Festivalde doyasıya eğlenmek ve dans etmek isteyen katılımcılar da 11 ülkeden gelen ve 300 sanatçıdan oluşan çeşitli Halk Dansları Topluluklarının da gösterilerinin tadını çıkarttı.
-TARSUS’UN EN RENKLİ FESTİVALİ İKİNCİ GÜNDE DE BİRBİRİNDEN RENKLİ ETKİNLİKLERLE DEVAM ETTİ...
Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve Tarsus’u festival kentine çeviren ‘2. Uluslararası Tarsus Festivali’ tüm coşkusuyla sürüyor.
İlk güne damga vuran festival, ikinci günde de de kentin dört bir yanına yayılarak devam ediyor. Gün boyu süren söyleşi, workshoplara katılan katılıcımlar, usta yazar, sanatçı ve şeflerle buluştu. Festivalde doyasıya eğlenmek ve dans etmek isteyen katılımcılar da 11 ülkeden gelen ve 300 sanatçıdan oluşan çeşitli Halk Dansları Topluluklarının da gösterilerinin tadını çıkarttı.
Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve Tarsus’u festival kentine çeviren ‘2. Uluslararası Tarsus Festivali’ tüm coşkusuyla sürüyor.
İlk güne damga vuran festival, ikinci günde de de kentin dört bir yanına yayılarak devam ediyor. Gün boyu süren söyleşi, workshoplara katılan katılıcımlar, usta yazar, sanatçı ve şeflerle buluştu. Festivalde doyasıya eğlenmek ve dans etmek isteyen katılımcılar da 11 ülkeden gelen ve 300 sanatçıdan oluşan çeşitli Halk Dansları Topluluklarının da gösterilerinin tadını çıkarttı.
Festivalde ayrıca, gün boyu yamaç paraşütü etkinliği de gerçekleştirildi.
Festival kapsamında düzenlenen bisiklet ve otobüs turları da katılımcıları şehir keşfine çıkarttı. Festivalde stant açan üreticiler de ürünlerini alıcılarla buluşturarak Büyükşehir sayesinde gelir elde etme imkanı yakaladı.
TADEKA Binası’nda Barış İnce tarafından gerçekleştirilen ‘Edebiyat Atölyesi’ne vatandaşlar yoğun katılım sağladı. Misak-ı Milli Binası’nda ise Fırat Neziroğlu’nun düzenlediği ‘Şahmeran Dokuma Atölyesi’ne vatandaşlar büyük bir ilgiyle katıldı.
Sosyal Medya Fenomeni Tepe, festivalde kadınlarla kısır yaptı St. Paul Meydanı’nda Kısır Yapımı Atölyesi düzenleyen Sosyal Medya Fenomeni Önder Tepe, Mersinli kadın üreticilerin ürünleriyle kısır yapımı gerçekleştirdi.
Atölyeye katılan Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer de kısır yapımına yardım etti. Kısır yaparken bol bol sohbet de eden Meral Seçer, Mersinden Kadın Kooperatifi ürünleri hakkında bilgi vererek, kentin yerel ürünlerine özgü üretim yaptıklarını ve kentteki üretici kadınlarla iş birliği içerisinde olduklarını kaydetti.
Atölyenin ardından Önder Tepe, Meral Seçer ve Tarsuslu kadınlar 9 bin yıllık Tarsus sokaklarında dolaşıp tarihi yapıları keşfe çıktılar. Kubatpaşa Meydanı’nda yer alan Slowfood Yeryüzü Pazarı’nı da gezen Meral Seçer, Tarsus’a özgü yöresel lezzetlerin ve organik ürünlerin olduğu stantları inceleyip, üretici kadınlarla sohbet etti.
Tepe: “Uluslararası Tarsus Festivali bize birçok şey kazandırdı...”
Workshop sonrası değerlendirmelerde bulunan Önder Tepe, “Şahmeran Yılı ve Uluslararası Tarsus Festivali bize birçok şey kazandırdı. Geleneklerimizi ne derece korumamız gerektiğini öğretti. Ben de kısır yapmayı çok seviyorum. Böyle haftalık videolar atıyordum hep sosyal medyada, burada takipçilerinin gelip aynı zamanda tanımayan insanların da sevgisini kazanmak benim için ekstra bir mutluluk verici bir şeydi...”dedi.
Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı meral Seçer ile birlikte olmaktan da mutluluk duyduğunu belirten Tepe “İyi ki burada oldum. Çok keyifli, her şey çok güzel” ifadelerini kullandı. Meral Seçer: “Festival her yerde güzel geçiyor...”
Workshopta, Önder Tepe ile birlikte kısır yapımına katılan Meral Seçer, “İkinci Tarsus Festivali kapsamında bugün Dizaynoloji hesabına sahip Önder Tepe ile kısır yaptık. Burada Mersinden Kadın Kooperatifi’nin yöresel ürünleri kullanıldı. Kooperatifimizin bölgemizdeki anlam ve önemini insanlarımıza, anlattık. Bu lezzetleri onların da tatmasına vesile olduk. Güzel bir program oldu. İnsanların ilgisi çoktu. Bu da bizi çok memnun etti. Festival, böyle her yerde güzel geçiyor...” dedi.
Kubatpaşa Meydanı’nda Koyuncu Tarsus lahmacunu ve pidesini yorumladı Kubatpaşa Meydanı’nda gerçekleştirilen workshopta; Şef Uğur Koyuncu, Tarsus lahmacunu ve pidesini ata tohumları ile yoğurduğu hamurdan yaptı. Yaptığı lahmacunları katılımcılara tattıran Koyuncu, merak edenlerle yapım teknikleri ve pişirdikleri fırının özellikleri üzerine sohbet etti. Kubatpaşa Meydanı’nda kurulan Tarsus Slow Food Yeryüzü Pazarı’nda kurulan stantlarda Mersin’e ve Tarsus’a özgü lezzetler yer aldı. Stantlarda; kurutulmuş meyveler, bakliyatlar, ev yapımı reçeller, organik ürünler, Tarsus’a özgü kömbe, mamül, karakuş tatlısı, humus gibi yöresel lezzetlerin yanı sıra ahşap ürünler, organik arı ürünleri, lavantadan yapılan esans ve yağlar vatandaşların beğenisine sunuldu. Tarsuslu Masterchef Yarışmacısı Batuhan Bayır humusa kendi yorumunu kattı Tarsuslu Masterchef Yarışmacısı Batuhan Bayır, Tarsus’un yöresel lezzetlerinden olan humusa kendi yorumunu kattı. Workshopa katılan tüm vatandaşlara yaptığı özel soslu humusu deneten Bayır, Tarsuslulardan tam not aldı.
Memleketi Tarsus’a gelmenin ve ağırlanmanın çok gurur verici olduğunu belirten Bayır, “Hala yarışıyorum bir Tarsuslu olarak. Bu yüzden Mersin ve Tarsus’un desteğini bekliyorum. Çünkü orada ben halkımı, Mersin’i ve Tarsus’u temsil ediyorum. O yüzden arkamda olsunlar zafere doğru gidelim...” diye konuştu.
Koyuncu: “Bu festivaller büyüyerek devam etmeli..."
Şef Uğur Koyuncu, workshopta yaptıklarını anlatarak, “Bugün Tarsus’un yerel lahmacun içini, kıymalı ve peynirli pide börek içiyle; Slow Food ürünleri olan, bu bölgede yetişen atalık ve yadigar tohumlar dediğimiz karakılçıklar, sarı buğdaylar gibi ürünler ve sadece ekşi maya kullanarak bir hamur hazırladık. Onlarla Tarsus pidesi ve lahmacununu yorumladık...” dedi.
Festivallerin tanıtım için önemine de değinen Koyuncu, “Bu festivaller büyüyerek devam etmeli. Bunlar halkın birbiriyle kaynaştığı, etkileşim içinde olduğu, çok eskilerden kaybettiğimiz o mahalle kültürlerinin yeniden canlandığı etkinlikler. Dolayısıyla artarak çoğalmasını, sürekliliğini kaybetmeden devam etmesini temenni ediyorum...” ifadelerini kullandı.
Ay: “Bir üretici olarak şehrimizin tanıtılması benim için çok önemli...”
Kubatpaşa Meydanı’nda Slow Food Yeryüzü Pazarı’nda tezgah açan ve Karakuş Tatlısı dalında birincilik ödülü olan Müjgan Ay, “Çok güzel geçiyor. Geçen sene de katıldım, sürekli katılıyorum. Bir üretici olarak şehrimizin tanıtılması benim için çok önemli. Gastronomi dalında yerel ürünlerimizi tanıtma fırsatımız oluyor. Şehrimize özgü tatlımızı tanıtıyoruz. Çok memnun oluyoruz...” diye belirtti.
Emre: “Hem motive oluyoruz hem emeğimiz kazanca dönüşüyor...”
Atık ağaçlardan yaptığı ahşap ürünlerin satışını yapan Ganime Emre, festivali değerlendirerek, “Çok güzel geçiyor bizim için. İnsanlara el emeğinin, buradaki doğal ürünlerin nasıl olduğunu anlatıyoruz. Gayet güzel bir samimiyet de kuruyoruz. Ayrıca insanlar burada beğendiği ürünleri alabiliyorlar. Geçen yıl da festivale katılmıştım. Buradaki insanların hepsi üretim yaptıkları için hem kendileri motive oluyorlar, hem de el emeklerini kazanca dönüştürdükleri bir ortam oluyor...” diye belirtti.
Yazarlar, ‘Çağdaş Sanat, Kültür, Çağdaş Hayat, Toplum ve Türkiye’ panelinde buluştu Festival kapsamında, Çukurova Sanayi İşletmeleri T.A.Ş. Fabrikası Eski Çırçır Deposu’nda da Sırma Zaimoğlu’nun Moderatörlüğü’nde ‘Çağdaş Sanat, Kültür, Çağdaş Hayat, Toplum ve Türkiye’ konulu panel düzenlendi. Tarihi dokularla bezenmiş depoda düzenlenen panelde; Ekrem Kahraman, Prof. Emre Zeytinoğlu, Kültiğin Kaan Akbulut ve Övünç Demiray konuşmacı oldu. Panel sonrası değerlendirmelerde bulunan Yazar Ekrem Kahraman, Mersin ve Tarsus’ta birçok kültürel ve sanatsal etkinlikler gerçekleştirmek istediklerini belirterek, “Belki önümüzdeki on yıl içerisinde uluslararası küratör, sanatçı, tarihçi ya da yazar buraya çevirmenlerle gelip konuşmalar yapacak, paneller yapılacak. Biz bunların hayalini yapıyoruz. Belediyelerimiz de dâhil olacak. Sağ olsun Vahap Bey bu tür etkinlikleri daha başından beri hep destekledi. Bu bölgeyi gelecekte şu anda gördüğünüzden çok daha farklı yerde görmek için hep birlikte çalışacağız, yapacağız diyoruz. Söz veriyorum” dedi. Tarsus’un Büyükşehir tarafından sanata ve kültüre boğulduğunu söyleyen Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi ve Çukurova Çağdaş Sanat Kültür Eğitim Vakfı kurucu üyesi Orçun Çadır, Eski Çırçır Deposu’nda yapılan panelin çok keyifli geçtiğini kaydetti. Çadır, “Tarsus’ta güzel şeyler oluyor, Tarsus büyüyor. Bu anlamda Mersin Büyükşehir Belediyesi de ciddi katkılar yapıyor, bütün organizasyonlara. Gelecek vadeden adımlar atılıyor, uzun soluklu olacağı kanaatindeyim” diye konuştu. Töre Sivrioğlu’nun ‘Akdeniz Kültürü ve Tarihinin Önemi, Mitolojiden Tarihe Akdeniz, Kleopatra’dan Levant’a Doğu Akdeniz’in Öyküsü’ konulu söyleşisine katılan vatandaşlar ise, tarih ve mitolojiye olan hayranlıklarını gizleyemedi. 7’den 70’e herkes Tarsus’ta eğlenceye doydu Kültür Park’taki düzenlenen birbirinden renkli etkinlikler de hem aileleri hem çocukları mutlu etti. Etkinliklere katılan vatandaşlardan Ebru Şimşek, festival kapsamında stant da kurduğunu ve gelir elde ettiğini belirterek, “Çocuklarımı gezdirmeye getirdim bugün. Eğleniyorlar, çok memnun ve mutluyuz. 2 senedir stant kuruyorum ben, harika geçiyor. Hem gelir kaynağı elde ediyoruz hem çocuklarımız eğleniyor. Ben takı ve toka satıyorum. İhtiyacımı karşılayacak ve çocuklarıma yetecek kadar gelir elde ediyorum. Etrafımızdaki insanlarla da sohbet içerisinde oluyoruz. Eğlenceli geçiyor. Festival için Vahap Seçer’e çok teşekkür ederiz...” dedi.
Kadriye Avcı ise festivalin çok güzel geçtiğini söyleyerek, “Çocuklar eğleniyor, biz eğleniyoruz. Tarsus ve Mersin’le ilgilendiği için başkanımızdan çok memnunuz. Hem çocuklar eğleniyor hem insanlar çocuklarla vakit geçirebiliyor...”diye konuştu. 6 yaşındaki Ulus Carus ise festivalde doyasıya eğlendiğini ifade ederek, “Bugün şişme balon gördüm. Sonra annemle gezdik, müzeye gittik, yemek yedik. Çok eğlendim, oyun oynadık, çubuklarla şekiller yaptık dedi. Umut Erdemir de, “Bugün ilk defa geldim yüzümü boyadım, sonra oyunlar oynadık, eğlendik...” diyerek bu tür etkinlikleri yaptığı için Vahap Seçer’i çok sevdiğini dile getirdi. Festival için ailesiyle birlikte Mersin Yenişehir’den gelen Yasemin Ayrık ise “Mersin’de birçok ekinlik yapılıyor. Burayı da deneyelim istedik. Çok güzel geçiyor” derken eşi Koray Ayrık, festivalleri çok beğendiğini söyleyerek, “Çok güzel. Biz de elimizden geldiği kadar çocukla katılmaya çalışıyoruz. Çok iyi zaten Mersin’den de belli oluyor. Sahildeki yerler olsun diğer yerler olsun gayet güzel ve memnunuz” ifadelerini kullandı. Çocuklarıyla beraber festivale gelen Ahmet Hasırcı, “Geçen yılda katılmıştım ama bu yıl daha kapsamlı olmuş. İki çocuğum olduğu için çocuklar için olan kısımlar benim daha çok ilgimi çekti. Şef Mehmet Yalçınkaya ve Somer Sivrioğlu’nun olduğu programa da katıldım. Çok keyifliydi” dedi. İnsanların bir araya gelmesinin heyecan verici olduğunu belirten Hasırcı, “Tarsus’un böyle bir şeye ihtiyacı vardı, Büyükşehir Başkanımız böyle bir festivali kentimize getirdi ve çok iyi oldu” sözlerine yer verdi. İzmir’den Tarsus’a geldiğini kaydeden Evrim Dökmen, “Uluslararası Tarsus Festivaline denk geldik. Güzel bir Anadolu şehrinde keyifli bir zaman geçirmiş olduk. Hava muhalefeti olmasa daha güzel olurdu ama yine de her şey harika, umarım devamı gelir. Festival sayesinde ekonomi canlandı, döviz getirmese de esnaf bir nebze rahatlamıştır...” ifadelerine yer verdi.