Plansız yapılaşmaya dayalı hacmi büyüyen Mersin’in kazanımından çok kaybı olmuştur.

Kayıpları tekrar elde edilemeyecek değerlerdir.

Kent bileşenleri dışlanrak öngörüsüzce alınan kararlar tarihi kent merkezini çöküntü bölgesine dönüştürürken, eksen kaymasına neden oldu.

Azakhan gibi tarihi SiT yapılar yok olurken, geride kalanların kurtarılmasına dönük projeler geliştirilmemiştir.

TOKİ’nin yürüttüğü projeyle Tevfik Sırrı Gür Stadı yıkılarak yerine Millet Bahçesi düzenlenerek, teknik çevrelerin değerlendirmesine göre kentin belleği silindi.

Kent içerisinde açılmasına izin verilen AVM’eler küçük esnafın iş potansiyelini düşürdü.

Verimli tarım alanları imara açılarak üzerine kurulan Yenişehir ve Mezitli, biraz olsun çağdaş kent görünümü kazanırken, Akdeniz ve Toroslar’sa geniş alana yayılan derme çatma yapılarla örülü kaldı.

Gelinen noktada yukarından bakıldığında Mersin'de Şehir Mezarlığı’nın dışında dikkate değer yeşil alan kalmadı!

Umut bağlanan Kentsel Dönüşüm, yapı stokunun yaşlı olduğu ihtiyaç duyulan bölgeler yerine TOKİ eliyle yapılaşmanın olmadığı Ataş arazisinden başlatıldı.

Teknik çevrelerin öncelikli olarak tarihi Mersin’inin üzerine yapılandığı başta Cami şerif, Mahmudiye, İhsaniye, Bahçe, Çankaya, Mesudiye, Turgut Reis ve Kiremithane mahalleleri olmak üzere, sit yapılarında konumlandığı Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ile deniz arasında kalan bütün bölge toptan ele alınıp dönüştürülmesi gerektiği talepleri görmezden gelindi.

Yine teknik çevrelerin üç kuşak yapı stokuna sahip Mersin’de, binaların büyük çoğunluğunun kullanım ömrünün tamamlamış olduğu yönünde görüş bildirmelerine karşın gerekli önlemler alınmıyor.

Bazı çevrelerin merkezi dönüştüreceği beklentisiyle umut bağladığı"Tarihe Gülümseyen Mersin Projesi" yönetici değişiklikleri nedeniyle rafa kaldırıldı.

Kent merkezinde ilk olarak Barış Mahallesi’de başlatılan Kentsel Dönüşümün uzun zamana yayılacak gibi...

Sonuç olarak dönüşüm bekleyen Mersin plansızca değiştirildi...