Zeybek,"Türkiye’de yargı bağımsız da değildir, tarafsız da değildir. Bir ülkede İçişleri Bakanı ’Ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi var.’ diyor ve bunun kim olduğunu açıklamıyorsa ve bir tek savcı ’Ya, Sayın Bakan, bu, resen soruşturulacak önemli, ağır bir suç. Kim bu rüşvet alan siyasetçi?’ diyemiyorsa o ülkede bağımsız yargı yoktur..."
CHP Antalya Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu Üyesi Rafet Zeybek, TBMM’de devam eden 2023 yılı bütçe görüşmelerinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu Bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının olmadığını belirterek,. CHP’li Zeybek yaptığı şu görüşleri dile getirdi;
10 BİN DOLAR ALAN SİYASETÇİNİN SORUŞTURULMADIĞI ÜLKEDE BAĞIMSIZ YARGI YOKTUR
“Devletin temeli adalettir, eğer bir ülkede adalet yoksa devlet yoktur. Adaletin temeli de bağımsız ve tarafsız bir yargıdır. Türkiye'nin uzun yıllardır yaşadığı temel sorunlarından biri, yargının bağımsız ve tarafsız olmayışıdır. 'Yargı bağımsızdır.' demekle yargı bağımsız olmuyor.
Adalet Bakanı, kumpas davaları sırasında da 'Yargı bağımsız ve tarafsızdır.'diye bağırıyordu, sonra hepimiz gördük, hiç tarafsız değilmiş. 12 bin hâkim ve savcının 4 bini teröristmiş. 'Yargı bağımsız.' demeyin, kabul edilmeyen bir sorun çözülmez.
Türkiye'de yargı bağımsız da değildir, tarafsız da değildir. Bir ülkede İçişleri Bakanı 'Ayda 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçi var.' diyor ve bunun kim olduğunu açıklamıyorsa ve bir tek savcı 'Ya, Sayın Bakan, bu, resen soruşturulacak önemli, ağır bir suç. Kim bu rüşvet alan siyasetçi?' diyemiyorsa o ülkede bağımsız yargı yoktur.
'Anayasa Mahkemesi kararını tanımıyorum.' diyen ve tanımayan, Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan bir hâkim Adalet Bakan Yardımcısı yapılıyorsa bu ülkede adalet yoktur.
Bir Cumhuriyet Başsavcısı Yargıtay üyesi seçiliyorsa ve Yargıtay üyesi seçildikten sonra, bir tek dosyanın kapağını açmadan iki gün içerisinde Anayasa Mahkemesi üyesi atanıyorsa bu ülkede yargı yoktur
Zamanıyla söylenen, özellikle o kumpas davalarındaki 'bağımsız yargı, tarafsız yargı' 'Bu davaların savcısıyız.' dediğiniz zamanlarda ben Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapıyordum ve 'Böyle yargılama olmaz, böyle adalet olmaz.' diyebiliyordum.
Şimdi ki Adalet Bakanı, o zaman da görevdeydi. Nasıl görmezsiniz? Devlet yönetmek ciddi iştir, öyle 'Aldatıldık, kandırıldık.' diyerek bunların üstesinden sıyrılamazsınız.
Bu yargının bağımsız ve tarafsız olmadığını kabulleneceksiniz; gerçi artık sizden geçti. Biz kabulleneceğiz; iddia ediyoruz bugün, kabullendikten sonra da çözümünü bulacağız.
İktidara geldiğimizde temel üç tane yapacağımız şeyi söylemek istiyorum. Hâkimler ve Savcılar Kurulunu ayıracağız; hâkimler kurulu ayrı olacak, savcılar kurulu ayrı olacak.
Adalet Bakanı ve Yardımcısı hâkimler kurulundan çıkarılacak, savcılar kurulunda olacak.
İddia ve savunma makamını eşitleyeceğiz. Cumhuriyet Savcılarını kürsüden indireceğiz, avukatlarla yani savunmayla karşılıklı oturacaklar.
Hâkimler ve savcıların coğrafi teminatını sağlayacağız. Beğenmediğimiz bir karar verdi diye ertesi gün bir hâkim sürülmeyecek bu ülkede.
Bu sorunları biz gördük, yaşadık, tespit ettik, çözümünü de biz yapacağız.
Az kaldı şurada bu millet adalet duygusunu, adalet sevdasını altı ay daha korusun. Bu ülkeye adaleti biz getireceğiz.”
