Yücesoy,"Kısa zaman önce gerçekleştirilen seçimler öncesinde ekonominin ne kadar iyi olduğunu, ülkenin ne kadar büyüdüğünü, refahın ne kadar arttığını dile getiren AKP iktidarı, seçimlerin hemen ardından gerçek yüzünü göstererek, birbiri ardına zam ve vergi artışlarına başlamıştır..."
Meslek örgütleri kumu çalışanlarının görüşmesi devam eden toplu sözleşemelerinde müdahil olup haklarını alackalrını savunuyor.
Konuyla ilgili açıklama yapan TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri İbrahim YÜCESOY, "Meslektaşlarımız, 2023 yılının ikinci altı ayında alınacak maaş zamları ile birlikte özlük haklarında iyileştirme yapılmasını da beklemekteydi. Ancak, Açıklanan %17.55 ve seyyanen 8 bin lira maaş zammı, meslektaşlarımızın içinde bulunduğu derin yoksullaşmaya ve alım gücü kaybına çözüm olmamıştır. Meslektaşlarımızın maaşlarındaki artış resmi enflasyona mahkum edilmiş, geçmiş kayıplar telafi edilmemiş, özlük haklarında iyileştirme gerçekleştirmemiştir. Yapılan zam meslek grupları arasındaki gelir uçurumunu da kapatmamaktadır..."dedi.
Seçimle birlikte pembe tablonun gittiğini vurgulayan Yücesoy, ayrıca şu görüşleri dile getirdi:
"4 milyona yakın kamu emekçisinin maaş ve özlük haklarının belirleneceği Toplu Sözleşme süreci 1 Ağustos itibariyle başladı.
Toplu sözleşme süreçleri sadece maaş artışı pazarlığı yapılan değil, emekçilerin çalışma yaşamına ilişkin ekonomik, sosyal ve özlük sorunlarına çözüm aranan süreçlerdir. Kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancısı meslektaşlarımız ekonomik ve sosyal haklar açısından oldukça ciddi kayıplar yaşamıştır. Ekonomik koşulları, üstlendikleri sorumluluklara ve almış oldukları eğitime uymayan bir düzeye geriletilmiştir.
Meslektaşlarımız, 2023 yılının ikinci altı ayında alınacak maaş zamları ile birlikte özlük haklarında iyileştirme yapılmasını da beklemekteydi. Ancak, Açıklanan %17.55 ve seyyanen 8 bin lira maaş zammı, meslektaşlarımızın içinde bulunduğu derin yoksullaşmaya ve alım gücü kaybına çözüm olmamıştır. Meslektaşlarımızın maaşlarındaki artış resmi enflasyona mahkum edilmiş, geçmiş kayıplar telafi edilmemiş, özlük haklarında iyileştirme gerçekleştirmemiştir. Yapılan zam meslek grupları arasındaki gelir uçurumunu da kapatmamaktadır.
Son yıllarda hekim ve hakim-savcı gibi diğer meslek gruplarına yapılan ekonomik iyileştirmelere benzer iyileştirmelerin meslektaşlarımıza da ek olarak yapılması gerekmektedir. Bu sebeplerle, kamuda çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının ücretlerinin ve özlük haklarının iyileştirilmesiyle ilgili taleplerimizi ve sorunun çözümüne ilişkin önerilerimizi yıllardır Cumhurbaşkanlığı’na, TBMM Başkanlığı’na, Bakanlıklara ve siyasi partilere iletiyoruz.
Geçtiğimiz yasama döneminde özlük haklarımızı ve ekonomik taleplerimizi içeren ek gösterge, ek ödeme ve ücret iyileştirmelerine yönelik içeriği Birliğimizce hazırlanan ayrı ayrı kanun teklifleri farklı milletvekillerince TBMM'de kanun teklifi olarak sunulmuştur. İktidar partisi ise taleplerimizi duymamaktan gelmekte, meslektaşlarımızı açlığa mahkum etmektedir.
Seçim Bitti Pembe Tablo Gitti!
Kısa zaman önce gerçekleştirilen seçimler öncesinde ekonominin ne kadar iyi olduğunu, ülkenin ne kadar büyüdüğünü, refahın ne kadar arttığını dile getiren AKP iktidarı, seçimlerin hemen ardından gerçek yüzünü göstererek, birbiri ardına zam ve vergi artışlarına başlamıştır.
Bu zam ve vergiler uzun yıllardır devam eden ekonomik kriz nedeniyle alım gücü iyice düşen geniş halk kesimlerinin hayatını iyice zorlaştırmıştır. AKP’nin kendi iktidarını sürdürebilmek için yarattığı devasa ekonomik yükün bizlere yüklenmesine, krizin bedelinin emeğiyle geçinen kesimlere ödetilmesine sessiz kalmayacağız.
Yapılan yeni zamlar ve vergi artışlarıyla hayat koşullarının daha da zorlaştığı bu günlerde taleplerimizi bir kez daha dile getirmek istiyoruz:
· Ülkemizdeki açlık ve yoksulluk sınırları gözetilerek kamu emekçisi mühendis, mimar ve şehir plancılarının maaşları insanca yaşayacakları bir düzeye yükseltilmelidir.
· Ücretli kesimlerin omuzuna yıkılan vergi yükü hafifletilmeli, bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayanmalıdır. Kamu çalışanları ücretlerinde yapılan gelir vergisi dilimine bağlı mağduriyet giderilmelidir.
· Çalışma dönemlerinde ücret kalemlerden biri olan ek ödeme emekliliğe yansıtılmalıdır. Başmühendis, Başmimar, Mühendis, Mimar, Bölge Plancısı ve Şehir Plancılarının mali haklarında iyileştirme ancak %130 ile %150 olan Ek Ödeme oranlarının, %180 ile %200 seviyesine yükseltilmesi ve emekli keseneğine yansıtılması suretiyle mümkün olacaktır.
· Kamuoyunda 3600 ek göstere düzenlemesi olarak bilinen çalışmada kamuda çalışan meslektaşlarımızın ek göstergeleri 4200’e çıkartılmış ancak yansıtma oranları %145’te sabit kaldığı için herhangi bir fayda sağlamamıştır. Ek gösterge oranlarının mühendis, mimar, şehir plancıları için yeniden düzenlenmesi, çarpan grubu değişen diğer çalışanlar gibi bu çalışanların da emeklilikte hak ettiklerini alabilmeleri için çarpan grubunu bir üste çıkaracak yeni ek gösterge rakamlarının belirlenmesi gereklidir. Bunun için de beklenen asgari durum 1. derecenin 4. kademesindeki mühendis, mimar, şehir plancısı için ek göstergenin 6400 olmasıdır.
· Kamuda çalışan toplam personel içerisinde teknik hizmetler sınıfına tabi kamu çalışanı sayısı oldukça yetersizdir. Mühendis, mimar, şehir plancılarının kamuda istihdam, atama ve güvenceli kadro konusunda ihtiyaca uygun alım talebi yaratılmalı ve buna uygun bütçe ayrılmalıdır.
· İstihdamın artırılması için kamunun işlerinin kamu adına görev yapan devlet memurlarınca yapılması, bu kapsamda taşerona devredilen tüm sözleşmelerin iptal edilerek bu işler için kamu istihdamının sağlanması ve ücretlerin de insanca yaşam düzeyine çıkartılması zorunluluktur.
· Teknik Hizmetler Sınıfı kapsamında ödenen Özel Hizmet Tazminatının tavan oranı arttırılarak en az %260 olmalıdır ve bu oran emekli aylık ücretlerine de yansıtılmalıdır.
· Kamudan emekli olmuş ve teknik hizmetler sınıfına dahil mühendis, mimar ve şehir plancılarının emeklilik haklarında ve aylıklarında iyileştirme yapılmalıdır.
Mühendis, mimar ve şehir plancılarının daha iyi koşullarda çalışma, emeğinin karşılığını alma ve hak ettiği şekilde yaşayabilme talepleri dikkate alınmak zorundadır.
Haklar yasalardan önce gelir şiarıyla kamu emekçileri mücadelesinin meşru temsilcisi olmuş, grevli toplu sözleşme hakkı mücadelesini kararlılıkla sürdüren KESK’in taleplerinin arkasındayız.
Bugüne kadar sürdürdüğümüz mücadele birlikteliğini daha da büyüterek, emek ve demokrasi mücadelesinde yan yana olmaya, meslektaşlarımızın taleplerinin savunucusu olmaya ve sorunların çözülmesi için her platformda mücadele vermeye devam edeceğiz.
İnsan onuruna yakışır bir yaşam ve insanca yaşanacak bir ülke istiyoruz!"