Tarsus Belediyesi, “Gelinen noktada, parkların içlerini, ağaç altlarını, köşe başlarını gasp edenleri, haksız hukuksuz yasadışı ekim yaparak kazanç elde eden kişilerin olmayan ‘haklarını’ savunurken görmek komik olduğu kadar utanç vericidir. Yıllarca halkın haklarını gasp eden bu kişilerin öncelikle Tarsus halkından özür dilemeleri, yıllarca yaptıkları ’talan’ ve ’vurgun’ düzeninden nasıl bir ekonomik rant elde ettiklerini açıklamaları gerekmektedir…”
Plaj Projesinin engellendiğini savunan Tarsus Belediyesi, kamuoyuna çağrıda bulunarak destek istedi.
Tarsus Belediyesi’nden yapılan açıklamada, ilgili alanlarda hukuksuz ekim yapıldığının altını çizilerek şu görüşler dile getirildi:
Tarsus’un ve Tarsuslular’ın Silifke, Taşucu, Alanya, Antalya, Muğla, İzmir, Balıkesir’e gitmeden, ‘’7 DAKİKA’’ içerisinde denize girebilecekleri TARSUS HALK PLAJI PROJEMİZ’i engelleme, Tarsuslular’ın; bir sahil kenti olan Tarsus’un denizinden faydalanma hakkını gasp etme çalışmaları ‘’sistemli bir şekilde’’ sürmektedir.
Daha önce, Tarsus’un göbeğinde halkın parkı içerisinde, insanların yeşil alanı gasp etmesine göz yumulan ve halkın parkını tavernaya çeviren işgaliyecileri, şimdi de Tarsus Plajı sahiline haksız, usulsüz ve yasa dışı yollarla ekim yapan kişileri kışkırtma rolünde ekranlarda görmekteyiz.
Tarsus halkının haklarını sonuna kadar savunan; daha önceki yönetim tarafından ‘’park içine baklavacı’’ ‘’park içine künefeci’’ ‘’park içine taverna’’ gibi alanların işletilmesi hususuna göz yumulması Haluk Bozdoğan yönetim disiplinini bağlamamakla birlikte, tıpkı bu mekânların yıkımı ve halkın yeşil alanlarına, çocuklarımızın tertemiz parklarına kavuşmaları örneğinde olduğu gibi şehrimizde ‘’huzur’’ ortamı her alanda sağlanacaktır.
Gelinen noktada, parkların içlerini, ağaç altlarını, köşe başlarını gasp edenleri, haksız hukuksuz yasadışı ekim yaparak kazanç elde eden kişilerin olmayan ‘’haklarını’’ savunurken görmek komik olduğu kadar utanç vericidir. Yıllarca halkın haklarını gasp eden bu kişilerin öncelikle Tarsus halkından özür dilemeleri, yıllarca yaptıkları ‘’talan’’ ve ‘’vurgun’’ düzeninden nasıl bir ekonomik rant elde ettiklerini açıklamaları gerekmektedir.
Özenle, bir kez daha, ‘’anlamayana anlatır gibi’’ belirtiyoruz: Tarsus Plajı işgaliyecilerin rant kapısı değil, 400 bin Tarsuslu’nundur. 10 Bin yıllık şehrimizin son 30 yılı haricinde tarihler, kavimler, yönetimler boyunca denize girme hakkı bulan Tarsuslular, son 30 yıldır başka memleketlerde, başka şehirlerde tatil yapmakta; bu imkânı bulunmayan ailelerimiz ise çocuklarını denizle buluşturamamaktadırlar.
Çığırtkanların oyunlarını ve siyasi tezgâhlarını bozduğumuz her hamlemiz gibi, Tarsus Plajı Projemiz’de de, kendisine ‘’çiftçi’’ diyen birkaç yasadışı kazanç elde edicinin keselerini, paralarına para katacakları mahsullerini değil, 400 Bin nüfuslu şehrimiz insanının haklarını savunmaya devam edeceğiz.
Tarsus’un denize kavuşmasını, sahilimizde tatil köyleri, oteller ve turistik tesisler yapılmasını, çocuklarımızın rüyalarını süsleyen; ailelerimizin artık anılarında kalan Tarsus Plajı’nın yeniden halka açılmasını istemeyen, bu plajı halka açıyor olmamızdan ötürü rantları kesilen her işgaliyeciyi, Tarsus’un kalkınmasını engellemek ve ulusal basını üç günde bir Tarsus’a davet ederek demeçler veren Tarsus Hainleri’ni ifşa ederek; Tarsus’a rahat bir nefes aldıracağız.
Sosyal medyada Tarsus Belediyesi’ne ve Tarsus Belediyesi Başkanlık Makamı’na asılsız iftira atanlar hakkında gerekli hukuki sürecin başlatıldığını, kamuoyunun ve kıymetli basınımızın bilgisine saygıyla sunarız.