Asırlardır çeşitli uygarlıklara yurtluk etmiş, geçmişte Kilikya, günümüze Torslar ismiyle anılan bölgemizin değerleri adeta keşfedilmeyi bekliyor…
Çevre kirliliğinin üst seviyeye çıktığı, sağlıklı nefes solumanın güçleştiği ortamda çarpık yapılaşmanın henüz egemen olmadığı kırsal kesim bir ölçüde bakirliğini koruyor.
Asırlardır çeşitli uygarlıklara yurtluk etmiş, geçmişte Kilikya, günümüze Torslar ismiyle anılan bölgemizin değerleri adeta keşfedilmeyi bekliyor…
Bölgemiz geçmişi M.Ö. XII. Yüzyıla uzanan uygarlıkların kültür mirası günışığına çıkarılmayı bekliyor…
Bölgemizin sahip olduğu tarihi ve kültürel değerler gerektiği gibi değerlendirilmiyor.
Yıllar var ki, Kızkalesi, Alahan Manastırı, Kanlıdivane, Cennet Cehennem gibi yerlere, onca potansiyele karşın gerekli çalışmalar yapılarak yenileri eklenmiyor…
Dağ turizminin yaygınlaştığı günümüzde, ilgili kurumların proje üretip uyguladığı söylenemez…
Örneğin Karboğazı kayak Merkezi Projesi gündeme gelmesinin üzerinden onca zaman geçmesine karşın ilerleme kaydedilmedi…
Arslanköy, Fındıkpınarı, Gözne, Ayvagediği, Soğucak, Bekiralanı, Namrun gibi yaylalarda turizme yönelik düzenleme maalesef yoktur…
Türkiye’nin en güzel şeftalisinin Arslanköy ve çevresinde yetiştiği neden geniş çaplı dillendirilmez?
Gümişi pırıltılarla, eskisiyle yenisi sarmaşdolaş, karı eksilmeyen dorukları, dumanlı tepeleriyle destanlara konu olan Toroslar tanıtılmayı bekliyor…