Mersin Mozaik.com’un ilk söyleşi konuğu, hukuk, kültür ve sanat çevrelerinin yakından tanıdığı Neyzen Ahmet Coşar.

Asırlardır sevgi, hoşgörü ve sabrın rehberi olarak kabul gören Hz. Mevlana’nın felsefesini gelecek kuşaklara aktarmak adına yürütülen çalışmalar kapsamında Mersin’de Mevlana Kültür Derneği’nin kurulmasına öncülük eden Neyzen Ahmet Coşar’la geride kalan hizmet sürecinde kat ettikleri yol, yürütülen etkinliklerle korona krizi üzerine konuştuk.

-Evet Sevgili Ahmet Bey, dernek hizmetinde kaç yıl geride kaldı?

2009 yılında kurulan Mersin Mevlana Kültür ve Sanat Derneği, üyelerinin yanı sıra hayırseverin de katkılarıyla olanaklar ölçüsünde darda kalanların ihtiyaçlarını karşılayan her daim açık bir kapıya dönüştü. Yani 12 yıldır karınca kararınca bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ortaya çıkan bir eser varsa en büyük pay gözü tok, gönlü zengin vermenin erdem olduğunun bilincine sahip kardeşlerimizindir. Bizler sadece payımız ölçüsünde aracılık yapıyoruz.
 

-Çeşitli dalda kurs ve etkinlikler düzenlediğinizi biliyoruz, hatırlatmak açısından biraz bilgi verebilir misiniz?

- Yenişehir-Barbaros Mahallesi’nde faaliyetlerini sürdüren Mevlevihane’de Ney, Hat-Tezhip-Minyatür, Ebru, Tespih, Sedef Kakma, Sedef ve Metal yontuculuğu, kişisel gelişim, Arapça, Türkçe, Kuran, Türk Musikisi ve sazları vb. benzeri kurslar veriliyor.

-Özverili çalışmalar sonucunda derneğe kazandırdığınız binanın kapasitesi ve neler yapıldığı konusunda okurlarımızı bilgilendirmek adına neler söylersiniz?

- Binamız yemekhane ve mutfağımızın konumlandığı bodrum, zeminde dershane olarak da kullanılan konferans salonu ve müracaat, birinci katta Sohbet-Sema salonu, son katta ise misafirhane, atölye ve yönetim odası şeklinde düzenleşmiş durumda.

Ramazan aylarında düzenlediğimiz iftarları diğer zamanlarda akşam yemeği olarak sürdürmeye çalışıyoruz, Kurban Bayramına özel yardım ve aracılık gibi bilinen faaliyetler süreç içerisinde rayına oturduğundan aksamadan yürüyor. Ayrıca eşya dağıtımına aracılık etme çalışmamız ilgili çevrelerce kabul gördü; hayırsever vatandaşlarımızın kullanmadığı giysi, mobilya, televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın vb. eşyaları adresinden alıp ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Hacimli eşyaları imkânı olmayanların evlerine kadar teslim ediyoruz. Kullanılmayan fazladan eşyaları vermek isteyenler, Derneğimizin “www.mekusad.org “ sitesinden irtibata geçebilir. Ayrıca gönüllük esasına dayalı işleyen nöbet sistemiyle kapımız haftanın yedi günü sürekli açık tutuyoruz.

-Derneğin dışındaki etkinlikler hakkında genel bir çerçeve çizseniz …

- İnsanlık adına sevgi ve hoşgörünün sembolü olarak gönüllerde yer alan İslam Mutasavvıfı MEVLÂNÂ’nın kültürü ve döneminin klasik sanatlarının araştırılması, uygulanması, öğretilmesi ve gelecek nesillere aktarılması amacıyla Hz. Mevlânâ’yı seven gönül dostlarının birlikteliğiyle 2009 yılında kurup bugüne taşıdığımız derneğin Tasavvuf Musikisi Korosuyla Tasavvuf Musikisi Konserleri ve Semâ törenleri düzenliyoruz. Gerek kentimizde gerekse diğer şehirlerde icra ettiğimiz konser ve Semâ törenleri yoğun ilgi görüyor. Değişik kentlerde düzenlenen konferans ve sohbet toplantılarına Mersin Mevlevihanesi olarak katılıyoruz.

-Tüm dünyayı sıkıntıya düşüren korona krizi süreci derneğiniz çalışmalarına nasıl yansıdı?

-Pandemi bizi çok ciddi etkiledi. Başta HZ. Mevlana’yı anma etkinliğini gerçekleştiremedik. Yasal olarak güvenlik tedbiri amaçlı mekânlarda toplu halde bulunmak yasaklandığı için gelenekselleşen hizmetleri sunmaktan yoksun kaldık. Sıkıntılı günlerin geçeceği umuduyla geleceğe hazırlanırken derneğimizin kapısını açık tutmaya çalışıyoruz.

-Sayın Coşar, son olarak iletmemizi isteğiniz başka mesajınız var mı?

-Dergâhımızın kapısının herkese açık olduğunun altını çizerken, dağıtımına aracılık ettiğimiz eşyalar gibi, kütüphanemizi oylumlandırmak adına kitaba ihtiyaç var;  katkı yapmak isteyenlerden dini, tasavvufi, Türk musikisi ve Klasik Türk Sanatları içerikli eserler bekliyoruz.