Havanın soğuyup yağmurların başlamasına paralel bazı mesleklerde işler durgunlaşırken, farklı arayışları da beraberinde getirir.
Bugün Motosiklet tamircisi aynı zamanda da amatör avcı İsa Nazlıgül'le mesleği ve hobisi üzerine konuşuyoruz.
İsa Nazlıgül, çıraklıktan yetişme motosiklet tamircisi, çocukluktan beri balıkçılığa, 20'li yaşlardan sonra da kara avcılığına aşina...
İsa Nazlıgül, azımsanmayacak sayıda amatör olta balıkçısının bulunduğu Mersin'de Bilincsiz avlanma nedeniyle  2-3 sene sonra Mersin Körfezinde balık bulmanın mucizeye dönüşeceğine dikkat çekti. 

-İsa Usta önce meslekten başlayalım, tamicilikte işler nasıl?

-Ne söyleyelim, yaklaşık iki yıldan beri işlerin tadı yok. Öncelikle korona salgını kapatılmışlığı, sonra malum ekonomoik durum ve kış mevsimi. Bilindiği gibi kış mevsiminde motosiklet kullanımı düşer, toparlayacak olursak diğer etkenlerle birleşince ortaya çıkınca tablo karamsarlık yüklü...

-Gelelim hobiniz avcılığa, o tablo neyi yansıtıyor?

-Bastan belirteyim, bizim avcılığımız çevreye saygı eksenli olup daha çok spor ve vakit geçirme amaçlı. Kara avcılığına iş nedeniyle vakit ayıramıyoruz, ancak fırsat buldukça balığa gidiyoruz, fakat o konu da da dertliyim...

-Peki konuyu biraz açar mısınız?

-Peşinen altını çizeyim, her konuda bozulmaya karşı karşıyayız, güzelim narinciye bahçeleri, esnaflık düzeyi, halk ilişkileri, komşuluklar ve de güzel sahilimiz özelliğini kaybtti. Kazanç uğruna şehre sahile, narinciye bahçelerine büyük zarar verildi ve yanlış  devam ediyor. 
Kıyı şeridimize, yani sahillerimize verilen zarar onarılamaz düzeyde, kıyılar sanki terk edilmiş adayı andırıyor…

Gecmiste Mersin halkı esnaf tabakasıydı, gün boyu çalışır akşam sahilde ailesi veya arkadaşlarıyla stres atmak amacıyla balık tutmaya giderdi. Şu an parklar ve  sahil bakirliğini  kaybetti, balık popülâsyonu öldü, 14 yaşımdan beri balığa çıkarım, bilinçsiz avlanma nedeniyle balık gün geçtikçe azalıyor!

-Gördugümüz kadarıyla konu hakkında fikiriniz var, anlatır mısınız?

-Mersinimiz körfez biçimi kıyıya sahip, koruması gerekirken ne yazık ki bilinçsiz insanlar tarafından zarar verildi. Örneğin Marina Alışveriş Merkezi, şahısın parası var limanın içini kiralamış, ama liman dışını da el koymuş gibi,  amatör olta balıkçılarına zaman zaman engel çıkarılıyor. 

-Biraz önce bilinçsizlikten söz ettiniz.

- Şimdiki Kültürparkın olduğu yer de dâhil kıyılarımız eskiden kumsaldı, balık yumurta dökmeye kıyılara akın ederdi ve bir çok kez yumurta dökmeye gelen balık sürülerini gözlemlerdik; ne yazık ki ne kumsal kaldı ne de balık. Su Ürünleri de bu konuya duyarsız, denetleme yok; ama para almaya gelince avlanma kartın var mı, yoksa ceza görüyorsun. Bana avlanma kartı zorunluluğu getiren Su Ürünleri Müdürlüğü ve avcılık kulüpleri, av yapabilmem için avlak tahsis etmek zorundadır. Kendi yaşamımı, hayatımı kahvelerde, diskoda ve barda geçirmek yerine sahilde balıkta, düzenlenmiş ormanlarda geçirmeyi tercih ederim. Bu düşüncelerime halkın ortak olacağını biliyorum. Gelin görün ki vatandaşın bu tercihine dönük hizmet üretilmiyor!

-Siz olta balıkçıları ne önlemler alınmasını istersiniz?

-Mesela sahildeki balık türlerinin korunması için kıyı voliciligi yasaklamalıdır, nedeni kıyıya ağ seriyorlar şu günlerde balıkların yumurta dökme zamanıdır. Balık yumurta dökecek yer bulamazsa kıyıları terk eder, nesli tükenir. İstanbul, İzmir ve Karadeniz’den gelen büyük troller dünyada yasak olan teknikle açıktan kıyıya yumurta dökmeye gelen balıkların yerini radarla tespit edip toplu katliam yapıyorlar ve bunun adını balıkçılık olarak değerlendiriyorlar. Neden kıyılarımıza Avrupa ülkelerindeki gibi balık popülasyonunu korumak için yapay resifler yapılmıyor?  Sahilimiz bu konuya çok müsait. Eğer gerekli önlemler alınmazsa 2-3 sene sonra kıyılarımızda bir tek balığı bulmak mucize olacak. Biz amatör olta balıkçıları olarak yetkilileri gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz.