Geleceğin Gıda Sisteminde Geleneksel Yöntem mi? Alternatif mi? | MERSİN MOZAİK

Geleceğin Gıda Sisteminde Geleneksel Yöntem mi? Alternatif mi?

Geleceğin Gıda Sisteminde Geleneksel Yöntem mi? Alternatif mi? mersinmozaik.com

Türkiye’de alternatif protein sektörü henüz emekleme aşamasında olsa da, yerli bitki bazlı ürün girişimlerinin (örneğin Benovo, Bi Mese, Voon) sayısı artıyor. Böcek bazlı ürünlerin hayvan yemlerinde kullanımıyla ilgili mevzuat ve araştırmalar devam ediyor. Büyük şehirlerde ve genç nüfusta konuya yönelik farkındalık yükseliyor. Türkiye’nin sahip olduğu zengin bitki çeşitliliği ve tarımsal üretim kapasitesi, yerel ve sürdürülebilir bitki bazlı protein üretimi açısından önemli fırsatlar sunuyor.

Ümit Solmaz 

Küresel nüfusun artışı ve iklim krizinin derinleşmesi, geleneksel hayvancılığın sürdürülebilirliğini sorgulatan temel etkenler arasında öne çıkıyor. Artan çevresel maliyetler ve hayvan refahına ilişkin etik sorunlar, dünya genelinde protein kaynaklarının yeniden değerlendirilmesini zorunlu kılıyor. Bilim insanları ve gıda endüstrisi bu sorunlara alternatif proteinler aracılığıyla çözüm arıyor.

 

Napoli Federico II Üniversitesi’nden Carla Cavallo ve Giovanbattista Califano’nun Frontiers in Sustainable Food Systems dergisinde yayımlanan editöryel makalesine göre, alternatif protein kaynakları, sürdürülebilir ve sağlıklı bir beslenme modeli için dönüştürücü potansiyele sahip. Grossmann ve Weiss (2021) tarafından yapılan tanıma göre, alternatif proteinler “düşük çevresel etkiyle üretilen ve geleneksel protein kaynaklarının yerine geçebilen” tüm protein kaynaklarını kapsıyor. Bu kapsamda sadece bitkisel proteinler değil; böcekler, kültürlenmiş et (laboratuvar ortamında üretilen et), mikroalgler, mantarlar, istilacı bitkiler ve precision fermentasyonla üretilen hayvansal protein benzerleri de yer alıyor. FAO’nun (2013) raporları, özellikle böceklerin besin değeri ve çevresel sürdürülebilirliği açısından dikkat çekici potansiyel taşıdığını vurguluyor. Iyer ve arkadaşlarının yürüttüğü araştırmalarda ise İngiltere’deki bazı istilacı bitkilerin (örneğin Gorse ve Vetch) alternatif protein kaynağı olarak değerlendirilebileceği belirtiliyor. Ekonomik Büyüme ve Pazar Dinamikleri

 

Alternatif protein pazarının yıllık büyüme oranı %36’yı aşmış durumda (Joseph et al., 2020). Good Food Institute (GFI) ve Statista verileri, yatırımcı ilgisinin ve ürün çeşitliliğinin arttığını ortaya koyuyor. Ancak bu büyümeye rağmen fiyat erişilebilirliği, sektörün önündeki önemli engellerden biri olmaya devam ediyor. Green ve arkadaşları (2022), daha sağlıklı ve sürdürülebilir diyetlerin, geleneksel ve düşük maliyetli seçeneklere göre hâlâ daha pahalı olduğuna dikkat çekiyor. Alternatif proteinlerin çevresel etkileri kaynak türüne göre farklılık gösteriyor. Bitki bazlı proteinler (örneğin baklagiller), sera gazı emisyonları ve su kullanımı açısından hayvansal proteinlere göre önemli çevresel avantajlara sahip (Ferreira et al.). Kültürlenmiş et, mevcut çalışmalar kapsamında geleneksel tavuk ve sığır etine kıyasla daha düşük çevresel etki potansiyeline sahip olsa da, üretim süreçlerinde yoğun enerji tüketimi önemli bir soru işareti olarak duruyor (Onwezen et al., 2021). Yenilenebilir enerji entegrasyonu, bu teknolojilerin çevresel sürdürülebilirliği açısından kritik bir rol oynayacak.

 

Böcek bazlı proteinlerde ise çevresel etki, üretim ölçeğine göre tavuk üretimiyle benzer seviyelerde olabiliyor (Green et al., 2022). Ayrıca böcekler, organik atıkların geri dönüştürülmesinde de kullanılabiliyor. Bununla birlikte Francis ve arkadaşları (2022), yaşam döngüsü değerlendirme (LCA) metodolojilerinin ülkeye özgü koşulları yeterince hesaba katmadığını ve bu alanda yeni hesaplama yöntemlerinin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Alternatif proteinlerin, endüstriyel hayvancılıkla ilişkilendirilen hayvan refahı sorunlarını azaltma potansiyeli dikkat çekiyor. Kültürlenmiş et üretiminde kesim yapılmasa da, süreç başında hayvandan biyopsi alınması gerekiyor. Bu, hayvan refahı açısından önemli bir iyileşme olmakla birlikte, tamamen hayvansız bir süreç sunmuyor. Böcekler, bilimsel açıdan hâlen “acı hissedip hissetmedikleri” yönünden tartışmalı bir kategoride bulunuyor (Delvendahl et al., 2022). Diğer yandan, hayvan hücresi kullanılmadan mikroorganizmalardan protein üreten precision fermentasyon teknolojisi, hayvan refahı açısından en radikal çözüm olarak öne çıkıyor.

 

Zollman Thomas ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği çalışmalarda, özellikle Almanya, ABD ve Singapur’da tüketicilerin bu tür ürünlere karşı olumlu bir yaklaşım sergilediği görülüyor. Alternatif proteinler, genellikle daha yüksek lif oranı, daha düşük doymuş yağ ve kolesterol içeriğiyle öne çıkıyor. Sistia ve arkadaşlarının (2022) çalışması, bitki bazlı diyetlerin özellikle doğurganlık çağındaki kadınlarda obezite riskini azaltabileceğini ortaya koyuyor. Bununla birlikte bazı mikrobesinler (B12 vitamini, demir, çinko gibi) alternatif proteinlerde geleneksel et ve süt ürünlerine göre daha düşük olabiliyor. Bu nedenle zenginleştirme ve takviye stratejileri önem kazanıyor (Pikosky et al., 2022). Ayrıca, yeni protein kaynaklarının ve katkı maddelerinin alerjik reaksiyon riskini artırabileceği konusunda uyarılar bulunuyor (Kopko et al., 2022). Tüketici kabulü, ürünün lezzeti, görünümü, fiyatı ve tüketici alışkanlıkları gibi faktörlerden etkileniyor. Çin ve Japonya’da alternatif proteinlere yönelik kabul hızla artarken (Huang & Uehara), ABD’de daha temkinli bir yaklaşım söz konusu. Avrupa’da ise fleksitaryen diyetlerin yükselişi ve market raflarındaki çeşitlilik, kabul oranlarını artırıyor (Mylan et al., 2023). Pliner & Hobden (1992), bireylerin yeni gıdalara yönelik dirençlerini "gıda neofobisi" olarak tanımlıyor. Tanıdık ürün formlarında sunulan alternatif proteinler (örneğin köfte veya sosis gibi) bu direnci azaltabiliyor.

 

Türkiye’de alternatif protein sektörü henüz emekleme aşamasında olsa da, yerli bitki bazlı ürün girişimlerinin (örneğin Benovo, Bi Mese, Voon) sayısı artıyor. Böcek bazlı ürünlerin hayvan yemlerinde kullanımıyla ilgili mevzuat ve araştırmalar devam ediyor. Büyük şehirlerde ve genç nüfusta konuya yönelik farkındalık yükseliyor. Türkiye’nin sahip olduğu zengin bitki çeşitliliği ve tarımsal üretim kapasitesi, yerel ve sürdürülebilir bitki bazlı protein üretimi açısından önemli fırsatlar sunuyor. AB’nin "Novel Food" düzenlemelerine uyum süreci ise bu ürünlerin yasal zeminde değerlendirilebilmesi için kritik bir eşik oluşturuyor. Alternatif proteinler, küresel gıda sisteminin sürdürülebilirliği ve insan sağlığı açısından önemli bir potansiyele sahip mi?. Bu, “tek başına çözüm” değil. Çevresel faydaları maksimize etmek, besin değerini korumak, uygun fiyatlarla erişilebilir olmak ve sosyo-kültürel kabulü sağlamak için çok aktörlü bir iş birliği gerekiyor. Teknolojik gelişmeler ve kamu politikaları bu dönüşümün hızını belirleyecek. Sonuç olarak, Yaşanabilir bir gelecek için çok yönlü olmakla birlikte yapay gıdalara mahkum olmadan doğamıza doğal kaynaklarımıza sahip çıkarak GDO’suz+Hormonsuz+Doğaya/İnsana zarar vermeyen ilaçlama vb. yaklaşım gerektiği günümüz yüzyılında açık ve net değil mi?

Not: bu içerik altta yer alan açık kaynaklardan derlenmiş olup bilgilendirme amaçlıdır.

1- Cavallo, C., & Califano, G. (2024). Alternative protein source for a sustainable and healthy nutrition. Frontiers in Sustainable Food Systems, 8, 1451483. https://doi.org/10.3389/fsufs.2024.1451483 2- Grossmann, L., & Weiss, J. (2021). Alternative protein sources as techno-functional food ingredients. Annual Review of Food Science and Technology, 12, 93–117. 3- Joseph, P. et al. (2020). Alternative proteins: Market research on consumer trends and emerging landscape. Meat Muscle Biology, 4, 1–11. 4-Green, A. et al. (2022). The role of alternative proteins and future foods in sustainable and contextually adapted flexitarian diets. Trends in Food Science & Technology, 124, 250–258. 5- Ferreira, et al. (yıl belirtilmemiş). 6- Onwezen, M. et al. (2021). A systematic review on consumer acceptance of alternative proteins. Appetite, 159, 105058. 7- FAO (2013). Edible insects: Future prospects for food and feed security. 8- Delvendahl, N. et al. (2022). Edible insects as food—insect welfare and ethical aspects from a consumer perspective. Insects, 13(2), 121. 9- Pikosky, M. et al. (yıl belirtilmemiş). 10- Kopko, C. et al. (2022). Are alternative proteins increasing food allergies? Trends in Food Science & Technology, 129, 126–133. 11- Mylan, J. et al. (2023). Exploring the transition to alternative proteins. Proceedings of the National Academy of Sciences, 120, e2207782120. 12- Pliner, P., & Hobden, K. (1992). Development of a scale to measure food neophobia in humans. Appetite, 19(2), 105–120. 13- Zollman Thomas, S. et al. (yıl belirtilmemiş).