1937 Yılından sonra en kapsamlı kazı çalışmasını başlatan ekibin başkanı Prof.Dr. Veli Sevi, 1990’lı yılların başında Yumuktepe’deki 9000 yıllık tarihin günışığına çıkarılması durumunda Mersin’in SİDE’si olacağının altını çizip sürecin takipçi olunması çağrısında bulunmuş, anca kazılar yasak savma niteliğine ele alınarak yıllarca sürüncemede bırakıldı.
1990’lı yıllarda heyecanla başlatılan, ancak sonraları gelişigüzel yürütüldüğü izlenimi veren kazılarda meydana çıkan izler ve kalıntılar kapsamlı şekilde tanıtılıp değerlendirilmeyi bekliyor.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer,“Mersin’in göbeğinde, 9 bin yıllık tarihi, süreç içerisindeki medeniyetleri görme, tanıma fırsatı buluyoruz. 1937’den beri yapılan arkeolojik çalışmalarda şimdiye kadar 33 katman tespit edilmiş...” dese de, taşınmaz kültürel varlığın ihmal edilmişliğine son verilmiş değil.
Halen tepede yaklaşık 1,5 metre, kuzeybatı yönünde yer yer iki metreyi aşan derinlikte ortaya çıkan tabakaların bir bölümü plastikle sarılarak korunurken, diğer bölümler her türlü tahribata açık durumda.
1937 Yılından sonra en kapsamlı kazı çalışmasını başlatan ekibin başkanı Prof.Dr. Veli Sevim, 1990’lı yılların başında Yumuktepe’deki 9000 yıllık tarihin günışığına çıkarılması durumunda Mersin’in SİDE’si olacağının altını çizip sürecin takipçi olunması çağrısında bulunmuş, anca kazılar yasak savma niteliğine ele alınarak yıllarca sürüncemede bırakıldı.
Geçtiğimiz aylarda olaya el atarak Yumuktepe’nin Mersin’e kazandırılması adına önemli çalışmalar yaptıklarına ifade eden Seçer,“Burası bittiği zaman halka açık, çok güzel bir alan olacak. Burada çocuklarımıza tarihi anlatma fırsatı bulacağız. Elde edilen bulgularla, burası üzerinden değerlendirmeler ve geriye dönük tespitler yapmak mümkün olacak...” demesine karşın projeye gerekli ağırlığın verilmediği gözleniyor.
Şimdilerde kazıya dönük çalışma yapılmayan Yumuktepe’nin çevresi demir korkulularla koruma altına alınıyor.