kundura tamircisi, berberi, terzisi vb. esnafları vardır. Herkes birbirini tanıyıp güvenirdi…
Mersin’in bütüncül planlamadan yoksun hacmi obezleşircesine büyümeden önce kendine özgü renk, gelenek ve görenekleri vardı…
O güzel hasletlerin tümü sözde yükselen değerlere kurban gitti…
Mahallelerin kuru temizlemecisi, bakkalı, kundura tamircisi, berberi, terzisi vb. esnafları vardır.
Herkes birbirini tanıyıp güvenirdi…
Terzi deyince, Kiremithane Mahallesi’nin Terzi Mişel’i vardı…
Kendisiyle yaptığımız söyleşide Gazipaşa İlkokulu’nda okuduğunu belirtip, “Hiç unutamadığım anılarımdan birisi, gün boyu devam ettiğimiz okulumuzda öğretmenimiz Hürmüz Hanım’dı ve ördekleri vardı. Evi, yıkılan eski Müftü Köprüsü’nün başında, birçok değişikliğe uğrayan, şimdi ise oto yıkamacısı olarak kullanılan binaydı. Bana evinin anahtarlarını verir, ’Git ördekleri ırmağa indir…’ derdi. Söylediğini yaptıktan sonra benim için okul biterdi…”diyerek unutulan naifliği yansıtmıştı…
İlerleyen yaşına karşın çalışmayı sürdürürken, yıllar önce dönülmeze göçen Terzi Mişel’le birlikte Mersin’in bir rengi daha solmuştu…