Çobanoğlu, "İktidara, politikacılara sesleniyoruz: İstanbul Sözleşmesi tekrar hayata geçirilmelidir! 6284 sayilı kanun etkin şekilde uygulanmalıdır! Eşitsizliklerle ve ayrımcılıkla mücadele etmek için derhal toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı politikalar geliştirilmelidir. Tüm kayıp kadın vakaları aydınlatılmamış kadın ve çocuk cinayetleri derhal adil şekilde sonuçlandırılmalı, suçlular cezalandırılmalıdır! İstanbul Sözleşmesi Yaşatır! Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz!"
Hemşire Merve Sağ’ın eski nişanlısı Ertay Duru isimli erkek tarafından öldürülmesine Mersin’deki sağlık meslek örgütlerince tepki gösterildi.
Merve Sağ’ın çalıştığı Şehir Hastanesi önünde toplanan sağlıkçılar “Kadın cinayetleri politiktir, bir kişi daha eksilmeyeceğiz” pankartı açtılar.
Mersin Tabip Odası, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Dev Sağlık-İş, Genel Sağlık ve Sosyal Hizmet Kolu Kamu Çalışanları Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Mersin Aile Hekimleri Derneği, Mersin Aile Sağlığı Çalışanları Derneği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası bileşenlerinin öncülüğünde Mersin Şehir Hastanesi önünde saat 12.30’da bir araya gelen katılımcılar kararlılık mesajı verdiler.
Mersin Şehir Hastanesi Hemşiresi ve SES Kadın Sekreteri Teslime Çobanoğlu tarafından katılımcılar adına okunan geniş kapsamlı değerlendirmede şu görüşlere yer verildi:
"Bizler, sağlık alanında’ Kadıncinayetleri bir halk sağlığı sorunudur’ diyerek, yaşatmak için çalışırken, işyerlerimizde, evlerimizde, sokakta, araçlarımızın içinde öldürülüyoruz.
Tüm bunlar olurken, siyasi iktidar ’kutsal aile’ politikalarını sürdürüyor. Kadınlar hane içinde, en çok ta koca, sevgili, eski koca ya da babaları gibi en yakınındakiler tarafından öldürülürken, aileyi koruma odaklı politikalar kadınların eşitliğinin, daha da önemlisi yaşam haklarının önüne bir engel daha koymaktadır. Erkeğin ’reis’ olduğu ailenin korunmasını, kadınların korunmasının önüne koymaktadır. Kadınların yerinin evi olduğunu sürekli yineleyen, 3-5 çocuk yapmasını salık veren, aileyi kutsayan politikaları ile kadınların bedenleri ve hayatları ile ilgili kararlarını denetim altına almaya çalışan ve bu nedenle kadın ve LGBTİ+ mücadelelerini hedef haline getirerek her fırsatta mücadeleyle elde ettikleri kazanımları yok etmeye çalışan siyasal iktidar kadına yönelik şiddetin artmasına güç vermektedir.
İstanbul Sözleşmesi kadınların mücadelesi ile hayata geçirilmişken, usulsüz, antidemokratik bir şekilde feshedildi! 6284 sayılı kanun ise hâlâ geçerli, ancak etkin uygulanmıyor! CEDAW ülkede kadınların ve kız çocuklarının cinsel, fiziksel sömürüsüne karşı alınması gereken tutumu apaçık ifade ederken, hiçbir yasa ve sözleşme uygulanmayarak, şiddet sarmalı çözümsüzleştirilmeye ve derinleştirilmeye çalışılıyor!
Ayrıca kadına yönelik şiddet; dilde, yaşam alanlarındaki cinsiyetçi eşitsizliklerle, yeniden ve yeniden üretilmeye devam ediyor! Biz kadınlar, günbegün kadın bedeni üzerinden yaratılan tahakkümü, patriyarkal sömürü düzenini görüyoruz ve reddediyoruz!
Cinayetleriniz ile bir kişi daha eksilmemek için mücadelemize yılmadan devam edeceğimizi haykırıyoruz.
İktidara, politikacılara sesleniyoruz: İstanbul Sözleşmesi tekrar hayata geçirilmelidir! 6284 sayilı kanun etkin şekilde uygulanmalıdır! Eşitsizliklerle ve ayrımcılıkla mücadele etmek için derhal toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı politikalar geliştirilmelidir.
Tüm kayıp kadın vakaları aydınlatılmamış kadın ve çocuk cinayetleri derhal adil şekilde sonuçlandırılmalı, suçlular cezalandırılmalıdır! İstanbul Sözleşmesi Yaşatır! Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz!"