Kentin yakın tarihiyle özdeş, toplumun büyük çoğunluğunun çeşitli anılarının bulunduğu Atatürk Parkı’na yönelik tehdit gerektiği ölçüde dikkate alınmıyor.

Aralarında Mersin Çevre Platformu’nun bulunduğu sivil toplu örgütleri, bazı siyasi partiler ve sınırlı sayıdaki çevreye duyarlı vatandaşların dışındaki kesimler, yaklaşmakta olan tehlikeyi adeta görmezden geliyor.

Başta kentin koruyup kollayıcısı konumundaki belediyeler olmak üzere odalar, kurum ve kuruluşlar gelişmeleri dışarıdan gözlemekle yetiniyorlar.

Mersin Çevre Platformu ve bileşenlerin direnişiyle uzayan süreç kamuoyu desteği artmaz ise ne acıdır ki kentin aleyhine sonlanacak.

Bu gerçekten yola çıkan Mersin Çevre Platformu ve bileşenleri, toplumun dikkatini çekerek kamuoyu oluşturmak adına bugün Özgür Çocuk Parkı’nda sesleri yükselmekle kalmayıp imza kampanyası başlattılar.

Atatürk Parkı’nın rantçıların isteği doğrultusunda değişeme uğraması durumunda tün bölgede kaos ortamının egemen olacağı savunuluyor.

Atatürk Parkı’nın ranta kurban edilmesine izin vermeyeceklerinin sürekli altını çizen Mersin Çevre Platformu Başkanı Sabahat Aslan, “Demokratik mücadeleyi güçlendirmezsek Atatürk Parkını kaybedeceğiz...”diyor.

Toparlayacak olursak, tüm toplum kesimlerinin soluklandığı ortamların tahribatını önlemeye çalışan çevreciler yalnız bırakılıyor.