Giderek harabe ve atıl bir görünüme bürünen yapılar, adeta “Siz gittiniz, neden bizi hoyrat ellere bıraktınız?” diyerek gidenlerin ardından sesleniyorlar.
Acı tatlı nice yaşanmışlıklara mekân olan özgün Mersin evlerinin ilk sahipleri bu dünyadan göçeli yıllar olsa da; şimdilerde üçüncü dördüncü kuşak ardıllarının mülkiyetinde olan yapıların geleceği yok.
Vefatlara dayalı miras yoluyla sahipleri çoğalan yapıların çöken çatılarını, yıkılan duvarlarını, çürüyen doğramalarını, kırılan camlarını elden geçirip içerlerine nefes katan olmaması kent gündemindeki yerini koruyor. Giderek harabe ve atıl bir görünüme bürünen yapılar, adeta “Siz gittiniz, neden bizi hoyrat ellere bıraktınız?” diyerek gidenlerin ardından sesleniyorlar. Muğla,Kastamonu, Eskişehir gibi kentlerde proje geliştirilerek kurtarılan tarihi yapılar, Mersin’de gerek yerel yönetimlerin duyarsızlıkları, gerekse kaynak yetersizliği nedeniyle kaderlerine terk edilerek adeta gözden çıkarılmış durumda...
Çözümsüzlük nedeniyle mülk sahiplerinin de bu yapılara olan ilgilerinin azalması, umutlarının kesildiği yorumlarını beraberinde getiriyor. Çünkü mülk sahipleri, günün konut anlayışına uymayan mülklerin üzerinde yıllardır hiçbir tasarrufta bulunamıyor. Sit olarak kabul edilen yapılar ne yıkılabiliyor ne de restore edilip kullanıma açılabiliyor.
Mersin mozaik.com olarak SİT kapsamındaki kent mimarisinin özgün yapılarını gündemde tutmayı sürdüreceğiz.