30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan Kurtuluş Savaşı’nın ardından kurduğu ülkede çeşitli saldırılara uğrayıp eserleri yok edilen Mustafa Kemal Atatürk, rakipleri tarafınca da bir deha olarak bilip anılır.

O, baş emperyalist ABD’de ve Çin’de ders kitaplarında yer almaktadır; Teksas’ın güneyinde yer alan “University of  Texas Pan American”  Üniversitesinin İngilizce enstitüsünün “Focus on Grammar” isimli bir dil kitabında, George Washington’a benzetilen Atatürk’ten “Çok  zeki bir asker ve lider, modern Türkiye’nin babası…” olarak bahsediliyor.

İki kişinin karşılıklı konuşmasının aktarıldığı kitapta ayrıca Atatürk için “O gerçekten Türklerin hayatını değiştirdi” ifadeleri yer alıyor. Amerikan üniversitesinde Atatürk’ten bahsedilen konuşma şöyle:

“George Washington bizim ülkemiz için çok şey yaptı. Savaştan sonra da Amerika’nın ilk Başkanı oldu. Ülkemizin babası olarak da anılır. / Aynen Atatürk gibi. Atatürk de büyük bir asker ve liderdi. O modern Türkiye’nin babası. / Türkiye’yi ne zaman yönetmişti? / 1923’ten 1938’e kadar. O Türklerin hayatını gerçekten değiştirdi.”

Emperyalizme karşı ilk ulusal bağımsızlık savaşını vererek zaferle sonuçlandıran Mustafa Kemal Atatürk’ün önünde dostu ve düşmanı şapka çıkarırken, ne yazık ki,  O’nun kurduğu cumhuriyet sayesinde var olan, O’nun yarattığı Türkçeyle kendilerini ifade eden, savundukları düşünceler doğrultusundaki dünyalarını zenginleştiren bazı aymazlar, Büyük Önderi yok saymaya çalışmaktan öte,  daha da ileri giderek hakaret etme küçüklüğüne düşebiliyorlar…

Elin yedi kat yabancısının hakkını teslim ettiği değerin, kıymetinin bilinmemesi için insanın ya deli ya da başka hesapların içinde olması gerekir; bu anlayışın sahipleri hiçbir art niyet taşımıyor olsalar da, yaptıkları en hafif deyimle kadirbilmezliktir.  

Elbette kimseyi Atatürk’ü sevmeye zorlayamayız. Zaten tarihe mal olmuş bir dehanın kimsenin sevme ve saymasına ihtiyacı yoktur. Aslına bakarsanız, Atatürk’e gösterilen saygı ve sevgi bir hakkın tesliminden öte bir şey değildir; hakkı teslim edenler yücelir, etmeyenlerse küçük hesaplarla örülü kendi dünyalarında kaybolurlar.

Evet, emperyalizme karşı başlattığı ulusal kurtuluş savaşıyla mazlum uluslara “Şafağın Işığı” olan Mustafa Kemal, tarihin sayfalarında hak ettiği yeri almıştır. Hakkıyla kazandığı saygınlığı sarsmaya bugüne kadar kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkemiz için yaptıklarının büyüklüğünü, o değerler elimizden bir bir kayarken daha iyi anlıyor; beceriksizliğimizden mi yoksa korkaklığımızdan mı bilmiyorum, ne yazık ki çaresizce seyrediyoruz.

Biz, O’nun yarattığı eserlere sahip çıkamayarak düştüğümüz utanç çukurundan nasıl çıkacağımıza kafa yormalıyız.