Mersinliler plaj istiyor... | MERSİN MOZAİK

Mersinliler plaj istiyor...

Mersinliler plaj istiyor... mersinmozaik.com

Tevfik Sırrı Gür Stadı güneyindeki Deniz Feneri önünde uzanan kumsalda işaretlenen Akdeniz Plajı, başta yerel yöneticilerin tutumu, yoğun dış göçe dayalı oluşan toplumsal değişim, yazlık adı altında benimsenen ikinci konut kültürü, deniz kirliliği, çevre dokusunun bozulması vb. etkenlere dayalı olarak kapanmış, daha sonra da doldurularak yok edilen kumsal üzerine halen Tenis Kulübü gibi çevrede bulunan tesisler kurulmuştu.

Baharın yaklaşmasına paralel Mersin’in sosyal yaşamında iz bırakan Akdeniz Plajı ileri yaştaki vatandaşların günlük sohbetlerinde sık sık yer almaya başladı.

Ortak kanı, deniz kenti Mersin’de insanların denize girebilecek düzenlemelerin Arıtma Tesisi kurulmasına yapılmamış olması.

Genç kuşaklar bilmez, haberdar olanlar da büyüklerin anlatımına dayalıdır.

Daha önceleri de görüşüne başvurduğumuz o günleri yaşayan bazı vatandaşlar, dünyanın hiçbir yerinde kent merkezinde bulunan kumsalın atıl ve bakımsız bırakılmayacağının altını çizerek, yılların ihmalinden kaynaklanan konunun geciktirilmeden ele alınması gerektiğini dile getiriyorlar.

Arşivimize göz attığımızda, kentin merkezi yerindeki kumsalın değerlendirilmemesini anlamakta güçlük çektiklerini belirten geçmişe özlem duyan kent sakinleri, plaj alanının yeniden düzenlenerek hizmete sunulması durumunda dolup taşacağı görüşünde.

Tevfik Sırrı Gür Stadı güneyindeki Deniz Feneri önünde uzanan kumsalda işaretlenen Akdeniz Plajı, başta yerel yöneticilerin tutumu, yoğun dış göçe dayalı oluşan toplumsal değişim, yazlık adı altında benimsenen ikinci konut kültürü, deniz kirliliği, çevre dokusunun bozulması vb. etkenlere dayalı olarak kapanmış, daha sonra da doldurularak yok edilen kumsal üzerine halen Tenis Kulübü gibi çevrede bulunan tesisler kurulmuştu.

Plaj tarihe karışsa da, “Plaj yolu” olarak gerek toplu taşıma araçlarının durağı, gerekse semt tanımıyla belleklerdeki yerini koruyor.

Mersinlilerin deniz ihtiyacını giderdiği Mezitli, Davultepe ve Tece gibi yakın sahilin yerleşime açılması, yoğunlaşan trafikteki ulaşım güçlüğü ve maliyet külfeti merkezdeki vatandaşın denize ulaşımında engel oluştururken, geçmişte denize kolaylıkla ulaşıp tadını çıkaranların özlemini tetikliyor. Kimisi plajda gittiği düğünü, kimisi annesinin yapıp orada yedirdiği dolmanın tadını, kimisi yüzmeyi öğrendiğini anımsıyor. Önceki Belediye Başkanlarından Macit Özcan, Arıtma Tesisi tamamlandığında Kültürpark’tan denize girilebileceğini kentin dört bir yanına astırdığı afişlerle duyurmuştu; ancak yerine gelen Burhanettin Kocamaz’ın sahil bandında plaj düzenlenmesine dönük herhangi bir çalışması olmadı. Seslerine kulak verilmemesinden yakınan vatandaşlar, sivil toplum kuruluşlarının duyarsızlığına da tepkili.

Şimdilerde 60-70 yaş arası Mersinliler geçmişi özlemle ararken, ak köpüklü dalgaların perdah çektiği Akdeniz Plajı’ndan arta kalan kumsalcıklar, gülerek koşan çocukların bembeyaz minik ayaklarınca tepelenip dağıtılmayı bekliyor.

Yüzmeyi Akdeniz Plajı’nda öğrendiğini anlatan geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Lina Nasif,” Babam bizi faytonla götürürdü, hatta bana yüzmeyi Fenerin bekçisi Şinasi’nin kardeşi Ferhat Özgün öğretmişti. O günler çok güzeldi, derme çatma bir gazino vardı, düğün yapıldığı da olurdu, meşrubat olarak limonata ve Şehir Gazozu, ekmek arası yiyecekler satılırdı. Muhtar Zehra Hanım’ın eşi Beden Terbiyesi’nde çalışan Naci Oral zaman zaman gözetmen olarak dolaşırdı. Plaj bölümünde sıralı soyunma kabinleri ve birkaç duş vardı. Bir kişi cankurtaran olarak görev yapardı. O günün şartlarında mütevazı konumuyla yaşamımıza renk katardı. Geçmişe dalınca zaman zaman düşünmüyor değilim, plajın yeniden açılmasını elbette isterim, ama ihtimal vermiyorum…” derken o günleri yeniden yaşıyor gibiydi.

Çocukluğu ve ilk gençlik yıllarına ait plajda çok anısının bulunduğunu söyleyen matbaacı Burhan Kozan,” Çocukken ailecek giderdik. Annem akşamdan dolma ve benzeri yemekler yapardı. Akşama kadar yüzer yorgun argın dönerdik. Sonra ilk gençlik yıllarımızda o çevrede geçti. İdmanyurdu’nun maçından çıkar plaja koşardık. Nüfusun artmasına paralel yetkililer gerekli önlemleri almayınca deniz kirlendi. İnsanlar çekilince kıyı adeta çöplüğe dönüştü. Daha sonra da kayalarla doldurulup güzelim kumsal mahvedildi. Bunun birinci derecede sorumluluğu kumsalın korunması için proje geliştirmeyen belediye yönetimleridir. Dünyanın hiçbir yerinde kent merkezindeki kumsal böylesine atıl ve bakımsız bırakılmaz. Birçok konuda gündem oluşturmak adına harekete geçen sivil toplum kuruluşlarının duyarsızlığı da anlaşılır gibi değil. Akdeniz Plajının düzenlenerek tekrar hizmete açılmasını istiyoruz. ” şeklinde konuşmuştu.

Hemen hemen her gün geçmişe yolculuk yaptığını ifade eden Mersin Belediyesi’nden emekli amatör balıkçı Kemal Tanış,” Emeklilikten sonra günlerimin büyük bir bölümünde balık peşinde koştuğumdan zamanı bu çevrede geçiririm. Yaş ilerledikçe insan geçmişi daha çok arıyor. Yaz aylarında bütün mahalleli buraya akın ederdik. Oltayı denize attıktan sonra sıklıkla o güzel günlere dalarım. Burası bizim altın kum plajımızdı. Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle güzel kumsal bulunmaz. Yetkilileri Akdeniz Plajı’na işlerlik kazandırmaları için göreve çağırıyoruz.” demişti.

Plajın hayaliyle yanıp tutuşan bir başkası da motosiklet ustası Ali İnandıroğlu,” Çocukluğumuz bu çevrede geçti. Okuldan çıkınca sahile koşardık, ilk kulaçlarımızı burada attık. Plajın kapanmasıyla birlikte eskisi kadar yolumuz düşmüyor. Duyduğumuz kadarıyla arıtma tesisi kurulunca denizdeki kirlilik ortadan kalkmış. İnsanlar denize girmek için kilometrelerce yol gidiyor. Hem trafik sıkıntısı hem de maddi külfeti var. Oysa önümüzdeki sahil boş duruyor. Belediye başkanları mevcut potansiyeli neden değerlendirmiyorlar? Anlamakta inanın güçlük çekiyoruz.”görüşlerini dile getirmişti.

Biz gazetecilere de sitem eden Mersinliler, konuyu sıklılıkla gündeme getirip Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e, yaz gelemeden Hilton Oteli çevresindeki kumsalda, Akdeniz Plajın’ın yerini tutmasa da gerekli düzenlemelerin yapılması taleplerini iletmemizi istiyorlar.