Tutdere, “Bir günde Türkiye’de hukuk fakültelerinin özellikle Anayasa hukuku kürsülerinde binlerce hukuk öğrencisine verilen ders yerle bir oldu. Hepimize şu öğretildi: Anayasa Mahkemesi kararları kesindir ve herkesi bağlar. Şimdi ne oldu? Bu bütün müktesebat yerle bir oldu. Buradan ilan ediyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, Türkiye’ye demokrasiyi, hukuku getiren bir partinin grubu olarak biz yapılan bu yargı darbesinin karşısındayız, karşısında olmaya da devam edeceğiz...”
-Türkiye'ye Demokrasiyi, Hukuku Getiren Parti Olarak Bu Yargı Darbesinin Karşısındayız!
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kamuoyunda büyük tepki toplayan kararına ilişkin TBMM Genel Kurulu’nda açıklama yapan CHP Adıyaman Milletvekili Av. Abdurrahman Tutdere, “Bu kararla meclise ayar verilmeye çalışılıyor. Bu hâkimlerin asli görevi milletin iradesiyle bu Meclisten çıkan kanunları uygulamak değil mi? Bu Anayasa'ya uymak değil mi? Peki, bu yargıçlar kimden cesaret alıyorlar, ülkemizin hukuk geçmişine böyle kara lekeler düşürüyorlar?” dedi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi eliyle yargıda büyük bir deprem yaşandığını söyleyen Tutdere, “ Yargıtay 3. Ceza Dairesi eliyle yargıda büyük bir deprem yaşandı ve bu depremin sonrasında adalet öldü, demokrasi öldü, Anayasa çiğnendi. Anayasa Mahkemesi bir karar verdi ve bu karar 27 Ekim 2023 günü Resmî Gazete'de yayımlandı. Mevcut Anayasamıza göre, hepimizin bu kürsüye gelip üzerinde yemin ettiğimiz Anayasa'nın 153'üncü maddesine göre Anayasa Mahkemesinin bu kararı 'Yasama, yürütme ve yargıyı bağlar' diyor; açık ve net, amir hüküm. Peki, bu düzenlemeye rağmen 3. Ceza Dairesi ne diyor? Diyor ki: 'Ben bu kararı tanımıyorum, ben Anayasa'yı tanımıyorum, ben Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesini tanımıyorum' böyle bir şey olabilir mi? Bir hukuk devletinde böyle bir rezalet olabilir mi? Daha da ileri gidiyor, ne diyor: 'Anayasa Mahkemesinin kararının hukuki bir değeri yoktur, geçerlilik izafi edilemez.' diyor. Peki soruyorum ben size: Ey 3. Ceza Dairesinin üyeleri, eğer bu bir karar değilse bu nedir? Anayasa Mahkemesi üyelerinin Can Atalay'a yazdığı mektup mudur? Böyle bir şey olamaz...” ifadelerini kullandı.
“Meclise Rota Çizilmeye, Ayar Verilmeye Çalışılıyor...”
İktidarı fabrika ayarlarına dönmeye davet eden Tutdere iktidar sıralarına seslenerek, “Siz değil miydiniz “Türkiye'yi insan haklarında, demokraside ileriye taşıyacağız” diyenler? Siz bugün çıkıp demiyor musunuz "Türkiye Yüzyılı'nı yaşatacağız." diye? Peki, siz niye bu karara karşı dünden beri bir ses çıkarmıyorsunuz? Bir de Cumhurbaşkanı Yardımcısı çıkıp bu kararı olumlu bulduğunu, desteklediğini söylüyor. Ne olacak şimdi? Bu kararda Meclise rota çizilmeye çalışılıyor, ayar verilmeye çalışılıyor. Millî egemenliğin yegâne adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi değil mi? Bu hâkimlerin asli görevi milletin iradesiyle bu Meclisten çıkan kanunları uygulamak değil mi? Bu Anayasa'ya uymak değil mi? Peki, bu yargıçlar kimden cesaret alıyorlar da ülkemizin hukuk geçmişine böyle kara lekeler düşürüyorlar?” dedi.
“Bu Yargı Darbesinin Karşısındayız...”
Kararın karşısında olduklarının altını çizen Tutdere, “Bir günde Türkiye'de hukuk fakültelerinin özellikle Anayasa hukuku kürsülerinde binlerce hukuk öğrencisine verilen ders yerle bir oldu. Hepimize şu öğretildi: Anayasa Mahkemesi kararları kesindir ve herkesi bağlar. Şimdi ne oldu? Bu bütün müktesebat yerle bir oldu. Buradan ilan ediyoruz, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak, Türkiye'ye demokrasiyi, hukuku getiren bir partinin grubu olarak biz yapılan bu yargı darbesinin karşısındayız, karşısında olmaya da devam edeceğiz...” şeklinde konuştu.