Doğanın gücü… |
|
|
Tarih: 27 Nisan 2022 Çarşamba 09:38 |
Zeytinliklerin korunması, derelerin kurutulması, doğal dokunun bozulmasının engellenmesi adına canhıraş feryatlara kulak tıkanırken, suyun başını tutanlar bir avuç azınlığın dünyalıklarını çoğaltmasına destek veriyorlar. |
Çevreyi bozup özünden uzaklaştıran olayların kamuoyuna yansımadığı gün geçmiyor. Maden, taşocağı, HES ve yerleşim birimi inşa etme odaklı girişimlerle dağların bağrı yarılıyor, verimli çam, zeytin, narenciye vb. ağaçlar kesiliyor, dereler kurutuluyor… Günübirlik çıkarlar uğruna doğanın tahrip edilmesi sonucu çevrede açılan yaralar bölgeye sakinlerinin yaşamını güçleştirirken yaratılan rant hakkaniyet ölçülerinde paylaşılmıyor. Zeytinliklerin korunması, derelerin kurutulması, doğal dokunun bozulmasının engellenmesi adına canhıraş feryatlara kulak tıkanırken, suyun başını tutanlar bir avuç azınlığın dünyalıklarını çoğaltmasına destek veriyorlar. Tahrip edilen doğanın deprem, heyelan, sel, tusunami gibi yıkımlarla isyanında acıyı, çevreyi korumak adına mücadele edenlerle mazlumlar çekiyor. Doğa öylesine güçlü ki, intikamını bir şekilde aldığı gibi, kendi haline bırakılması durumunda kısa sürede yaralarını sarıp oylumlanır… Güncel örnek, gerektiği ölçüde önemsenip değerlendirilmeyen Müftü Deresi’ne dikkatlice bakarsanız doğanın gücü ve doğurganlığı görürsünüz. Dere boyundaki ağaçları kimse dikmemiştir. Toroıslar’dan kopup denize ulaşan kar ve yağmur sularının sürükleyip getirdiği dallar, tohumlar dere kenarında tutundukları yerlerde kök salarak, insanın kıyıcılığına inat,”Bizi yenemezsinin…” diye haykırıyorlar. Müftü Deresi kıyısındaki kendiliğinden oluşan yeşil doku, düzenleme adı altında betona bezenmeden özü korunarak ıslah edilemez mi? |
|
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM mersinmozaik.com © Copyright 2023-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. URA MEDYA |