Kış, “MESEM çatısı altında çalışan çocuklar, iş kazalarına karşı hiçbir güvenlik önlemi olmadan çalıştırılıyor. İş yerlerinde yeterli denetim yapılmıyor. Çocuklar, en tehlikeli sektörlerde çalışırken iş güvenliği eğitimi bile almıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’na soruyorum: Çocukların hayatını korumak için hangi adımları atacaksınız? MESEM, bu haliyle çocuk işçiliğini teşvik eden bir yapıya dönüştü.”
Türkiye’de çocuk işçiliği kanayan bir yara! CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, çocuk işçiliğinin derinleştiğini ve bunun en somut örneğinin Mesleki Eğitim Merkezleri olduğunu belirterek, çocuk işçiliğine karşı eleştirilerde bulundu.
Kış, “Son 10 yılda en az 671 çocuk iş kazalarında hayatını kaybetti. Bu çocuklar, eğitim almak ve geleceğe hazırlanmak yerine, tehlikeli iş yerlerinde ucuz iş gücü olarak sömürülüyor. Çocuklarımız okullarda olması gerekirken inşaatlarda, fabrikalarda can veriyor.” dedi.
Mesleki Eğitim Merkezleri çocuk işçiliğini derinleştiriyor!
Gülcan Kış, özellikle 2016 ve 2021 yıllarında yapılan düzenlemelerle MESEM’in çocuk işçiliğine yasal zemin kazandırdığını vurguladı.
“Bir gün okul, dört gün iş” modeliyle çocukların tehlikeli sektörlerde çalıştırıldığını söyleyen Kış, “Çocuklarımız eğitim adı altında iş gücü olarak kullanılıyor. Bu sistem, onların geleceğini karartıyor ve maalesef iş cinayetlerinde hayatlarını kaybeden çocukların sayısını her geçen gün artırıyor. Bu düzenlemeler, çocuklarımızı eğitimden uzaklaştırıp, iş hayatının acımasız koşullarına itiyor.” ifadelerini kullandı.
“Teşvikler çocuk işçiliğini meşrulaştırıyor...”
CHP’li Kış, MESEM programının işverenler için bir teşvik mekanizmasına dönüştüğünü belirterek, denetim eksikliklerinin çocukların hayatını tehlikeye attığını söyledi.
Çocukların üzerinden sömürü düzeni kurulduğunu vurgulayan Kış, “Patronlara verilen teşvikler, denetimsiz iş yerleri ve ekonomik baskılar çocuk işçiliğini derinleştiriyor. İşyerlerinde çalışan çocukların güvenliği sağlanmıyor, denetimler yetersiz. Bu çocukların canı üzerinden kurulan sömürü düzenine son vermek zorundayız.” dedi.
“Çocuk işçiliği Türkiye’nin geleceğini tehdit ediyor!”
Gülcan Kış, çocuk işçiliğinin toplumsal bir sorun olduğunu, ilgili sorunun Türkiye’nin geleceği için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtetek, “Çocuklarımızın eğitime, oyun oynamaya ve sağlıklı bir şekilde büyümeye ihtiyacı var. Ancak bugün binlerce çocuk, sanayi bölgelerinde, inşaatlarda ve tarlalarda çalışmak zorunda bırakılıyor. Bu çocuklar, Türkiye’nin geleceği olması gerekirken, iş cinayetlerinde can veriyorlar. Bu duruma sessiz kalmak mümkün değil, çocuk işçiliğini ortadan kaldırmak için acil adımlar atılmalı.” dedi.
Bakanlığa çağrı: Denetim yapılmıyor, iş güvenliği yok!
Kış, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda sorumluluk alması gerektiğini belirtti ve denetim eksikliğine dikkat çekip “MESEM çatısı altında çalışan çocuklar, iş kazalarına karşı hiçbir güvenlik önlemi olmadan çalıştırılıyor. İş yerlerinde yeterli denetim yapılmıyor. Çocuklar, en tehlikeli sektörlerde çalışırken iş güvenliği eğitimi bile almıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’na soruyorum: Çocukların hayatını korumak için hangi adımları atacaksınız? MESEM, bu haliyle çocuk işçiliğini teşvik eden bir yapıya dönüştü” diyerek sert eleştirilerde bulundu.
“Eğitim hakkı korunmalı, çocuk işçiliğine son verilmeli!”
Gülcan Kış, çocukların eğitime ve güvenli bir geleceğe ulaşması gerektiğini belirterek, “Bizler çocuklarımızın iş kazalarında ölmesini değil, eğitimde başarılı olmasını istiyoruz. Eğitim hakkı korunmalı, çocuk işçiliğine son verilmeli. MESEM gibi programlar çocukların eğitimini baltalamamalı, onları iş gücüne zorlamamalı. Çocuklarımızın geleceği iş yerlerinde değil, okullarında inşa edilmelidir.” dedi.
Çocuk işçiliğine karşı köklü reform çağrısı!
Kış, Milli Eğitim Bakanlığı’na MESEM sisteminin yeniden düzenlenmesi ve çocuk işçiliğinin önlenmesi için reform yapılması çağrısında bulunup, “MESEM programı revize edilmeli, çocuk işçiliğine zemin hazırlayan düzenlemeler iptal edilmelidir. Bakanlık acilen harekete geçmeli ve çocuklarımızın güvenliğini ön planda tutan bir eğitim sistemi kurmalıdır. Çocuk işçiliğiyle mücadele, Türkiye’nin geleceğini güvence altına almak demektir.” dedi.