Deprem göçünden en fazla etkilenen Mersin’de geleceğe dönük olumsuz öngörüler paylaşılıyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın gündeme getirdiği göç sıkıntılarına CHP Milletvekili adayları da dikkat çekiyorlar…

CHP Mersin Milletvekili aday adayı Adil Aktay, depremin Mersin’e yönelttiği göçün kentte bir sosyal afete dönüşebileceğine işaret etti.

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı’ndan istifa ederek Mersin Milletvekili aday adayı olan avukat Adil Aktay, 10 ilde can kayıpları ve yıkımlara neden olan depremin ardından Mersin’e yönelen depremzedeler ve olası sonuçlarını değerlendirdi.

Sorunun Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarıyla çözülemeyecek kadar boyutlu olduğunu belirten Aktay, “Mersin deprem mağduru vatandaşlarımızı yeni hemşerilerimiz olarak bağrına basacak karakterde bir şehirdir. Nitekim depremzedeleri şehrimizde en iyi koşullarda ağırlamak, yaralarının hızla sarılmasına katkıda bulunmak konusunda çok güçlü bir dayanışma sergileniyor. Bununla birlikte, sorun Mersin’in mevcut kapasitesi ve Büyükşehir Belediyesi’nin imkânlarıyla çözülemeyecek kadar büyük. Ekonomik, sosyal, çevresel pek çok boyutları olan sorun ancak merkezi ve yerel yönetim işbirliğiyle ve Mersin’e özel bir yaklaşımla çözülebilir…” dedi.

GÖÇ EDENLER İÇİN DE KENTLER İÇİN DE SOSYAL AFET…

Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in, Mersin’in afet bölgesi ilan edilmesi ya da Mersin’e özel bir statü verilerek destek ve teşvik kapsamına alınması talebinin hayati önemde olduğunu vurgulan Aktay ,“Mersin’in tüm ekonomik, toplumsal, siyasal aktörleri bu talebin arkasında birleşmeli ve ortak bir tavır almalıdır. Hem Mersin’in hem de şehrimizde yeni bir yaşam kurmaya gelen depremzedelerin sorunlarının çözümünün başka yolu yoktur. Çok hızlı ve yoğun göç hareketlerinin yalnız göç etmek zorunda kalanlar değil, yeni yerleştikleri bölgeler açısından da bir ‘sosyal afet’ olduğu bütün dünyada kabul gören bir gerçektir. Ülkemizde de mevzuat bu yaklaşımla yeniden ele alınmalı, bu bakış açısıyla hızlıca yeni tedbirler alınmalıdır. AK Parti hükümetinin doğal ve sosyal afetler konusundaki uyarılara seyirci kalmasının bedellerini çok ağır ödedik. Daha fazla bedel ödemeye Türkiye’nin tahammülü kalmadı; hele Mersin’in hiç kalmadı…”görülerini dile getirdi.