1990’lı yıların sonuna doğru belirginleşen müdahaleler ekseninde ilk olarak kent merkezine büyük Alışveriş Merkezlerinin önü açıldı, takiben Emniyet Müdürlüğü, Adliye ve Valilik merkezden taşınarak birbirinden uzak semtlere konumlandırıldı. Yeni yapılanma daha önce ilgili birimlere rahatlıkla ulaşan vatandaşa maddi ve zaman kaybı külfeti olarak yansırken, merkezdeki esnafın iş hacmi de düştü.
Valilik, belediye, adliye, emniyet gibi idari birimler vatandaşın zorunlu uğrak noktalarıdır. Kentler kurulurken ilgili birimlerin çevresinde planlanarak şekillenir. Hedef vatandaşın kolaylıkla ulaşabilmesini sağlamaktır.
Uzun erimli planlamadan yoksun hacmi büyüyen Mersin, teknik çevrelerin deyimiyle iç dinamikler devre dışı bırakılarak dış müdahalelerle şekillenmeye yöneltildi.
1990’lı yıların sonuna doğru belirginleşen müdahaleler ekseninde ilk olarak kent merkezine büyük Alışveriş Merkezlerinin önü açıldı, takiben Emniyet Müdürlüğü, Adliye ve Valilik merkezden taşınarak birbirinden uzak semtlere konumlandırıldı. Yeni yapılanma daha önce ilgili birimlere rahatlıkla ulaşan vatandaşa maddi ve zaman kaybı külfeti olarak yansırken, merkezdeki esnafın iş hacmi de düştü.
“Tarihe Gülümseyen Mersin Projesi” vardı ya, kent merkezini cazibe merkezine dönüştürmeyi hedefliyordu.
2011 yılında dönemin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun heyecanla açıkladığı proje kapsamında, teknik çevrelerin kent meydanı olarak düzenlenmesini önerdikleri Kurtuluş Alanı’ndan başlayarak İstiklal Caddesi Güneyi, Sakarya Caddesi arasında kalan bölge öncelikli olarak yeniden planlanıp hazırlıkları yürütülen 2013 yılında düzenlenecek Akdeniz Oyunları’na yetiştirilecek, gelen sporcu ve misafirler ilgili bölgede eski yapılarda düzenlenen butik otellerde misafir edilecekti.
Valilik Makamı da tarihi binaya taşınacaktı.
Proje kapsamında Akdeniz Belediyesi tarafından çevre plancısı Orhan Beker’e hazırlatılan çalışmada, yukarıda değinildiği gibi İstasyon- Kültür Merkezi arası, İstiklal Caddesi güneyini kapsayan alanda, aralarında Valilik Binasının bir bölümü, Alanya İş Merkezi, Ulu çarşı, Özel İdare İş Merkezi ve Kırmızı Lacivert İşhanı gibi kimliksiz yapıların yıkılması öngörülüyordu.
Vali Hasan Basri Güzeloğlu’nun gitmesine paralel Büyükşehir Belediye Başkanlığına Burhanettin Kocamaz gelip el değiştirmesiyle, Akdeniz Belediyesi ‘den projeyi devralan Büyükşehir Belediyesi, yıkılması gündemde olan Özel İdare İş Merkezi ve Kırmızı Lacivert İşhanının bakımı yaptırılarak çeşitli birimlerinin kullanımına tahsis ederken, yine yıkılması düşünülen valilik binasında da Akdeniz Kaymakamlığı yerleştirildi.
Ve tarihi Mersin, ekonomik ve sosyal yönden çöküntü bölgesine dönüştü!
Teknik çevreler, “Tarihe Gülümseyen Mersin Projesi” rafa kaldırılınca ilgililere eleştiri yönelterek, “ Mersin, belediyelerin paylaşımdan uzak tutumları nedeniyle planlama konusunda büyük talihsizlik yaşıyor. Güncel örnek dönemin valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun girişimiyle başlatılan ‘Tarihe Gülümseyen Mersin Projesi’, kamuoyunda beklentiye yol açan proje, eksikliklerine karşın mimarlar, mühendisler ve şehir plancılarınca da desteklenmişti. Maalesef tüm çalışmalar boşa gitti. Uygulamak üzere projeyi Akdeniz Belediyesi’nden devralan Büyükşehir yıkılması gündemde olan Özel İdare İş Merkezi ve Kırmızı Lacivert İşhanının bakımını yaptırılarak çeşitli birimlerinin kullanımına tahsis etti; yine yıkılması planlanan valilik binasında da Akdeniz Kaymakamlığı yerleştirildi. Özetle, kamuoyu 2011 yılı sonundan beri boş yere oyalanmıştır. Harcanan kaynak ve zaman da savurganlığa dönüşmüştür. Zaten kent planlarının delinip yamalı bohçaya dönmesine kamu kuruluşları öncülük ediyor. “ görüşlerini dile getirmişlerdi.
Sonuç olarak gelinen noktada, vatandaş önceleri tek ulaşım aracıyla ilgili resmi kurumlara ulaşmaktan yoksun kalırken, merkez Mersin’de taşınmazların değer kaybına paralel esnafın iş hacmi de büyük ölçüde düşmüştür.
Avunulacak tek nokta, Mersin Büyükşehir Belediyesi hizmet binasının merkezde kalmasıdır.