Bir zamanlar kent ticaretinin nabzının attığı yer olarak bilinen Azakhan’ın tekrar Mersin’e kazandırılması, kentle özdeş Tarihi Uray Caddesi, Balık Pazarı, İstasyon ve çevresinin içine düştüğü ekonomik çöküntüden kurtulmasını da beraberinde getirecektir.
Bütüncül planlamdan uzak, estetikten yoksun beton yığınlarına bezenen Mersin'in çöküntü bölgesine dönüşen tarihi merkezindeki taşınmaz kültür varlığı kapsamındaki yapılar yok olmaya terk edilirken, bir şekilde yakılıp yıkılan Azakhan yerini işgal eden inşaat kalıntısı, geçmişte Akdeniz'in İncisi olarak anılan kente yakışmıyor...
Mahir Sümen’in Hakimiyet Gazetesi, Kentin tanınmış simalarının bürosu o güzelim yapıda olup adeta kentin nabzının attığı yerdi Azakhan...
Artık orta yaş kuşağının bile son şeklini anımsayamayacağı Mersin’in en az bir asırdan fazlasına damgasını vuran Azakhan’ın yerinde birkaç beton yığını direk, göz tırmalıyor.
Kentin geçmişini bilen Avukat Şinası Develi’nin anlatımına göre ne zaman inşa edildiği bilinmeyen Azakhan, 1980’li yıların ortalarına kadar çeşitli dalda birçok ticari müessese, gazete, avukatlık bürosu ve dernek gibi birimleri çatısı altında barındırırken, dönemin belediyelerinin duyarsızlığının yanı sıra kişilerin kabaran rant güdülerine kurbanı gitti!
Şimdilerde eski fotoğraf kareleri ve ressamların fırçala darbeleriyle betimlenen kesitlerde görebildiğimiz tarihi yapının yok olma serüveni, 1985 yılında mülkiyetin el değişmesiyle başlar!
Anıtlar Yüksek Kurulu’nun koruma kararlarına karşın, süreç içerisinde tüm sit yapılarının uğradığı parça parça bilinçli tahribatların ardından 1988 yılı kışında yağan şiddetli yağmurlara dayanamayarak yıkıldı!
Halen yerinde devasa çirkin beton kütlesinin sırıttığı Azakhan’ı geçmişteki kimliğine birebir kavuşturmak mümkün olmasa da, en azından yaklaşık mimarisine uygun olarak inşa edilmesi sağlanarak, kent kültürüne karşı işlenen suç biraz olsun telafi edilmelidir!
Dönemin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu’nun başlattığı Tarihe Gülümseyen Mersin Projesi kapsamında Azak Han’ın aslına uygun olarak yeniden inşa edileceği gündeme gelse de, Şehir Plancısı Orhan Beker’in özverili çalışmaları sonunda şekillenen projenin rafa kaldırılmasıyla birlikte Azakhan tekrar unutuldu!
Vali Güzeloğlu’nun tayini ve Büyükşehir Belediye Başkanlığındaki yönetim değişikliğine paralel ilgili projeye yapılan onca harcama ve emek boşa gitti!
Bir zamanlar kent ticaretinin nabzının attığı yer olarak bilinen Azakhan’ın tekrar Mersin’e kazandırılması, kentle özdeş tarihi Uray Caddesi, Balık Pazarı, İstasyon ve çevresinin içine düştüğü ekonomik çöküntüden kurtulmasını da beraberinde getirecektir.
Hani,”Başlamak bitirmenin yarısıdır!”derler ya, Azakhan’a aslına uygun şekilde yeniden inşası için ne zaman harekete geçilecek?
Sevgili Mersinliler, Azakhan tekrar kazandırılmalıdır...