Güneş kendini iyice hissettirmeye başladı. Baharın geldiğini ağaçların yaprak ve çiçeğe durmasının yanı sıra öğrencilerin açılıp saçılmasından da anlıyoruz. Kimi kısa kollu giymiş, kiminin elinde dondurma; gençliklerinin tadını çıkarıyorlar.

Tabiat ananın tohumladığı yeni yaşamları insanlığın kullanımına cömertçe sunduğu şu günlerde, insan olmanın gereklerini yerine getirememenin verdiği üzüncün yüreğimdeki umut tomurcuklarını soldurduğunu duyumsuyoruz.

Kırıp dökerek üzerinde hoyratça tepinilen Anadolu Coğrafyasında, maden dağların bağrı yarılıp, derler kurutuluyor, bire bin veren zeytin ağaçları kesilirken, tarafımıza emanet edilen değerleri bile korumaktan uzağız.

Mevsim bahar, gün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.

Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin dönüm noktasını dünyada eşi bezeri olmayan yücelikle bayram ilan edip ülkenin geleceği çocuklara armağan etmiştir.

Acı gerçek, doğayı koruyamadığımız gibi yarının büyükleri çocukları gönenç sağlayacak şartların ortamını da kuramadık

Bayram kutlamaları bile eski naifliğini kaybetti…

Çocuklarımızın sıradanlaştırılan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda hüzünlüyüz…

Ülkenin geleceği olan çocuklarımızın eğitiminden sorumlu Milli Eğitim Bakanlığı’nın yazboz tahtasına çevirerek içinden çıkılmaz kıldığı eğitim sisteminin açmazları geleceğe dönük umut beslemeyi engelliyor.

Yaşamın tüm alanlarında olduğu gibi eğitimde de fırsat eşitliği ortadan kalkmış durumda. Varsıl aile çocukları üniversite sınavlarına hazırlanmak için neredeyse her konuya ayrı özel öğretmen tutarken, dar gelirli kesimin çocukları ise ya donanımsız dershanelere gidiyor ya da okulda her ne öğrendiyse onunla yetinerek yarışa katılıyor.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı günü bayram ilan ederek adadığı çocuklarımız aradan onca yıl geçmesine karşın ihmallerin kurbanı olmaktan kurtulamamışlardır.

Çocuklarımızın güzel ve yaşanası günlere ulaşması umuduyla 23 Nisan Ulusal Egemenli ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz.