Kahramanmaraş merkezli depremin Mersin’e yansımalarına yönelik değerlendirmelerde bulunan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, depremzede göçünün Mersin’in yükü taşıyamayacağı noktaya ulaştığını söyledi.

Katıldığı pogramda EKOTÜRK’ten Ahu Orakçıoğlu’nun sorularını yanıtlayan Kızıltan, Mersin’e nüfusunun yarısı kadar daha nüfus eklendiğini vurgulayarak,“Mersin’e nüfusunun yarısı kadar daha nüfus eklendi. Tabii ki belediye ve kamu kurumlarının planları yerleşik nüfus üzerineydi. Şunu söyleyebilirim ki gerçekten iyi bir koordinasyonla depremzedeler hiç sıkıntı çektirmedik. Ancak tabii Mersin’in bu yükü taşıyacağından daha ağır bir noktaya ulaştı; hem belediyeler hem kamu ödenekleri hem de özel sektörün sınırları aşıldı ve zorlanıyor. Mersin’in bu nedenle topyekûn özel bir statüye kavuşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Hem iş dünyası hem kamu kurumları hem belediyelerimizin afet bölgesi kapsamında ciddi destek verilmesi gerekiyor…” şeklinde konuştu.

MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Orakçıoğlu’nun, konteynır ya da çadır kent kurulması planlanıp planlanmadığı sorusuna, “ Biz onu Mersin’de yapalım dedik ama düşündük taşındık deprem bölgesindeki oda başkanları ve TOBB ile görüştük, biz insanları Mersin’e yerleştirirsek diğer şehirleri ayağa kaldırmamız zorlaşır. Yaşanabilir nitelikteki konteynır kentleri, önce o bölgedeki sanayi bölgelerinin çevresine konuşlandırabilirsek, insanların oraya dönüşü için devlet de cazip teşvikler verirse orada iş hayatı, sanayi üretim tekrar başlar…” yanıtını verdi.

Kızıltan, Orakçıoğlu’nun, “Tekrar Mersin’e dönelim. Koşullarınızda değişim var mı, sıkıntı yaşanacak gibi mi?” sorusunu,“Gıda sorunu şu anda yok. Mersin’de gıda üretimi özellikle bakliyat fabrikalarının yoğun olduğu bir kent. Kuru gıdada sorun yok. Sebze meyve üretimi de Mersin’in oldukça yüksek. İlk 10-15 gün firmalarımız hep hibe şeklinde çalıştı, özellikle bakliyat sektörüne de çok teşekkür ediyorum. Hibe olarak çok gıda dağıttılar. Sonra küçükbaş hayvancılık da var. Koyun Keçi Birliği’ne de teşekkür ediyorum. Mersin’de o kadar güzel bir işbirliği ve koordinasyon var ki, biz alnımızın akıyla depremzedelerimizi bugünlere kadar getirdik. Tabii bundan sonra da devletimizin Mersin’e özel bir destek vermesi gerektiğine inanıyorum…”görüşlerini dile getirdi.

Orakçıoğlu’nun, “Özel hiçbir statü açıklanmadı değil mi Mersin’le ilgili” sorusunu da yanıtlayan Kızıltan, “Hayır açıklanmadı. Mersin’in bu hizmetleri daha güçlü sürdürebilmesi için bu desteklere ihtiyacı var. Mersin’in görevi birkaç ayla bitmeyecek. Aylarca sürecek. Bu kentlerin ayağa kalkması için belki de yıllarca bu görev sürecek. Bu nedenle ben devletimizin Mersin’e özel bir destek vermesi gerekiyor…” diyerek özel statünün gerekliliğin altını çizdi.

Kızıltan, Ana konteynır limanının önemi anlaşıldığının da altını çizerek, “Liman dolup taşmış durumda. İskenderun’a yanaşamayanlar rotayı Mersin’e çevirdi. Bu konteynırları biz nasıl boşaltacağız? Açıkta onlarca gemi var. Ayrıca ihracat yükleri var. Gaziantep, Kayseri, Karaman, Konya sanayisi durmuyor. Bu bölgeler hep üretim bölgesi. Mersin Limanı’na iğne atsanız yere düşmez. Mersin Limanı da harıl harıl çalışıyor. Lojistik de ayrı bir konu. Lojistik firmaları limana gelen konteynırları alıp yerine taşımak durumunda. Öyle bir sıkışıklık var ki, liman içinde tırların manevra yapacağı alan bile kalmadı. Deprem olmadan önce de Mersin Limanının imkânlarını artıralım ki, bölge hinterlandına daha iyi hizmet etsin. Mersin’e bir ana konteynır limanı yapılacaktı yıllardır askıya alındı. Şimdi bu limanın ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşıldı…” hatırlatmalarında bulundu.