CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, Manisa’nın Ahmetli İlçesinde besicilerle bir araya geldi. Besiciler Başevirgen’e yanlış tarım politikaları nedeniyle hayvancılığın her geçen gün daha da kötüye gittiğini ve ülkede yaşanan et ve süt krizinin bu politikalardan kaynaklandığını söyledi.

“Maliyetleri karşılayamıyorsan yapabileceğin tek şey bırakmaktır…”

Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen’in görüştüğü bir besici “Eskiden bu köyde her evde ikişer üçer inek varken, bugün herkes hayvancılıktan vazgeçiyor. Ben de kendi ürettiğim arpa ve saman sayesinde direnmeye çalışıyorum. Sadece kesif yemi dışardan alarak hayvancılık yapmaya çalıştığım halde zarar ediyorum. Geçen sene yemin çuvalı 180-200 lira bandındaydı, şimdi 350 lira civarında. Hayvanını, kaba yemini ve kesif yemini dışardan alarak hayvancılık yapmaya çalışan yetiştiricilerin yaşama şansı mümkün değil. Maliyetleri karşılayamıyorsan yapabileceğin tek şey bırakmaktır...” dedi.

“Devletin belirlediği taban fiyat 8,5 lira, maliyetimiz 10 lira, satış fiyatımız 8 lira…”

Hayvancılığı sevdiği ve bu işi devam ettirmek için yapmaya çalıştığını söyleyen besici, “Sütçülük de yapıyorum. Ürettiğim sütü perakende olarak 12 liraya, toptan ise 8 liraya satıyorum. Devletin belirlediği taban fiyat 8,5 lira. Bizim maliyetimiz 10 lira civarında. Satış fiyatımız ise 8 lira. Hayvan sayımın az olması kooperatif veya birlik gibi oluşumların yetersiz olması ve soğutma tankımızın olmaması nedeniyle sütümü uygun şartlarda muhafaza edemiyorum ve 8,5 liranın altında bir fiyata satabiliyorum. Kaldı ki 10 liraya satsak bile kardayız diyemiyorum…” diye konuştu.

“Bir kilo peynir 150 lira, bir kilo karkas 100 lira olduysa bunun nedeni sütün olmaması…” 

Süt inekleri kesilmese ve bu nedenle üretilen süt miktarında azalış olmasa peynir fiyatlarının da bu kadar yükselmeyeceğini söyleyen besici “Süt ineklerinin kesime gitmesinin nedeni yeme, ilaca gelen zamlardır. Bunlara 7 ay boyunca zam gelmesin, ben süte zam gelmemesine razıyım. Bütün bunlar birbirini tetikleyen unsurlar. Ben neyi ne kadara alacağımı bileyim ki ona göre üretimimi planlayayım…”dedi.

“Kendi üreticimizi desteklesek daha iyi değil mi?”

Hayvan ithalatı yapılması yerine kendi üreticilerimizin desteklenmesi gerektiğini söyleyen besici “Hayvanları dışarıdan almaya kalksam üretime devam etme şansım hiç kalmaz. Geçtiğimiz ekim ayı başlarında yurt dışından canlı kilo 4,50 euro’ya hayvan ithal edildiğini duydum. İthal edilen hayvanın canlı kilosu 90 lira, benim kestirdiğim hayvanın karkas kilogramı 100 lira. Burada çok abes bir durum var. Bu aradaki farkı yabancı ülkelerin yetiştiricilerine aktaracağımıza kendi üreticimize versek daha iyi olmaz mı?” diye sordu.

“İktidar zaman kaybetmeden hayvancılığı ve yem bitkisi üreticisini desteklemeli…”

CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen yaptığı açıklamada; “Şu anda hayvancılık işletmelerinin çoğu kapanıyor. Köylerde hayvancılık bitme noktasına geliyor. Yakın bir zamanda üretim araçlarını kaybeden yetiştiricilerimiz kent merkezlerine göç etmek zorunda kalacak. Küçük ölçekli aile işletmelerinin yerini tamamen kapalı entegre sistemler alacak. Bunun sonucunda, kentlerde işsiz kitleler oluşurken, tamamen dışa bağımlı üretim modeli nedeniyle vatandaşlar da fahiş fiyatlara et ve süt ürünleri tüketmek zorunda kalacak. Bu olumsuz tablonun yaşanmaması için iktidar zaman kaybetmeden hayvancılığı ve yem bitkisi üreticisini desteklemeli ve yetiştiricinin ürününe hak ettiği değeri vermelidir. Ancak bu şekilde hayvancılığın sürdürülebilirliği sağlanabilir.” diye konuştu.