Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Türkiye’de ilk kez fay düzlemi optik uyarımlı lüminesans (OSL) yöntemi ile örneklenerek, Manisa Fayı’nın, eski deprem izleri tarihlendirildi. Bu yöntem eski deprem izlerinin belirlenmesine dayanan, paleosismolojik (eski deprem izlerinin araştırılması) çalışmalarda bir devrim olarak değerlendirilebilir. Fay düzleminin deprem sırasındaki günlenme zamanının bulunması esasına dayanan bu yöntem, Manisa Fayı üzerinde ilk kez denenmiş oldu…"
Ülkeye çok büyük kayıplar verdirip yaralar açan Kahramanmaraş merkezli depremin yaraları henüz sarılmamışken, yaklaşan seçimlere öncesi deprem politikaya malzeme yapılıyor.
Depremzedelerin yaşam koşulları henüz düzelmemişken, bilim çevrelerince peş peşe yeni deprem uyarıları kamuoyuyla paylaşılıyor.
Deprem gerçeği gündemdeyken sorunların hafifsenip depremin seçim propagandalarına malzeme edilmesi vatandaşların tepkisini topluyor.
Son güncel uyarı Manisa Fayı üzerine…
Dokuz Eylül Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında desteklenen çalışmada ilk kez denenen yöntemle Manisa Fayı'nda inceleme gerçekleştirildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Bilimsel Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Çalışmaya göre; tarihsel dönemde Batı Anadolu'daki en büyük depremlerden biri olarak kabul edilen milattan sonra 17 depreminin, Manisa Fayı'ndan kaynaklandığı anlaşıldı. Manisa ve çevresinde ciddi yıkımlara neden olan son depremin ise 1845 yılında Manisa Fayı üzerinde gerçekleştiği ortaya çıktı. Bu da fayın, 178 yıldan beri stres biriktirdiği anlamına geliyor…" dedi.
Araştırmayı proje yürütücüsü DEÜ'den Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Softa, Ankara Üniversitesi'nden Doç. Dr. Eren Şahiner, DEÜ DAUM Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Kansas State Üniversitesi'nden Prof. Dr. Joel Spencer, DEÜ Doç. Dr. Mehmet Utku ve DEÜ teknik eleman Fatih Büyüktopçu gerçekleştirdi.
İncelemede, fay üzerinde milattan sonra 17, 926, 1595 ve 1845 yıllarındaki depremlere ait izler saptandı. Sonuçlar, TÜBİTAK-Türkiye Yer Bilimleri Dergisi'nde kamuoyuyla paylaşıldı.
Sözbilir,“Manisa fayı üzerinde ilk kez denenmiş oldu…”
İncelemeye dönük bilgi veren Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Türkiye'de ilk kez fay düzlemi optik uyarımlı lüminesans (OSL) yöntemi ile örneklenerek, Manisa Fayı'nın, eski deprem izleri tarihlendirildi. Bu yöntem eski deprem izlerinin belirlenmesine dayanan, paleosismolojik (eski deprem izlerinin araştırılması) çalışmalarda bir devrim olarak değerlendirilebilir. Fay düzleminin deprem sırasındaki günlenme zamanının bulunması esasına dayanan bu yöntem, Manisa Fayı üzerinde ilk kez denenmiş oldu…" dedi.
Söz konusu yönteme yönelik ayrıntı da veren Prof. Dr. Sözbilir, "Bu yöntemde fay düzlemi üzerinde kayma uzanımına paralel ve fay düzlemine dik olacak şekilde portatif makine ile 20 santimetreye varan karotlar alınır. Bu karotlar özel donanımlı laboratuvarlarda birtakım fiziksel ve kimyasal işlemlere tabii tutularak analize hazırlanır.
Hazırlanan örnekler, pellet haline getirilir. Ve OSL laboratuvarlarında örnek içindeki kuvars/kalsit gibi minerallerin günlenme yaşı- fay düzleminin güneşi gördüğü zamanı tarihlenmeye çalışılır. Bulunan veriler tarihsel depremler ile karşılaştırılır.
Böylece incelenen fayın hangi depremlerden sorumlu olduğu, fayın deprem tekrarlama periyodu ve fayın kaynaklık ettiği son deprem bulunabilir. Böylece fayın yakın gelecekte kırılıp kırılmayacağı konusunda tahminde bulunulabilir…" açıklamasında bulundu
Araştırma sonuçlarını kamuoyuyla paylaşan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Çalışmaya göre; tarihsel dönemde Batı Anadolu'daki en büyük depremlerden biri olarak kabul edilen milattan sonra 17 depreminin, Manisa Fayı'ndan kaynaklandığı anlaşıldı. Manisa ve çevresinde ciddi yıkımlara neden olan son depremin ise 1845 yılında Manisa Fayı üzerinde gerçekleştiği ortaya çıktı. Bu da fayın, 178 yıldan beri stres biriktirdiği anlamına geliyor. Bu sonuca göre; Manisa Fayı'nın yeniden kırılması için belirli bir zaman gerekecek. Bu zaman dilimi içinde Manisa il merkezinin depreme hazırlanabileceği değerlendirilmektedir…" görüşlerini dile getirdi.
Diğer yandan deprem üzerinden seçim propagandası yapılmasının çok yanlış olduğunu dğerlendiren vatandaşlar," On binlerce can ve mal kaybına nden olan depremin henüz yaraları sarılmadı. Üstelik bilim çevreleri yeni depğremlerin olabileceği yolunda uyarılarda bulunuyor. İktidar köklü çözümler üretmek yerine seçim öncesi kısır çekişmlerele zaman ölsürüyor. Seçim, deprem yıkımının önüne geçmemeli..."diyerek tepki gösteriyorlar.