Yeşil Sol Partisi Kocaeli Milletvekili Adayı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, iktidara yoğun eleştiriler yöneltti. Yeşil Sol Parti olarak Sakarya'dan bir milletvekili inşallah Ankara'ya göndereceklerini vurgulayan Gergerlioğlu, paylaştığı basın açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:

Sakarya Van Mahallesi'nde Partimizin Seçim Bürosunu Coşkuyla Açıyoruz! Yeşiller Sol ve Gelecek Partimizin Eş başkanıyla beraber geldik ve sizlerle birlikte olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz. Sizleri özlemişiz! Sizler de bizi özlemişsiniz belli!  Sakarya'nın Bağlar Mahallesi'nin Van’lı gençlerin neşesi çok güzel. Bizi çok güzel karşıladılar, çok canlı kanlı bir karşılama yaşadık sadece gençler değil kadınlar da çok güzel karşıladı. Yaşlılarımızın yaşına bakmayın onlar da pek delikanlı pek genç karşıladı. Çocukları unutacak mıyız? Çocuklarımız zaten hepsinin gözü ışıl ışıl gülüyor.

30 gün nefsimize karşı bir direniş sergiledik, oruç tuttuk Allah kabul etsin ve sonunda Rabbimizin bize lütfu Bayram…

Değerli arkadaşlar bugün bayram yapıyoruz. 30 gün nefsimize karşı bir direniş sergiledik, oruç tuttuk Allah kabul etsin ve sonunda Rabbimizin bize lütfu Bayram. Hakikaten maddi ve manevi açıdan çok güzel bir şey. Hem açlığın ve susuzluğun sonucunda bir mükafat Bayram hem de manevi olarak bir neşe bir güzellik bir mutluluk anlamında Bayram. Biz bu Bayramı tebrik ediyoruz, Bayramınız kutlu mübarek olsun Cejna te jî pîroz be diyoruz.

GE-Lİ- YO-RUZ ve GÖN- DE- Rİ- YO- RUZ artık…

Değerli arkadaşlar, bizler inançlı ve kararlı bir şekilde hareket etmek zorundayız. İlk önce lütfen şu söylediklerimi tekrar edin ve bir ortak kolektif ruhla, güçlenmiş bir ruhla yolumuza devam edelim.  GE-Lİ- YO-RUZ ve GÖN- DE- Rİ- YO- RUZ artık!

5 yıldır yapmadıkları zulüm kalmadı, etmedikleri zulüm kalmadı ve biz sabırla bekledik, sabır derken boyun eğerek değil direnerek bekledik!

Hepimizin çok güçlü bir şekilde inanması lazım değerli arkadaşlar. İnanırsak başarırız gerçek anlamda Bayramı ne zaman yaparız? Şimdi Ramazan Bayramı'ndayız değerli arkadaşlar ama asıl Bayram ne zaman? Asıl bayram 14 Mayıs’ta. Biz bu Bayramı birlikte yaşayabiliriz başarabiliriz. Bakın son 5 yıldır yapmadıkları zulüm kalmadı, etmedikleri zulüm kalmadı ve biz sabırla bekledik, sabır derken boyun eğerek değil direnerek bekledik! Direne direne kazandık! Kaybettiğimiz bir şey yok!

Yıllardır Sakarya'da partimizin belli bir oy oranı var ama şu anda en az 1 milletvekili çıkarma şansımız var arkadaşlar…

Bunun sonucunda demokratik yollarla biz bu seçimde bu iktidarı göndereceğiz. Bunu hep birlikte başarabiliriz değerli arkadaşlar ve zamanı geldi. Herkes çok iyi çalışsın gerçekten çalışmanın karşılığını alabiliriz. Bakın değerli arkadaşlar biz geçtiğimiz seçimlerde Kocaeli'nden seçildik Ankara'ya gittik. Bizim seçileceğimize çok fazla inanmıyorlardı. Medyaya gidiyorduk “Ya siz vekil çıkaramazsınız.” diyorlardı, başka mülki amirler bizim milletvekili çıkarmamamız için ellerinden geleni yapıyorlardı sonunda ne oldu? Tüm engellemelere rağmen bir milletvekili çıkarttık ve ben Ankara'ya gittim sizleri temsil ettik ama bakın Kocaeli’ne biz şu anda diyoruz ki bir yetmez! Şu an en az 2 vekille Ankara'ya gidelim diye uğraşıyoruz. Artık kendimizi de aştık artık hedefimiz 2, 1 değil ama size de bir kıyas yapalım. Yıllardır Sakarya'da partimizin belli bir oy oranı var ama şu anda en az 1 milletvekili çıkarma şansımız var arkadaşlar. Buna tüm yüreğinizle lütfen inanın bu şans var ve o yüzden bu seçimde Yeşil Sol Parti olarak Sakarya'dan bir milletvekili inşallah Ankara'ya göndereceğiz, arkadaşlar buna tüm kalbimizle inanalım.

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı diyerek de maalesef Ulusal Egemenlik olmuyor!

Değerli arkadaşlar bugün aynı zamanda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, çocuklarımızın Bayramı yıllardır okullarda bayram yaparız çocuklar olarak da unutmayız o günleri ama bakın ben bu bayramı kutluyorum, ulus egemen olsun yönetime ve çocuklarımız da her zaman bayram etsin, çocuklarımızın yüzü gülsün ama şunu da sormak lazım arkadaşlar. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı diyerek de maalesef Ulusal Egemenlik olmuyor! Ben meclise gittim Kocaeli'nden Ankara'ya meclisin duvarında yazıyor “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” peki ben size sorarım? Gerçekten en az 100 yıldır egemenliği size veriyorlar mı ya? Anayasada ayrımcılık yok mu arkadaşlar? Var! Anayasada asıl bölücülüğü kendileri yapmıyor mu? İnsanların hakkını hukukunu gasp ederek Kürt halkının kimliğini kültürünü dilini reddederek asıl bölücülüğü kendileri yapmadı mı 100 yıldır?

Bu topraklardaki egemenlik gerçek anlamda milletin olmadı…

Peki Ulusal Egemenlik nerede? Ulusal Egemenlik diyorsun işte Kürtlerin, Türklerin tüm ulusun egemenliği diyorsan hakkının, hukukunun istenmesi diyorsan nerede ulusal egemenlik? Ulusal Egemenlik demek kolay değil arkadaşlar durun bakalım. Ben sorarım o zaman; Ulusal Egemenlik Bayramı kutluyorsun ondan sonra Kürdün hakkını gasp ediyorsun, alevinin hakkını gasp ediyorsun, din ve vicdan özgürlüğü alanında insanlara dayatmalar yapıyorsun ondan sonra “Sana al bir bayram.” yok öyle bizim sorgulamamız lazım! Bu topraklardaki egemenlik gerçek anlamda milletin olmadı. Biz diyoruz ki oylarımızla seçelim, yasalarda değişiklik varsa değiştirelim, yasalar beni, sizi, hepimizi mutsuz etmek için çıkmıyor ki mutlu etmek için çıkıyor ya! O halde diyoruz ki mutsuz ediyorsa yasaları değiştirelim, mutsuz ediyorsa anayasada değişiklikler oluşturalım, kabul etmiyorlar!

Ulusal Egemenlik diyorsun, Kürt halkının sarı, kırmızı, yeşil rengini içeri almak istemiyorsun. Nerede Ulusal Egemenlik?

Bizim yüzümüzden Kürt sorunu çıkmıyor ki bu ülkede ki onların yüzünden çıkıyor. Sarı, kırmızı, yeşil renkleri düşman olarak gören bir zihniyet olduktan sonra bu ülkede Kürt sorunu biter mi arkadaşlar ya? Gördünüz işte Gebze Newroz’unda kırmızı montlu içeri giremiyor. Niye? İçeride sarı, yeşille buluşabilir! Ne olacak? Bomba mı patlayacak! Yeşil kazaklı ablamız içeri giremiyor. Ne olacak? kırmızı sarı ile buluşacak bir acayip tehlike mi olacak ne olacak? Allah aşkına yani yeşil, kırmızı anahtarlıkları içeri almadılar! Sarı başörtüsü içinde kırmızı ve yeşil var tehlikeli içeri giremez dediler! Renklerimizden bile korkuyorlar! Ya sen Ulusal Egemenlik diyorsun, Kürt halkının sarı, kırmızı, yeşil rengini içeri almak istemiyorsun. Nerede Ulusal Egemenlik ya! Gerçekten Türk'ünde Kürdün de Alevinin de Sünninin de hepimizin haklarının teslim edildiği bir yerde böyle bir yeni anayasada işte o zaman Ulusal Egemenlik olur!

Kürt’e yapılan için Türk’ün direnmesi gerekir, Türk’e yapılan için Kürt’ün direnmesi gerekir!

Biz yapıcıyız, biz diyoruz ki; bu saçmalıkları bitirin bu yanlışlıkları yapmayın bu halkla kavga etmeyin diyoruz dinlemiyorlar ve dayatmalarda bulunuyorlar. Biz de herkes adına direniyoruz. Sadece Kürt’e yapılan için sadece Kürt mü direnecek arkadaşlar? Kürt’e yapılan için Türk’ün direnmesi gerekir, Türk’e yapılan için Kürt’ün direnmesi gerekir, Alevi’ye yapılan için Sünni’nin direnmesi gerekir, Sünni’ye yapılan için Alevi’nin direnmesi gerekir. Biz gerçekten birbirimizle barışıp kucaklaşmadığımız müddetçe bu ülkede gerçekten ulusal egemenlik olmaz, gerçekten egemenlik kayıtsız şartsız milletin olmaz arkadaşlar. O yüzden bugün bakın böyle içi boşaltılmış bayramlarla değil gerçek anlamda, bu halkın mutlu olacağı bir Bayramı istiyoruz.

Eğer iktidarın yakını değilseniz KPSS mülakatlarında eleniyorsunuz…

Değerli arkadaşlar bizler 14 Mayıs'a tüm gücümüzle Hazırlanıyoruz ve biliyoruz ki bu ülkede eğer ki bu 14 Mayıs'ta biz bu iktidarı gönderemezsek ülke tamamen bir enkaza dönecek. Zaten bir enkaz halindeydi iyice enkaza dönecek. Bizim bunu önlememiz için önemli bir gayret sarf etmemiz lazım. Ekonomik açıdan şu anda büyük bir felaket var, gençlerimiz yurt dışına gitmekten başka bir çare bulamıyor, gençlerimiz okuyacak okul bulamıyor, okusa bile çalışacak iş bulamıyor neden? Çünkü eğer iktidarın yakını değilseniz KPSS mülakatlarında eleniyorsunuz, farklı bir siyasi görüştenseniz iktidarın istemediği bir yer değilse gençlerimiz eleniyor. Böyle bir şey olabilir mi? Hani egemenlik milletindi! Muhalif gördüğünü elemekten başka bir şey yapmıyorsun ey iktidar!

Erdoğan sürekli kendi yönetimini tek adamlaştırmaya çalışıyor…

Erdoğan sürekli kendi yönetimini tek adamlaştırmaya çalışıyor, başka bir şey yaptığı yok. Biz buna karşı demokrasi diyoruz, insan hakları diyoruz. İşte bunun için arkadaşlarımız büyük bir gayret sarf ediyor. Şu an biz onları unutamayız, değerli arkadaşlarımız önemli bir direniş sergiledi. Eski Eş Genel Başkanımız daha doğrusu eskimez Eş Genel Başkanımız Sayın Selahattin Demirtaş cezaevlerinde ve Figen Yüksekdağ cezaevinde ve daha pek çok arkadaşımız cezaevinde ve direniyorlar hak, hukuk, adalet üzere direniyorlar. Onları zindanlara daha fazla atmaya çalışan bir anlayışa karşı boyun eğmeden direniyorlar ama iktidardakiler bıkmıyor usanmıyor zulme devam ediyor.

Vekillerimiz seçildi zindanlara attılar…

Partimize karşı bir kapatma davası açtılar şu anda HDP olarak değil Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi olarak seçimlere giriyoruz, belediye seçimleri oldu kayyımlar atadılar, vekillerimiz seçildi zindanlara attılar her açıdan bizi engellemeye çalışıyorlar ama her açıdan büyüyen ve iyice Türkiye'ye, dünyayı duyuran bir sesi engelleyemiyorlar engelleyemeyecekler!

Binlerce soru önergesi ile iktidardakilere yaptıklarının yanlış olduğunu hatırlattık ve birçok hususta başardık ve engelledik…

Değerli arkadaşlar bizler, her zaman için çalışmak zorundayız, burada yoğun bir uğraş vermek zorundayız. Ben Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu olarak seçildim ve milletvekili olarak arkadaşlarımızla birlikte bir hizmet verdik ve sizlere layık olmaya çalıştık tüm gücümüzle ve meclisin en çok çalışan vekilleri arasına girdik Allah'a şükürler olsun. Sizin gibi bedeller ödemiş çilekeş bir halkın vekili olmak kolay bir iş değildi. O yüzden canla başla çalıştık değerli arkadaşlar. Yüzlerce basın toplantısıyla, on binlerce ihlali kamuoyuna duyurduk ve durdurmaya çalıştık çoğunu da engelledik. Binlerce soru önergesi ile iktidardakilere yaptıklarının yanlış olduğunu hatırlattık ve birçok hususta başardık ve engelledik.

Adı Adalet olan aslında Zulümat Bakanlığı olan bu bakanlığa en çok soru soran milletvekili olduk!

Bu ülkede en büyük sorun nedir arkadaşlar? Adalet sorunu değil mi? Herkes adaletsizlikten yakınır işte biz de adı Adalet olan aslında Zulümat Bakanlığı olan bu bakanlığa en çok soru soran milletvekili olduk, adaletsizliklerini sonuna kadar sorduk onlara.

Birisi İçişleri Bakanı ama Suç işleri Bakanı, birisi de Adalet Bakanı ama aslında Zulümat Bakanı…

Suç işleri bakanı var biliyorsunuz bir de. Yani artık biz onlara isim taktık biliyorsunuz, birisi İçişleri Bakanı ama Suç işleri Bakanı, birisi de Adalet Bakanı ama aslında Zulümat Bakanı çünkü onlar o güzel kelimeleri hak etmiyorlar yaptıkları zulüm!

Kocaeli'nden, Sakarya'dan tüm Türkiye'den tekrar vekaletinizi talep ediyoruz!

Ya bu ülkede Sedat Peker'in iddialarına cevap verebilen bir siyasetçi oldu mu arkadaşlar? Bir tane çıktı mı? Sedat Peker'in iddiaları ile ilgili binlerce savcıdan bir tanesi çıkıp da herhangi bir işlem yaptı mı arkadaşlar? Yapmadı! Herkes zulmünü biliyor değil mi? O yüzden biz onlara bunu söylediğimiz zaman çok haklıyız bütün bir haklılığımızla bunu söylüyor çünkü onlar gerçekten Suç işleri bakanı onlar gerçekten zulüm işliyorlar Evet biz bu zulümlere karşı çıktık ve ne yaptıklarını işte hepiniz gördünüz arkadaşlar. Bu Meclis’te uyduruk bir yargı kararıyla ben vekilinizi vekillikten düşürdüler, diğer pek çok arkadaşımıza yaptıkları gibi ve yine bir Meclis kararıyla cezaevine atılmamızın önü açıldı ve biz sizler adına orada bir adalet nöbeti başlattık. Adalet nöbeti ile sizlerin iradesinin ayaklar altına alınmasının önüne geçti. Her direnişimizde onlar yenildi, biz direndik onlar yenildi! Biz gayret ettik onlar geriledi ve en sonunda biz Mecliste Direnmek yaşamaktır, Berxwedan Jiyane dedik. Bu cümleyle direndik ve zulümlerini bitirmek zorunda kaldılar. Attıkları cezaevinden çıktık, meclise geldik ve orada önceki söylediklerimizin iki katını söyleyerek yolumuza devam ettik. Şimdi de ben ve tüm arkadaşlarım partim olarak Kocaeli'nden, Sakarya'dan tüm Türkiye'den tekrar vekaletinizi talep ediyoruz.

Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır…

Biz bu işi yaptık arkadaşlar istedikleri kadar bize yaptırmasınlar. Biz ve partimiz, arkadaşlarımız, vekillerimiz tüm gücümüzle halkın vekaletini yerine getirmeye çalıştık. Milletin vekili olmaya çalıştık ve canla başla çalıştık. Gerek Meclis’te genel kurulda, komisyon toplantılarında soru önergelerimiz ile, araştırma önergelerimiz ile, yüzlerce yasa tekliflerimiz ile gerekse sahada halkımızla birlikte kol kola önemli bir gayret sarf ettik ve şimdi de diyoruz ki “Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.” Arkadaşlar. Biz bunları yaptık siz bize yine bu ehliyeti, bu onuru verirseniz biz sizin vekiliniz olmaya devam edeceğiz.

Sakarya'dan önemli bir sürpriz yaparak sizleri temsil edecek bir milletvekilini Ankara'ya gönderebiliriz…

Sizlerle birlikte olmak çok güzel ama sizden özellikle istirhamımız önemli bir gayret sarf etmeliyiz. İnanın ki biz 1 vekili alabiliriz ve Sakarya'dan önemli bir sürpriz yaparak sizleri temsil edecek bir milletvekilini Ankara'ya gönderebiliriz ve bunu inşallah birlikte başaracağız değerli arkadaşlar. Ben size en son olarak bu konuda soruyorum buna inanıyor musunuz? O halde canla başla çalışacağımıza söz veriyor muyuz?