Adliye Binası’nın hizmete açılmasının üzerinden 9 yıl geçmesine karşın tarihi yapılara dönük yönelim olmadı. Umut bağlanan avukatlar tercihlerini Adliye çevresinde inşa edilen irili ufaklı iş merkezlerinden yana kullandılar...
Planlı yapılaşmadan yoksun hacmi büyüyen Mersin’de ekonomik ve sosyal çöküntü bölgeleri oluşuyor.
Plansız şekillenmenin yol açtığı olumsuzlukların en büyük zararını ise tarihi kent merkezinde konumlanan SİT kapsamındaki yapılar görüyor.
Adliye Sarayı’nın İhsaniye Mahallesi’ne taşınmasıyla özellikle Mahmudiye Mahallesi’ndeki SİT yapıların avukat bürosu olarak değerlendirileceği beklentisi gerçeklik kazanmadı.
Adliye Binası’nın hizmete açılmasının üzerinden 9 yıl geçmesine karşın tarihi yapılara dönük yönelim olmadı.
Umut bağlanan avukatlar tercihlerini Adliye çevresinde inşa edilen irili ufaklı iş merkezlerinden yana kullandılar.
Adliye çevresindeki onlarca SİT yapının sıvası dökülmüş, rengi solmuş duvarlarını ”Sit kapsamındadır, girilmesi tehlikeli ve yasaktır…” tabelaları süslüyor.
Konuyla ilgili görüşünü sorduğumuz mahalleli mülk sahibi,” Adliye inşaatının başlamasıyla birlikte umutlanıp evlerimizin değerleneceği beklentisine girdik. Özellikle yakın çevrede daire ve dükkânların büyük değer kazanacağı havası esmeye başladı. Birçok insan büro yapılabilir düşüncesiyle evini satılığa çıkardı. Ancak beklenen olmadı maalesef. Çünkü bölgeye plaza adı altında irili ufaklı daha modern görünümlü çok katlı iş merkezleri inşa edildi. Bizlerin umut bağladığı avukatlar da tercihleriyle beklentilerimizi boşa çıkardılar. Özetle SİTyapılar plazalara yenik düştü..."şeklinde konuşarak sitemini dile getirdi.