Değirmen Çay’a yaklaşık iki yıl önce Muhtar Şahin Işık’la söyleşi yapmak üzere gitmiştik, son olarak Mersin Çevre Platformu’nun taşocağı projesine karşı düzenlenen etkinliğe katılmak üzere uğradığımızda hiçbir şeyin değişmediği gerçeğiyle karşılaştık… İlk olarak mahalle girişinde yol kenarındaki Muhtar Şahin Işık’ın dikkat çektiği heyelan tehdidine yönelik hiçbir çalışmanın yapılmadığını gördük…
Kadim ismi Erçel, dönemin çıkan yasasıyla Kayılara Değirmençay olarak geçen, bir ara belde statüsüne alınıp belediyelik yönetimine kavuşan merkeze bağlı 25 km uzaklıkta 600 rakımlı şirin yerleşim birimimiz tüm kırsalda olduğu gibi çeşitli hizmetlerin yoksunluğunu çekiyor…
Her türlü meyve sebzenin yetiştiği Yenişehir'in mahalllesi Değirmençay’da tarımın durma noktasına geldiği savunuluyor.
Yerleşik nüfus 1000 civarında seyreden mahalle, yaz aylarında 2500 kişiyi barındırıyor.
Değirmençay sakinleri, Erçel ismine tekrar resmiyet kazandırılmasını istiyorlar.
Değirmençay, mücavir alanında açılmak istenen taşocağı projesiyle kent gündemine sık sık anılır oldu…
Değirmen Çay’a yaklaşık iki yıl önce Muhtar Şahin Işık’la söyleşi yapmak üzere gitmiştik, son olarak Mersin Çevre Platformu’nun taşocağı projesine karşı düzenlenen etkinliğe katılmak üzere uğradığımızda hiçbir şeyin değişmediği gerçeğiyle karşılaştık…
İlk olarak mahalle girişinde yol kenarındaki Muhtar Şahin Işık’ın dikkat çektiği heyelan tehdidine yönelik hiçbir çalışmanın yapılmadığını gördük…
Fındıkpınarı da dahil 15 civarında yerleşim birimine ulaşım sağlayan yolun bakımsızlığı ve heyelan tehlikesinin giderilmemesi yöre sakinlerinin tepkisini çekiyor…
Tarım ürünlerinin giderini bile karşılamaması insanları üretimden soğuturken, toprakta gelecek görmeyen gençler Değirmençay’ı terk ediyorlar.
Diğer yandan satışa çıkarılan arazileri ise ileriye dönük yatırım yapan girişimciler toplayarak, tarım alanlarında küçük çaplı yapılaşmalara öncülük ediyorlar.
Sulama Birliği’nden dışarıdan yaklaşık 200, bir o kadar da kayıtsız toprak sahibinin hizmet aldığı konuşuluyor.
Diğer kırsalda olduğu gibi Değirmençay sakinleri de mahalle statüsüne geçilmesiyle bazı avantajların kaybedilmesinden yakınıyorlar.
Görüşünü aldığımız Muhtar Şahin Işık gelişmeleri yönlendirmediklerini vurgulayarak, özellikle yol ve elektrik konusunda sıkını çektiklerinin altını çizdi.
Yenişehir Belediyesi'nin hizmetlerinden çok memnun olduklarının altını çizen Şahin Işık, benzer duyarlılığı diğer kurumlardan da beklediklerini söyledi.
Yetkilileri yol ve enerji konusunda karşılaştıkları sıkıntıları çözmeye çağıran Muhtar Şahin Işık özetle şu görüşleri dile getirdi:
“Önce biraz geçmişe bakarsak 1960'larda burada yaşanan heyelandan dolayı vatandaşın birçoğunu Valilik kararnamesiyle birlikte şu anda eski Afetevleri, şimdi ise Kuzeykent olarak anılan mahalleye yerleştirdi. Şuanda Değirmençay nüfusuna bağlı afetevlerinde yaklaşık bin kadar sakinimiz var, onlar yazın Değirmençay’dan geliyor. Dolasıyla nufus artıyor. Değirmençay’ın hem şehre yakın oluşu hem de doğal güzelliği açısından yazlıkçıların çekim merkezine dönüşüyor. Nüfus yoğunluğuna paralel, ulaşım sorunu ve enerji almakta güçlük çekiyoruz.
Aciliyet gösteren diğer sorunumuz da yol, sizinle daha önce de görüştüğümüz köy girişindeki heyelan tehlikesi. Orada her an göçük olabilir. Fındıkpınarı da dahil 15 civarında yerleşim biriminin kullandığı yol bakımsız, artı heyelan tehlikesi var.
Sınırlarımız içine kurulmak istenen taşocağı burada yaşamı öldürür, zaten bir taşocağının sıkıntısını yıllardır çekiyoruz. İkinci taşocağı su, tarım ve tarihi alanlarımızın bulunduğu bölgeyi tamamen tahrip eder. Taşocağını kesinlikle istemiyoruz…”
Değirmençay sakini çevreye duyarlı Mehmet Ballı ise yörede tarımın bitme noktasına geldiğini belirterek, insanların üretime teşvik edilmesini istiyor.
Ekonomik sıkıntılar nedeniyle 2004 yılından beri traktörün deposunu dolduramadığını dile getiren Ballı,”Bir zamanlar merkeze yakın olmanın başta ulaşım olmak üzere avantajlarından yararlanan Erçel, şimdi sıkıntılarını çekiyor. İlk başta ürünü para etmeyen insanlar üretimden kopuyor, toprakta gelecek görmeyen gençler burayı terk ediyorlar. İnsanların fazla çocuk yapması ve dışarıya göç vermemiz sonucu nüfus azalıyor. Üretim yapılmayan topraklar satılarak el değiştiriyor. Çarpıcı bir gerçek Sulama Birliği’nde yaklaşık 150 yabancı abone var, bir o kadar da kayıtsız olduğu söyleniyor. Özetle yem ve gübre çok pahalı, ürünümüz para etmiyor. Örneğin bizde 20 tavuk var, satışa sunduğumuz yumurtayı alan yok. Mecburen tavukları bir uçtan kesiyoruz. Her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği Erçel’in geleceği tehlikede. Öyle ki ben 2004 yılından beri traktörün deposunu dolduramadım. Yetkililerden vatandaşın tekrar tarıma yönelmesi için gerekli önlemleri almalarını bekliyoruz…”şeklinde konuştu.