Türkiye’nin NATO üyesi olası geniş çaplı bir savaşta ülkenin zor durumda kalacağına dikkat çeken Nükleer Karşıtı Platform, Akkuyunun enerji santrali olmaktan öte sıkıntı unsuru olduğunu vurguladı.
Kamuoyunun sesine kulak tıkayarak Akkuyu Nükleer Santrali’ne geçit verilmesi Türkiye için soruna dönüşecek gibi.
Ukranya-Rusya arasında yıllardır devam eden krizin sıcak çatmaya dönüşmesi bölgede daha büyük çatışmalara yol açacağı riski taşıyor. Türkiye’nin
Türkiye’nin NATO üyesi olası geniş çaplı bir savaşta ülkenin zor durumda kalacağına dikkat çeken Nükleer Karşıtı Platform, Akkuyunun enerji santrali olmaktan öte sıkıntı unsuru olduğunu vurguladı.
Bölgede Nükleer Felaket yaşanma riskinin her zaman mevcut olduğunu ifade eden Nükleer karşıtı Platform yaptığı açıklamada özetle,“Coğrafyamız ne yazık ki artık savaşın savaşın tam ortasında kalmış durumdadır. Savaş tek başına bile bir halk sağlığı sorunu iken bir de bu duruma eklenen nükleer tehdit coğrafyamızı yok olmanın eşiğine getirdiği açıkça görülmektedir. Nükleer silah kullanmaktan çekinmeyeceğini açıkça belirten Rusya, burada hemen yanı başımızda Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatına devam ediyor.
Çernobil’in izlerinin silinmediği ve telafisi mümkün olmayan sonuçlarına on binlerce yıl maruz kalmaya devam edecek olan savaşın diğer tarafı olan Ukrayna ise çalıştırmaya devam ettiği diğer nükleer reaktörlerle yeni Çernobillere açık durumdadır. Nükleer silahların hiç kullanılmayacağını varsaysak bile sahip olduğu nükleer reaktörler ve Çernobil halk sağlığını ve coğrafyamızı tehdit etmeye devam etmektedir.
Balkanlar üzerinden ülkemize gelmesine alıştığımız soğuk hava dalgaları artık beraberinde radyoaktif bulutlarla birlikte geldiğinde insan ve çevre sağlığı üzerinde yapacağı etkileri yazmak bile istemiyoruz. Yaşanacak denklemi kısaca belirtmek gerekirse Çernobil’in ve nükleer reaktörler yer aldığı bir ülkede savaş radyoaktif felaketlerin yaşanması demektir
Yaşanan tüm bu olumsuzlukların ışığında kendi topraklarımız üzerinde Rusya devletine ait Rosatom tarafından Akkuyu’da inşaatı devam eden nükleer güç santrali yap-sahip ol-işlet modeliyle nükleerde Rusya’ya bağımlılık ve de teslimiyet demek. Getireceği tüm riskler bir tarafa bırakıldığında bile tek başına nükleer güç santrali ile Rusya’ya teslim olunan bu model ülkemiz için yeterince açık bir tehdittir. Rusya ve Ukrayna arasında başlayan savaş, Nato ülkeleri ve Rusya’yı karşı karşıya getirmiştir. Akkuyu her zaman dikkat çektiğimiz gibi sadece bir enerji santrali olmaktan öte Türkiye Cumhuriyeti için bir milli güvenlik günümüzün moda söylemiyle belirtmek gerekirse tam anlamıyla bir “BEKA” sorunudur. Bir NATO üyesi olan Türkiye, savaşa girmek üzere olduğu bir ülkeye kendi toprakları içinde nükleer yakıt bulunduran bir enerji santrali inşa ettirmektedir. Bu gerçeği bir beka sorunu olarak görmek için daha nelerin yaşanması gerekmektedir?
Bizler Mersin Nükleer Karşıtı Platform olarak çağrılarımızı bir kez daha yeniliyoruz. Gelin nükleer sevdasından vazgeçin. İnsan, çevre ve bir milli güvenlik meselesi olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatını hemen şimdi durdurun. Yüksek sesle bir kez daha haykırıyoruz. Savaşa Hayır… Nükleere Hayır…”görüşleri dile getirdi.