İnsansoyu yazıya geçinceye kadar duygu ve istemlerini resim, heykel ve mimariyle dışa vurdu....

Yaklaşık 30 bin yıl önce yapıldığı saptanan İspanya’daki Altamira Mağara resimleri savunulan tezi doğrulamaktadır...

Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet Alanını çoğaltan Kenan Yontuç tarafında 1944 yılında yapılan bronz anıtı Mersin’deki ilk seçkin örneklerdendir...

İstiklal Caddesi girişi, Tren Gari karşısında ise 1946 yılında Vali Tevfik Sırrı Gür tarafından açılan İsmet İnönü anıtı çevresini anlamlandırmaktadır...

Tarihi Mersin’in Doğu girişindeki Tankut Öktem tarafından yoktulan Kurtuluş Anıtı ise 1975 yılında dönemin belediye başkanı A.Kaya Mutlu tarafından açılmıştır... Kentin çeşitli semt ve okullarında görülen küçük boyutlu anıt ve büstlerle toplumdaki heykel kültürü benimsenmiştir...

Belki de kaderin cilvesidir, Atatürk Anıtının açıldığı 1944 yılında Mut’un Kıravga Köyünde doğan öğretmen Hüseyin Gezer, Güzel Sanatlar Akademisi Helkel Bölümü’ne girer...

Binlerce öğrenci yetiştiren 2013 yılında yaşama veda eden Prof.Dr. Hüseyin Gezer'in anısına Mersin Üniversitesi’nin öncülüğü, Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğiyle düzenlenen,"Uluslararası Hüseyin Gezer Taş Heykel Sempozyumu" kapsamında Mersin’e gelen yurdışı ve içinden sanatçıların yonttuğu heykeller kentin park ve kavşaklarında sergilenmektedir...

Sempozyumun birkaç yıldan beri düzenlenmediğinin altını çizerken, heykele dönük bu yazıda, 1990’lı yıllarda yayınlanan Mozaik Dergisi’ne eserleriyle katkı sunan öğretmen, ressam, şair ve heykeltıraş Mehmet Kabak’ı anmamak kadirbilmezlik olur...