Ekonomik istikrarsızlığa paralel peş peşe gelen zamlar kamuoyunu harekete geçirdi.
Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerince Mersin’de düzenlenen miting çok sayıda vatandaşın katımıyla gerçekleşti.
“Geçinemiyoruz, artık yeter zamlar geri alınsın…” çağrısı ekseninde yıkılan Tevfik Sırrı Gür Stadı önünde gerçekleştirilen miting öncesi alana bırakılan “Krize yoksulluğa feminist isyan” ve “Krizden karton alamadık, çimento kâğıdına slogan yazdık…" dövizlerinin etrafında hareketli müziklerle halay çekilerek zamlar protesto edildi.
Rusya’nın Ukrayna saldırısının da protesto edildiği miting, "Savaşa hayır, barış hemen şimdi", “Birleşe birleşe kazanacağız”, "Susma haykır zamlara hayır", “Bu zamlarla yaşanmaz zamlar geri alınsın” yolundaki sloganlarla demokrasi ve taleple platformuna dönüştü.
Mitinge CHP Mersin Milletvekilleri Cengiz Gökçel, Alpay Antmen, HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan’da katıldı.
Zamların geri alınması çağrısının da yer aldığı açıklamada ayrıca şu görüşlere yer verildi."Ülkenin dört bir yanında, kamu emekçileri, işçiler, işsizler, öğrenciler, işyerini/tezgâhını kapatmak zorunda kalan küçük esnaf, hepimiz hep birlikte oturdukları sırça köşklerden ‘Bize biraz sabredin’ diyenleri, televizyon ekranlarında, ‘Ekonomi gözlerindeki ışıltıdır’ diyenleri, kendini devlet yerine koyup, bizden fedakârlık isteyip, ‘Ama bizde devlet olarak fedakârlık yapıyoruz’ diyenleri Mersin’den bu meydandan bir kez daha uyarıyoruz. Yok, bizdeki krediniz çoktan tükendi, artık daha fazla fedakârlık yapmayacağız, ülke kaynaklarını kime peşkeş çektiyseniz, kiminle birlikte her geçen gün daha fazla, daha fazla zenginleştiyseniz, artık fedakârlık yapma sırası siz ve birlikte zenginleştiklerinizdedir. Artık bilesiniz ki, bu ülkenin kamu emekçileri, işçileri, yoksulları, geleceğinden umudunu kesmiş gençleri ve tezgâhını kapatmak zorunda kalan küçük esnafı, size ve beşli çetenize daha fazla tahammül etmeyecek, etmeyeceğiz. Açlık, işsizlik ve yoksulluk derinleşerek devam ediyor! Asgari ücrete yapılan yüzde 50 zam daha işçinin eline geçmeden açlık sınırının altında kalırken, kamu emekçilerinin maaşları yoksulluk sınırı rakamlarının çok gerisinde seyrediyor her geçen gün açlık sınırı rakamlarına yaklaşıyor. Oldukça sert geçen kış koşullarında işçi havzalarında yaşanan direnişler içimizi ısıtıyor. Ülkenin dört bir yanından hayat pahalılığına ve fahiş zamlı faturalara karşı yapılan eylemlerle isyan büyüyor. Bir tarafta yoksulluk diğer tarafta israf, bir tarafta açlık, diğer tarafta şatafatın yaşandığı ülkemizde bir kesim lale devri yaşarken, her yerden emekçiler ve yoksul halkımızın geçinemiyoruz çığlıkları yükselmeye devam ediyor. Gelen günün gideni arattığı bir dönemi hep birlikte yaşamaya devam ediyoruz. Geleceğe dair kaygılarımız her geçen artıyor. Her yeni güne yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz. Asgari ücrete, maaşlarımıza ve emeklilere yapılan göstermelik artışlar daha ceplerimize girmeden eriyip buharlaştı. Toplumun geniş kesimlerinin temel harcama kalemleri olan kira, ulaşım, doğalgaz, elektrik ve gıda ürünlerinde yapılan fahiş zamlar geçinmemizi, ay sonunu getirmemizi imkânsız hale getirdi.TÜİK’in bütün gizleme çabasına rağmen artık mızrak çuvala sığmıyor. Yılbaşı akşamı elektriğe yüzde 50 ile yüzde 125 arasında zam yapanlar, kış koşullarını fırsata çevirip doğalgaza yüzde 25 zam yapanlar, akaryakıta zam üstüne zam yapanlar market raflarını, pazar tezgâhlarını kamu emekçilerine, işçilere, öğrencilere kısacası toplunun kahır ağırlığının kâbusu haline getirenler bilsinler ki, bizler onlarla aynı gemide hiç olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bildiğimiz bir gerçeği bir kez daha, bu meydandan yüksek sesle haykırıyoruz. Onlar saraylarda sefa sürerken, milyonlar artan gıda fiyatları yüzünden yeterince beslenemediği gibi, ödeyemediği kira, elektrik ve doğalgaz faturaları yüzünden sert geçen kışı, yaşadığı en kötü karakış olarak yaşamaktadır."