Barış Eroğlu | KIRMIZI KART | MERSİN MOZAİK
Barış Eroğlu

Barış Eroğlu

KIRMIZI KART


Kurallara aykırı davranan ve daha önce hakemler tarafından sarı kart gösterilerek ikaz edilmiş oyuncuyu oyundan çıkartma cezasını temsil eden nesne ‘kırmızı kart’ olarak belirlenmiştir. Takım oyunlarında da kurallara uymamakta ısrarcı olan teknik heyete ve oyunculara bu ceza verilebilir. Yani kırmızı kart göstermek, yanlış davranış gösterenler için oyunun sonunun geldiğini belirtmektir.

Son günlerde ‘kırmızı kart’ mecazıyla oldukça çok karşılaşır olduk. Özellikle siyasilerin ağzından sıklıkla duyar olduğumuz bu sözcük grubunun gün geçtikçe beğenisi artmaktadır. Peki, siyasiler hangi nedenlerle kırmızı kartı kullanmayı tercih etmektedirler?

Kırmızı kart gösterenlerin yeni oyun düzeni için planları var mı?

Kriz yönetimi konusunda tecrübeye sahipler midir?

Bu sorular bir yana dursun cevap bekleyen diğer bir soru da: ‘Milli Eğitim’ faaliyetleri sizce kırmızı kartı hak ediyor mu? 

Soruların cevapları hala tartışma konusuyken milli eğitim faaliyetlerinin şahıslardan üstün olduğunu belirtmek isterim. O nedenle milli eğitim faaliyetleri uzun süreli planlanarak her rüzgârda sallanmayan bir yapıya kavuşturulmalıdır. Yani milli eğitimi yönetenler kırmızı kart görseler bile eğitim faaliyetleri bu durumdan etkilenmeyecek yapıda olmalıdır.

Son memur zammı oranlarının açıklanmasının ardından kırmızı kart tartışmalarının bir diğer odağı da sendika yöneticileri olarak görülmektedir. Tabi sendika yöneticileri derken ‘yetkili ve etkili olduklarını belirten’ sendika yöneticilerinden bahsediyorum.

Bu sendika yöneticilerinin patronla aynı sofradan beslenen sonra da patronun isteklerini kendi istekleri gibi haykıran kişilerden oluştuğunu belirtmek gerekir.

Devletin kendi alacakları için yaklaşık %44 yeniden değerleme oranı belirlediği bir piyasada memura yapılan %11,54’lük zamma tepki gösteremeyen sendika yöneticilerinin hak savunuculuğundan bahsetmek mümkün olmayacaktır. Öğretmen sendikaları olarak değerlendirdiğimizde üye sayısı bakımından ilk iki sırada olan sendika yöneticilerinin yeni zam oranından memnun olduklarını söyleyebiliriz. Çünkü diğer öğretmen sendikaları iş bırakarak bu duruma tepki gösterirken ‘yetkili ve etkili’ olduklarını belirten üye sayısı bakımından ilk iki sırdaki sendikaların tepkisiz kalmaları bu durumun göstergesidir. 

Eğitim sistemimizle ilgili kırmızı kart tartışmalarına yol açan birçok durum varken, ‘yetkili ve etkili’ olduklarını belirten iki sendikanın kırmızı kartı hak ettikleri açık bir gerçektir. Kırmızı kartı göstermeye yetkili olanlarında yine öğretmenler ve eğitim çalışanları olduğunu belirtmek isterim. Ayrıca siyasi olarak da hakemlikle yetkili olanların ‘halk’ olduğu demokrasinin temel kuralıdır. Unutulmamalıdır ki:

‘Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir’ M.K.ATATÜRK



ARŞİV YAZILAR