Ulu Önder Mustafa Atatürk,”Sanattan yoksun toplumun hayat damarları kopmuş demektir…” der. O güzel insanlar sıkıntılı süreçler geçirmelerine karşın hak etmedikleri sözde değerlere el uzatamadılar… Mersinmozaik.com yayın olarak, Kaya Bey’in yanı sıra Tezer ve Rafet ağabeylerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz…
Bugün Müftü Deresi civarından geçerken oldubittiye getirilerek yıkılan, bir anlamda kentin belleği silinerek Tevfik Sırrı Gür Stadı’nın yerine kurtulan kimsenin gitmediği Millet Bahçesi önüne kurulan köprüden geçip Askerlik Şubesi‘ni takiben mahalde arasına daldım, gen kuşaklar bilmez Yosun Pastanesi, TRT Sokağı’ndan geçerken belediyede birlikte çalıştığımız Tezer Alap belleğime takıldı. Sonra sokak boyu ilerledim, Şahmeran resimleriyle bilinen Cumhuriyetin güzel ve yiğit yurttaşı heykeltıraş Rafet Van’ın atölyesinin önünden geçtim. Ne Tezer Alap’a, ne de Rafet Van’a öldü diyemiyorum. Çünkü kişiler anıldıkça yaşarlar.
Tezer Alap, 1960’lı yıllarda Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yapan Muzaffer Alap’ın oğluydu, Kaya Mutlu birçok yetkin bürokrat gibi Tezer Bey’i de Mersin’e getirerek deneyimlerinden yararlanarak kente hizmet olanaklarını artırmış.
Tezer Bey, hem Belediye Özel Kalem Müdürlüğü, hem de Nikah Memurluğu’nu yaparak çok sayıda gencin nikahını kıyımıştı.
Gelelim Rafet Van’a uzun yıllar yine defteri dürülen Kara yollarında yurda hizmet etmiş, emekli olduktan sonra atık maddelerden heykelleler yapmış, kendince özgün yaratıcılığıyla Tarsus Efsanesi Şahmeran resimlerini tuvale aktarmıştı…
Ulu Önder Mustafa Atatürk,”Sanattan yoksun toplumun hayat damarları kopmuş demektir…” der.
O güzel insanlar sıkıntılı süreçler geçirmelerine karşın hak etmedikleri sözde değerlere el uzatamadılar…
Mersinmozaik.com yayın olarak, Kaya Bey’in yanı sıra Tezer ve Rafet ağabeylerimizin önünde saygıyla eğiliyoruz…