Türkiye’nin yaklaşık 325 kilometre uzunluğuyla en kapsamlı sahil şeridine sahip Mersin’den gerektiği ölçüde yararlanılmadığı savunuluyor.

Kuruluşu balıkçı köyüne işaretli Mersin’de, geçmişin yerleşik balıkçı aileleri meslekten neredeyse tamamen çekildikleri edindiğimiz bilgeler arasında yer alıyor.

Deniz balıkçılığına devlet desteğinin olmadığından yakınan Mersinli balıkçılar, yıllardır denizden umduklarını bulamadıklarını söylüyorlar.

Çamlıbel Balıkçı Barınağı’nda görüşünü aldığımız balıkçılar, neredeyse her avlanma sezonunu borçla kapattıklarını söylüyorlar.

15 Eylül-15 Nisan arası avlanma takvimine göre yaklaşık 7 ay denize açılabildiklerini belirten geniş hacimli profesyonel tekne sahipleri maliyetlerin yüksekliğinden, çalışanları ise sosyal güvencesizlikten yakınıyorlar.

Bilinçsiz avlanma ve çevre kirliliği kaynaklı balık neslinin azalmasına karşın tekne sayısının çoğalması sektörde sıkıntı yaratırken, çiftlik balıkçılığına verilen devlet desteğinin haksız rekabete yol açtığı belirten balıkçılar devlet desteği istiyorlar.

İsim ve görüntü vermekten kaçınan görüştüğümüz tekne sahipleri ise başata yakıtın fiyatının yüksek olduğunu vurgulayarak,”Gidişatı ne siz sorun ne biz söyleyelim. İşler iyi değil, ne diyelim yıllardır aynı nakarat, sezon başlangıç ve bitiminde sıkıntı ve taleplerimizi anlatıyoruz ama duyan yok. Borçla başladığımız sezonu yine borçla kapatıyoruz. Bilinçsiz avlanma ve çevre kirliliği kaynaklı balık neslinin azalmasına karşın tekne sayısının çoğalması sektörde sıkıntı yaratırken, çiftlik balıkçılığına verilen devlet desteğinin haksız rekabet. Başta yakıt olmak üzere girdiler çok yüksek. Ayrıca çıkan balığın gerçek değeri üzerinden pazarlanma şartlarından yoksunuz. Ne diyelim, verimli bir sezon geçirmeyi umarak başladık, fakat yine hüsranla kapattık. Mersin balıkçılığı kan kaybediyor, devlet desteği olmazsa çoğa kalmaz biteriz. Zaten eski atadan balıkçı aileler mesleği çoktan bıraktılar. Destek olacak gibi de göünmüyor, çükü üçtarafı denizlerle çeverili yurdumuda Denizcilk Bakanlığı yok, işler Genel Müdürlük kanalıyla yürütülüyor …”şeklinde konuştular.

Diğer yandan teknelerde çalışan deniz emekçileri de sıkıntılı.

Ömrünü teknelerde çalışarak geçirdiğini dile getiren tekne emekçisi ise,”Biz verilen işi yapmayı biliriz. Çalışma saatimiz yoktur, yağmur, soğuk demeden uğraşır, ancak hava eserse dinleniriz, o da fırtınada denize çıkılmadığı için. Ömrümü bu işte tükettim, yerine göre denizde ve karada 24 saat işteyiz, karşılığında 4-5 bin lira arasında kazancımız oluyor. Ama hiçbir sosyal güvencemiz yoktur. Beklentimiz iyi bir sezon…”görüşlerini dile getirdi.