-Milli Eğitim Bakanlığı dini kuruluşlarla protokol yapmaktan vazgeçmeli…

-Taşımalı eğitim çocuklarımızı okuldan soğutuyor…

CHP Tekirdağ Milletvekili ve TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Üyesi Nurten Yontar, Komisyonda görüşülen Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 6. maddesi üzerine konuştu.

Söz konusu kanun teklifinin "Hemen kabul edelim, geçirelim." taktiğiyle diğer torba yasalar gibi önlerine getirildiğin söyleyen YONTAR, “On üç aydır Millî Eğitim Komisyonu toplanmıyor, madem bu kadar önemli bir yasaydı keşke bu kanunun yapılmaya başlandığında, en azından beşer onar maddede bu Komisyon üyeleri toplanıp maddeler üzerinde ortak bir karar alabilseydi; beraber karar verseydik en azından oy birliğiyle çıkardı ama maalesef ki yine sıkıştırarak önümüze getirdiniz, gece yarılarına kadar çalışmanın da bir çözüm getirmeyeceğini düşünüyorum çünkü fikirlerimiz çatışıyor.” dedi.

İlgili kanunda bütün paydaşlara yer verilmediğini, saraydan gelen istek üzerine kanun teklifinin imzalandığını belirten CHP’li Yontar, "Emekliden, asgari ücretliden, esnaftan yani tüm halkımızdan tasarruf bekliyorsunuz ama bu kanun teklifiyle kurulmak istenen akademi bütçeye ek gider yükleyecek. Zaten para yok, insanlara zam yapmıyoruz, 3,5 milyon emekli 10 bin liraya mahkûm çünkü kök maaşları 8 bin liranın altında. Siz kendinizi o emeklilerin yerine koyun, nasıl yaşayabileceğinizi bir düşünün. Eğer ilköğretim çağındaki öğrencilerimize bu parayla, bütçede bu akademiye ayrılan parayla 1 öğün yemek versek, emin olun hepimiz hayır duası alırız.” diyerek Akademi kurulacak olmasını eleştirdi.

Yontar, yaptığı eleştirel değerlendirmede, "Taşımalı eğitimden vazgeçmeliyiz. Küçücük, ilköğretim çağındaki çocukları 50-60 kilometre uzaklıktaki okullara göndermeyelim; çocuklar okuldan soğuyor, gitmek istemiyor. ÇEDES ve STK'lerle protokol yapılıyor ama -emin olun- bu STK'ler sadece dinî kuruluşlara ait STK'ler. Neden bir ADD'yle, neden Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğiyle, neden Kadınlar Birliğiyle bir protokol imzalayamıyor Millî Eğitim; ben bunu da sormak isterim. Bu dinî kuruluşlar sınıfa gelip din dersi veriyor, zaten din hocaları var, din eğitimi veren öğretmenlerimiz var yani ne gerek var bir daha başka bir kuruluştan birini oraya eğitmen olarak göndermeye? Çocuklarımızın beynini bunlarla doldurmayalım; çağdaş eğitim, bilimsel eğitim verelim çocuklarımıza; Millî Eğitimden bütün talebimiz bu yöndedir.” görüşlerini dile getirdi.