Dr. Gergerlioğlu,”Siz bir OHAL ve KHK depremi oluşturdunuz. İnsanları işte böyle mahveden bir iktidarsınız. Babaları, kardeşleri, çocukları mahveden ve insanları perişan eden bir iktidarsınız. Böyle bir iktidarın enkazının olmaması, bu depremin olmaması mümkün değil.”
Hakların Demokratik Partisi Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM Genel Kurulda Konuşma Yaparak 20 yıllık Ak Parti iktidarında toplumun enkaz altında kaldığını anlattı.
Millet, bina enkazının altında kalmadı, Ak Parti- MHP Cumhur Zulüm İttifakının yirmi yılda oluşturduğu enkazın altında kaldığını vurgulayan Dr. Gerrgerlioğlu ayrıca şu görüşleri dile getirdi:
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kaç gündür depremi konuşuyoruz ama herkes çok iyi biliyor ki millet, bina enkazının altında kalmadı, Ak Parti -MHP Cumhur Zulüm İttifakının yirmi yılda oluşturduğu enkazın altında kaldı; bunu herkes net bir şekilde görüyor. Gezdiğimiz illerde Ak Parti'li vatandaşlar da bunu söylüyordu; bakın, çok net bir şekilde bunu söylüyordu. Hiç üstü örtülemeyecek bir gerçek var.
Adıyaman'da binaların ancak yüzde 5'i yönetmeliğe uygunmuş arkadaşlar.
Doğal afetlerde 3 unsur önemlidir: 1'incisi, yapısal hazırlık. 2'ncisi, ani müdahale. 3'üncüsü, koordinasyonun sağlanması. 3'ü de yoktu bu depremde, 3'ü de yoktu. Yapısal hazırlık var mıydı? Bakın, Adıyaman'da binaların ancak yüzde 5'i yönetmeliğe uygunmuş arkadaşlar.
Depremi Kocaeli’nin Milletvekili olarak her 17 Ağustos’ta hatırlattım, bu Mecliste deprem komisyonları kuruldu, yine elde var sıfır!
Yapısal bir hazırlık olabilir mi ya? Hâl bu. İmar afları; toplanma alanlarının binaya, ranta çevrilmesi; bütün bunları depremi Kocaeli’nin Milletvekili olarak her 17 Ağustos’ta hatırlattım, bu Mecliste deprem komisyonları kuruldu, yine elde var sıfır! Yönetmeliklere uygun olmayan bir bina, yapı stoku ve yapısal hazırlık sıfır!
Hangi ile gitsek inanın ki herkes şunu çok net söylüyordu: "İlk üç gün devlet yoktu!
İkincisi, ani müdahale; var mıydı? Kesinlikle yoktu. Biz hangi ile gitsek inanın ki herkes şunu çok net söylüyordu: "İlk üç gün devlet yoktu. İnsanlar enkazların altından feryat ediyordu, herkes de bunu duyuyordu ama hiç kimse bir şey yapamıyordu."
3 gün “beni ve bebeğimi kurtarın” diye mesaj atan kadının 4. gün bebeğiyle ölüsünü çıkardınız!
Adıyaman'daki bir kadını anlatayım size; Konya'dan gelmiş, pazartesi sabahı doğum yapacak ve depreme yakalanıyor, enkazın altında kalıyor. Üç gün boyunca mesaj yolluyor, diyor ki: "Kurtarın beni, kurtarın!" Hiç kimse bir şey yapamıyor. Sordum köylüye: "Ne oldu sonrasında?" "Dördüncü gün onları enkazın altında bulduk." dedi. "'Onları' derken kimleri?" "Enkazın altında doğum yapmış. Bebeği ile annesini bulduk, çıkardık." diyor. Arkadaşlar, bunlar vebaldir, vebal! Bakın, ani müdahale yapmadığınız için bir kadın enkazda doğum yaptı, enkazda ve o bebeğiyle o enkazın altından ani müdahale olmadığı için kurtarılamadı, hayatını kaybetti.
Hiçbir koordinasyon yoktu!
Koordinasyon var mıydı? Sıfır. Kesinlikle hiçbir koordinasyon yoktu; kim, ne yapacağını bilemiyordu. Ekip oluyordu, ekipman yok; ekipman var, ekip yok. Büyük bir koordinasyonsuzluk vardı.
Allah'a iftira etmeyin. Siz tedbire uygun davransaydınız, imar afları çıkarmasaydınız, bunlar yaşanmazdı!
Burada asıl önemli husus şudur: Maddi bir enkaz yok ortada, bu ittifakın oluşturduğu manevi bir enkaz var, bunu görmek lazım. Bu enkaz karşısında suskun kalma depremi var aslında bunu görmek lazım. Şimdi, bu depremde herkes çok iyi biliyor ki millet sınıfı geçti, devleti elinde bulunduranlar sınıfta kaldı, çok net bir şekilde bu ortadadır arkadaşlar ve bütün bu yetkililer istifa etmelidir ama pişkin pişkin beklemektedirler. Bakın, bütün bu hazırlıksızlıklarına rağmen ilk yaptıkları iş ne oldu? Sosyal medyayı Twitter'ı kısıtlamak, vatandaşların kurduğu aşevlerini kapatmak ve en sonunda Sayın Erdoğan işi yine her zaman olduğu gibi tüm doğal afetlerden sonra olduğu gibi kadere bağladı. Ne kaderi ya! Allah'a iftira etmeyin Allah aşkına. Siz tedbire uygun davransaydınız, imar afları çıkarmasaydınız "İşte bak, ey Maraş halkı, ey Hatay halkı, imar affı çıkardık, alkışlayın bizi." demeseydiniz bu yıkımlar olur muydu?
KHK'yle ihraç edilmiş bir öğretmen 4 kişi gidiyor, yurt görevlileri diyor ki: "Hayır, seni almayız.”
Şu anda çadır ihtiyacı hâlâ bitmiş değil yüz binlerce insan göç ediyor ve bu göç eden insanlar perişan ama öylesine zalim ve vicdansız bir iktidarsınız ki bakın, bugün oldu Maraş'tan depremden kaçmış Adana'ya gelmiş ve Niğde'ye yurda gitmiş KHK'yle ihraç edilmiş bir öğretmen 4 kişi gidiyor, yurt görevlileri diyor ki: "Hayır, seni almayız." Vatandaş "Cehennemi yaşadığım yerlere dönmek zorunda kaldım, 7,7 şiddeti bile bu zalimliği bitirememiş." diyor.
3 çocuk annesi Fehmiye Çelenk Ak Parti- MHP Cumhur Zulüm İttifakının oluşturduğu KHK enkazı evinde kendisini astı.
Bakın, bu zalimliği nasıl bitirememişsiniz size bir başka örnekle anlatayım. Şu gördüğünüz insan bir akademisyen; çok başarılı, zeki, çalışkan bir insan; lise ve üniversitede dereceleri var; Fehmiye Çelenk. ÖYP sınavında Türkiye 3'üncüsü olarak Sakarya Üniversitesine girmiş -coğrafya bölümüne- ve ardından KHK'yle ihraç edilmiş ve öylesine bir çıkmaz sokağa itilmiş ve oradan çıkmasına müsaade edilmemiş ki en sonunda ne oldu biliyor musunuz? Bu zalimliğinizin sonucunda, daha yeni, dört gün önce, Fehmiye Hanım, işte sizin bu Ak Parti- MHP Cumhur Zulüm İttifakının oluşturduğu KHK enkazı yüzünden -3 çocuk annesi- evinde kendisini astı. İşte bakın, 3 çocuk annesi kadının hâli ortada. Mezarlıkta en son hali...
Siz bir OHAL ve KHK depremi oluşturdunuz!
Siz bir OHAL ve KHK depremi oluşturdunuz. İnsanları işte böyle mahveden bir iktidarsınız. Babaları, kardeşleri, çocukları mahveden ve insanları perişan eden bir iktidarsınız. Böyle bir iktidarın enkazının olmaması, bu depremin olmaması mümkün değil.